26 Eylül 2024 Perşembe

SGDF Eşbaşkanları: Haklı, güçlü ve onurluyuz

SGDF'nin tutsak Eşbaşkanları Tuncer ve Danacı Silivri Hapishanesinden mektup yolladı. Tuncer, "Gençliği devrim ve sosyalizm mücadelesiyle buluşturacağız" derken Danacı ise "Tutsaklığı onur nişanesi sayarak zulme direnmeyi sürdürürüz" ifadelerini kullandı.

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) Eşbaşkanları Yaren Tuncer ve Okan Danacı, 15 Mart'tan bu yana tutuldukları Silivri Hapishanesinden mektup yolladı.

Bu saldırının devrimci, sosyalist gençlerin mücadelesini engellemek amaçlı olduğunun altını çizen Eşbaşkan Tuncer ve Danacı, kendileriyle dayanışma içindekilere teşekkürlerini iletti. İçeride ya da dışarıda gençliği devrim ve sosyalizm mücadelesiyle buluşturacaklarının altını çizen Tuncer ve Danacı, tutsaklıkları bir onur nişanesi sayarak zulme direnişi sürdüreceklerini vurguladı.

SGDF Eşbaşkanı Yaren Tuncer ve Okan Danacı'nın mektubu şöyle:

TUNCER: AKP-MHP İKTİDARI BU HALKA FELAKETTEN BAŞKA BİR ŞEY GETİRMEDİ
"AKP-MHP iktidarının bu halka felaketten başka bir şey getirmediği gerçeği Maraş merkezli depremde tekrar görülmüştür. İşçi sınıfının emek, onur ve özgürlük mücadelesinde, kadın ve LGBTİ+'ların özgür bir yaşam arayışında, gençliğin faşizme karşı direnişinde atan kalbimiz bu defa da rant, rüşvet, ihmal üçgeninde depremde yaşamını yitiren, evleri yıkılan halkımız için attı. Sermayenin deprem katliamında on binleri aşan sayıda insanımızı kaybettik.

Her türden tehdit ve engellemeye rağmen bize ihtiyacı olan halka görevimizi yerine getirmek yani halktan halka bir dayanışma köprüsü kurmak ve bu yıkımın faillerine karşı mücadeleyi esas aldık. Bu görevi koşan siyasi parti ve demokratik kitle örgütleri, gençlik örgütlenmeleri ve benzer tehdit ve tehditlerle karşılaştı.

'GENÇLİK HAREKETİNE VERİLEN MESAJ NETTİR'
Sosyalist gençler şahsında gençlik hareketine verilmek istenen mesaj nettir. Egemenler, faşist zora karşı halkın yanında saf tutan, kitlelerin siyaset mekanı olan sokağı dolduranları kırmak istiyor. Faşist düzende seçim dönemleri devlet zorunun, demogojinin, siyasi katliamların, tutuklamaların, yasakların arttığı bir süreç olarak gelişiyor. Sosyalist gençliğe dönük bu tutuklama saldırısının bir yanı da kuşkusuz gençlik kitlelerinin ne Cumhur ne Millet İttifakına yedeklenemez öfkesini sokağa akıtacak kanallardan birini tıkamak.

Bir diğer yanı ise Roboskî için adalet mücadelesi, Kardeşlik Köprüsü, Vicdani Ret eylemleri, Yeniden İnşa Kampanyası, Suruç için adalet mücadelesi ve daha birçok başlıktan birleşik mücadeleye yaslanan; kendini gençlik kitlelerini politik iktidar mücadelesiyle buluşturmakta bir köprü olmak iddiasıyla örgütleyen derneğimiz üstünden gençlik hareketine mesajını, tehdidini iletmek.

'BİRLEŞİK DİRENİŞİN ÖNEMİNİ GÖRÜYORUZ'
Tarihimiz boyunca hem biz hem de HDP Gençlik Meclisleri, Demokratik Öğrenci Meclisleri ve birçok devrimci gençlik örgütlenmesi düzmece dosyalarla yapılan tutuklamaların muhatabı oldu. adliyeye çıkarıldığımız gün dışarıda bu saldırıya iyi bir cevap verdiniz. Kuşkusuz yüreğinizi burada, yanı başımızda hissediyoruz. Faşist baskı ve zor koşullarında birleşik direnişin önemini görüyor ve buna cevap olan herkese teşekkür ediyoruz.

'GENÇLİĞİ ÖZGÜRLÜK, DEVRİM VE SOSYALİZM MÜCADELESİYLE BULUŞTURACAĞIZ'
Bir sosyalist gençlik örgütlenmesinin hedefleştirilmesine karşı birleşik mücadeleyi önemli buluyoruz yalnızca kendimiz için değil; gençlik kitlelerinin politik mücadeleye katılımının önündeki baskı ve zor engeline karşı mücadele etmek için. Düzenli gözaltı, kaçırma, tehdit, tutuklama saldırılarına muhatap olan gençlik örgütlenmelerinden biri olarak bu son saldırının da muhatabının devrimci gençlik mücadelesinin tüm özneleri olduğunu biliyoruz. İçeride ya da dışarıda fark etmez; gençliği özgürlük, devrim ve sosyalizm mücadelesiyle buluşturma isteğiyle yanıp tutuşuyoruz. Yüreği devrimci tutsaklarla bir atanlara en sıcak selamlarımı iletiyor, faşizme karşı birleşik gençlik mücadelesini yükseltme çağrısıyla mektubumu noktalıyorum."

DANACI: YAŞADIKLARIMIZ İLK, YENİ VEYA ŞAŞIRTICI DEĞİL
"Henüz depremde yitirdiklerimizin acısını-öfkesini yaşarken ve emekçi halkımızın yaralarını sarma mücadelesi sürerken 12 Mart sabahı ev baskınlarıyla gözaltına alındık ve çıkarıldığımız mahkeme tarafından tutuklandık. Yaşadıklarımız ilk, yeni veya şaşırtıcı bir durum değil. Baskı ve sömürü düzeninden kurtulmak isteyen, itiraz eden, biat etmeyi reddeden ve özgürlük için mücadele yürüten herkesin yaşadığı ve bu düzen değişmedikçe de yaşamaya devam edeceği bir durumdur içinde bulunduğumuz. Ancak bilinmelidir ki ne gözaltı, tutuklama terörü ne de baskı ve sindirme saldırıları bizi durdurabilir! Biz özgürlük ve sosyalizm mücadelesinde yaşadığımız bu tutsaklıkları bir onur nişanesi sayar ve zulme karşı direnmeye devam ederiz. Çünkü haklıyız, güçlüyüz ve onurluyuz!

'HAKLILIĞIMIZ, MÜCADELEMİZİN MEŞRULUĞUNDAN GELİR'
Haklılığımız, mücadelemizin meşruluğundan; gücümüz bugüne kadar yarattığımız değerlerden, örgütlülüğümüzden ve dayanışmamızdan; onurumuz ise inancımız, baş eğmezliğimiz ve ısrarımızdan gelir. İçimiz rahat, bilincimiz berrak ve yüreğimiz ferahtır bizim. Gözaltına alındığımız andan itibaren dayanışmasını esirgemeyen,birlikte mücadele etmenin haklı onurunu bize tekrar tekrar yaşatan, her bir selam ve sevgisiyle inancımızı perçinleyen tüm ilerici, devrimci, yurtsever kamuoyuna teşekkürlerimizi sunmak isteriz.

'HEP BİRLİKTE VE HEPİMİZ İÇİN KAZANACAĞIZ'
Özgürlüğün sokakları, meydanları ve dört bir yanı kuşatacağız günler yakındır. Mücadele azmimiz ve direncimiz daim olsun. Zindanlarda, sokaklarda, kampüslerde ve meydanlarda kavgayı büyütmeye devam edeceğiz. Ve biliyoruz ki kazanan biz olacağız. Hep birlikte ve hepimiz için kazanacağız. Sevgi ve selamlar."