26 Eylül 2024 Perşembe

İHD Diyarbakır Şubesi Mikail Ekinci raporunu açıkladı

Çermik'te polislerin hedef alarak katlettiği Mikail Ekinci'ye dair raporunu açıklayan İHD, Ekinci'nin aile fertlerinin de işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını, bunu görüntüleyen kişilerin telefonlarının da kırıldığını aktardı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, Çermik ilçesine bağlı Aynalı mahallesinde Mikail Ekinci'nin "Dur" ihtarına uymadığı iddiasıyla 1 Nisan'da polisler tarafından katledilmesine ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. Dernek binasında yapılan basın toplantısında raporu İHD Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Zeytun sundu.

Ekinci'nin yakınları ve görgü tanıklarının verdiği bilgileri paylaşan Zeytun, o gece köyde 300 civarında polisin Ekinci'nin aile ve akrabalarının yaşadığı 15 farklı eve eş zamanlı baskın düzenlediğini kaydetti. Baskının başında Mikail Ekinci'nin motosikletle kaçmaya teşebbüs ettiğini, sonrasında motosikleti bırakıp yaya devam ettiğini söyleyen Zeytun, bu esnada baskın yapılan evlerde Ekinci aile fertlerine karşı aşırı güç kullanıldığını, darp ve hakaret edildiğini ve arama yapıldığını aktardı.

"Yine mağdur beyanlarına göre Mikail Ekinci'nin ikametine gelen kolluk görevlileri çalışmakta olan kameranın fişini çekmiş ve ilgili kısımları silmişlerdir. Öte yandan meydana gelen işkence ve kötü muamele eylemlerini telefonla kayıt altına almaya çalışan çocukların telefonlarını alıp, ilgili görüntü kayıtlarını sildikten sonra telefonları kırdıklarını belirtmişlerdir" diyen Zeytun, Mikail Ekinci'nin yaşam hakkının keyfi ve orantısız güç kullanımıyla ve Ekinci hedef alınarak ihlal ettiğini vurguladı.

Olayda tüm somut delil, görüntü kayıtları, görgü tanıklıklarına rağmen şüpheli polislerin sadece davet edilerek ifadelerinin alındığını ve sonra polislerin serbest bırakıldığını dile getiren Zeytun, yıllardır süregelen cezasızlık politikalarına işaret ederek, "Gerçekleşen bu olayı; devletin Kürt meselesiyle bağlantılı siyasal sorunlara yönelik şiddet seçeneğini ön plana çıkarması, kolluk görevlilerinin her eylemini suçtan muaf tutan yaklaşımından bağımsız ve ayrı değerlendirmek, uzun sürece yayılan bu hakikati görmezden gelmek olacaktır" ifadelerini kullandı.

Zeytun, olaya ilişkin yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
🔹"Olayda yer alan tüm kolluk görevlileri hakkında etkin ve şeffaf bir biçimde, Mikail Ekinci'nin öldürülmesi nedeni ile kasten insan öldürme; Ekinci aile üyelerine yapılan işkence, kötü muamele, hürriyetten yoksun kılma, tehdit ve hakarete maruz bırakıldıkları gerekçesi ile adli ve idari soruşturmanın yapılması, soruşturma sonucunun bütün detaylarının kamuoyuyla paylaşılması,
🔹Şüphelilerin kolluk personeli olduğu göz önünde bulundurularak; benzer soruşturma ve kovuşturmalarda kolluğun suç delillerini karartma gerçekliğini deneyimlemiş ve fail kolluk görevlilerinin cezasız bırakıldığının bilincinde olan bir hak kurumu olarak şüphelilerin tutuklanmaları ve ilgili kolluk güçleri hakkında idari soruşturma başlatılarak, görevden el çektirilmeleri,
🔹Olay yeri bilgilerinin ve delillerinin (Olaya ilişkin drone kayıtları, kolluk personellerine ait telsiz görüşme kayıtları, zırhlı ve güvenlik araçlarına ait kamera görüntü kayıtları, olay yerinde bulunan mermi kovanları, görgü tanıklarının beyanları) tespit edilmesi, toplanılması ve muhafaza edilmesi,
🔹Yaşanan bu durumda kolluk kuvvetlerinin 'devlet biziz' mantığıyla hareket ettikleri ve etkin bir adli ve idari soruşturma yürütülmeyeceğine dair olan cezasızlık sisteminden vazgeçilmesi, Türkiye'nin ulusal ve taraf olduğu uluslararası yükümlüklerine tam ve eksiksiz olarak uyması, bu konuda Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin açık tavsiyelerine uyularak kolluk güçlerine tanınan geniş yetkilerin sınırlandırılması için mevzuat düzenlemesinin yapılması,
🔹Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 16. maddesinin (ve başka mevzuatta yer alan aynı hükümlerin) ölümcül güç kullanımının sadece yaşamı korumak için mutlak suretle gerektiğinde son çare olarak kullanılmasına ilişkin ilgili uluslararası standartlarla uyumlu olmasının sağlanması."