26 Eylül 2024 Perşembe

'Kızıldere son değil, savaş sürüyor'

Devrimci önder Mahir Çayan, Kızıldere'de katledilişinin 51'inci yıldönümünde Karşıkaya'da bulunan mezarı başında anıldı. Yapılan konuşmalarda, devrimci kalmakta ısrarın önemine dikkat çekildi.

30 Mart 1972'de Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan'ın idamlarını engellemek için yaptıkları eylem sonucu Kızıldere'de katledilen THKO ve THKP-C militanları, katledilişlerinin 51'inci yılında anılıyor.

THKP-C lideri ve devrimci önder Mahir Çayan, Ankara'da Karşıyaka Mezarlığı'nda bulunan mezarı başında anıldı.

Devrimci 78'liler Derneği, Devrimci Hareket, Dostluk ve Kültür Derneği (DKDER), Halk-Der ve Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) tarafından ortak düzenlenen anmada, "Kızıldere son değil, mücadele sürüyor" ve "On'ların yolunda zafere kadar yürünecek" pankartlarıyla mezarlık içerisinde yüründü.

Yürüyüş boyunca "Kızıldere son değil, savaş sürüyor", "Onlara sözümüz devrim olacak" sloganları atıldı. Mahir Çayan'ın mezarının yanı sıra THKP-C önderlerinden Ulaş Bardakçı'nın da mezarı ziyaret edildi. Anma boyunca Kızıldere'de yaşamını yitirenlerin isimleri anılarak "yaşıyor" denildi.

Mahir Çayan'ın mezarı başında devrim şehitlerinin anısına saygı duruşuyla başlayan anmada ortak açıklamayı 78'liler Derneği yaptı.

"İnsan devrimci olabilir ama önemli olan devrimci kalabilmektir. Devrimci kalabilmek inadını şu anda mezarlarında olmakla birlikte bizi dinleyen devrim öncülerinden devraldık" ifadelerine yer verilen açıklamada şunlar kaydedildi: "Onların 51 yıl önce hunharca katledilmiş olması, kurdukları uzun ve kesintisiz cümlede yalnızca bir virgül kadar duraklamaya yol açmıştır, o kadar. Şimdi bizi dinleyen yoldaşlarımız, öncülerimiz, canavarın ağzından Denizleri almak için bedenlerini ortaya koymuş olan tarihin trajik kahramanlarıdırlar.

Gençler var aramızda, öncülerimizle el sıkışmış olanlarımız var; inanın yoldaşlar ısrar ve inat kesintisiz bir devrim fikridir bu. Devraldığımız dayanışma ve direniş kültürü bizim biricik varoluşumuzdur.

Biz şimdi buraya öncülerimizin söz hakkını savunmaya ve elbette onları dinlemeye geldik. Kulak verirsek duyarız onların bize söylediklerini. Unutmayalım ki ölülerin de söz hakkı vardır.

Ne diyordu onlar: Yaşasın halkların kardeşliği! Yaşasın Türk ve Kürt devrimcilerinin mücadelesi! Yaşasın devrim ve sosyalizm!"