Kulp davası: Tüm 'deliller' çürütüldü, eşbaşkanlar tahliye edildi

Kulp'ta yaşanan patlama nedeniyle tutuklanan Kulp Belediyesi Eşbaşkanı Taş ve Ay, ilk duruşmada tahliye edildi.

Diyarbakır Kulp'ta Ağaçkorur köyü Beyrok mevkiinde, 12 Eylül'de 7 kişinin öldüğü patlama nedeniyle tutuklanarak görevden alınan Kulp Belediyesi Eşbaşkanları Mehmet Fatih Taş ve Fatma Ay, HDP İlçe Eşbaşkanı Mehmet Abidin Karaman, Kulp Belediyesi Fen İşleri Müdürü Şener Aktaş, Mehmet Emin Ay, Kulp Belediye Meclis Üyesi Yücel Çete, kepçe operatörü Ümit Fidan hakkında açılan davanın ilk duruşması Diyarbakır 9. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü.

"Tasarlayarak öldürme", "Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma" ve "Yangın, su baskını, tahrip, batırma, bombalama ya da nükleer, biyolojik, kimyasal silah kullanarak öldürme" açılan davanın duruşmasına Kulp Belediyesi Eşbaşkanı Fatma Ay Tarsus Kadın Hapishanesi, eşbaşkan Mehmet Fatih Taş ve Şener Aktaş Osmaniye 1 Nolu T Tipi Hapishanesi, Mehmet Emin Ay ve Abidin Karaman Osmaniye 2 Nolu T Tipi Hapishanesinden, tutuksuz yargılanan Ümit Fidan ve Yücel Çete ise Kulp 1'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nden SEGBİS ile duruşmaya katıldı.

Duruşmayı HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, HDP ve DBP il ve ilçe örgütü yöneticileri, TJA aktivisitleri takip etti.

Kimlik tespitlerinin ardından Kürtçe savunma yapan Fatma Ay, daha önce verdiği ifadeleri tekrar etti. Patlamanın olduğu gün Adana'da olduğunu belirten Ay, patlamanın yaşandığı bölgeye ise hayatı boyunca hit gitmediğini belirtti. 

Taş'ın avukatı Eyüp Aydeniz, müvekkilinin savunmasının alınmadan beraatini talep etti. Aydeniz'in talebi tutanağa geçirildikten sonra savunma yapan Mehmet Fatih Taş, daha önce verdiği ifadeleri tekrarlayarak, üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyerek, olay sırasında Diyarbakır'da olduğunu söyledi. Olayı haberlerden öğrendiğini ifade eden Taş, belediye başkanın böylesi ithamlara maruz kalmasını kabul etmediğini ve gizli tanıkların ifadelerinin yalan olduğunu dile getirdi.

Şener Aktaş, Ümit Fidan ve Yücel Çete de patlamayla ilgilerinin olmadığını belirtti, beraat ve tahliyelerini talep etti.

'İDDİANAME YAŞAMINI YİTİRENLERE HAKARET'
Sanık Emin Ay ise, hazırlanan iddianamenin yaşamını yitirenlere hakaret olduğunu ve iddianamenin ciddiyetsiz bir şekilde hazırlandığını ifade etti.  Gizli tanıklar "Çıngırak" 1 ve 2'nin kendisi ve arkadaşlarını olaya yakın köprüde bir arabanın yanında gördükleri şeklindeki beyanlarının gerçeği yansıtmadığını belirten Ay, "O gün akşama kadar ilçe merkezindeydim. Köyüm Sivrice'ye giderken olayı duydum. HTS kayıtlarında ismi geçen köprüde olmamın nedeni yaşamını yitirenlerden birinin yeğenim olduğu için olay yerine gittik.  Suçlamaları kabul etmiyorum. Mağdur ediliyoruz. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

İddia makamının tutukluluğa ilişkin mütalaasına karşı savunma yapan Emin Ay ve Karaman'ın avukatı Mehmet Öner, soruşturmanın ciddiyetsiz bir şekilde yürütüldüğünü ifade etti. Müvekkillerine ait HTS kayıtlarının tamamının dosya arasına alınmadığını belirten Öner, "Müvekkiller suçlu olduğu için değil 'HDP bombalı saldırı yaptı' manşeti için tutuklandı. Gizli tanık beyanları belgelerle yalanlandı. Tahliyelerinin talep ediyorum" diye konuştu.

Fatma Ay'ın avukatı Mehmet Emin Aktar, iddianamenin iade edilmesi gerektiğini belirterek iddianamede olaya ilişkin hiçbir delilin sunulmadığını ve eşbaşkanların birbiri ile görüşmesini suç sayıldığını belirterek tahliye talebinde bulundu.

Şener Aktaş'ın avukatı Barış Yavuz, gizli tanık ifadelerine dikkat çekerek müvekkiline ait HTS kayıtları ile olayın gerçekleştiği yer arasında 35 km olduğunu dile getirdi. Müvekkili hakkında hiçbir kuvvetli suç şüphesinin bulunmadığını belirten Yavuz, müvekkilin beraat etmesini ve tahliyesinin talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, Belediye Eşbaşkanları Fatma Ay, Mehmet Fatih Taş ile Şener Aktaş, Emin Ay, Abidin Karaman'ın tahliyesine karar verdi, duruşmayı Mart ayına erteledi.