25 Eylül 2024 Çarşamba

Yaşamını son veren Kürt mülteci İbrahim Ergün için Atina'da eylem

Yunanistan Eylem Birliği Platformu Türkiye/Kürdistan, yaşamını son veren Kürt mülteci İbrahim Ergün için Sintagma Meydanı'ndaki Yunanistan Parlamentosu önünde eylem yaptı.

Yunanistan Eylem Birliği Platformu Türkiye/Kürdistan, Yunanistan'ın Korinth Mülteci Gözaltı Merkezinde 17 aydır tutuklu olan 24 yaşındaki Kürt mülteci İbrahim Ergün'ün tutukluluğunu protesto etmek amacıyla yaşamına son vermesiyle ilgili Yunanistan'ın başkenti Atina'da eylem yaptı.

Sintagma Meydanı'ndaki Yunanistan Parlamentosu önünde yapılan eyleme Yunanistanlı sol, sosyalist örgütler ve anarşistlerin yanı sıra mülteci örgütleri katıldı.

Eylemde Yunanistan Eylem Birliği Platformu Türkiye/Kürdistan adına yapılan açıklamada, "Mültecilere yönelik saldırganlığa son verilsin" denildi. Nerdeyse her gün göçmen ve mültecilere yönelik saldırı haberleri alındığı ifade edilen açıklamada, "Son olarak Yunanistan'ın Korinth Mülteci Gözaltı Merkezi'nde 17 aydır tutuklu olan 24 yaşındaki Kürt mülteci, tutukluluğunu protesto etmek amacıyla yaşamına son verdi" denildi.

Avrupa Birliği ve Yunanistan hükümetinin göçmen ve mültecilere yönelik ırkçı ve ayrımcı politikaları nedeniyle yüzlerce insan Meriç Nehrinde ve Ege Denizi'nde yaşamını yitirdiği belirtildi. Sınırı bir şekilde geçen göçmenlerin ise karakollarda, gözaltı merkezlerinde işkenceye ve kötü muameleye maruz kaldığı vurgulanan açıklamada, Korinth Mülteci Gözaltı Merkezi'nde yaşananların AB ve Yunanistan'ın sağcı Yeni Demokrasi hükümetinin ırkçı ve düşmanca politikalardan bağımsız olmadığı ifade edildi.

"Göçmenler ve mülteciler birer suçlu değildir" diye vurgulanan açıklamada, "Emperyalist devletlerin başta savaş olmak üzere uygulamaya koydukları politikalardan doğrudan etkilenerek ülkelerini terk etmek zorunda kalmışlardır. Buna rağmen göçmenler ve mülteciler geldikleri ülkelerde, iktidarların iç politika malzemesi olarak hedef gösterilmekte ve kriminalize edilmektedir" diye kaydedildi.

Göçmenler ve mülteciler devletler arasında bir şantaj aracı olarak da kullanıldığına dikkat çekilen açıklamada, "Son yapılan AB zirvesinde Türk devletinin mülteci şantajı karşısında AB liderleri sonuç bildirgelerine 'daha fazla finansal yardım sağlanmasının yollarını araması...' ifadeleri kullanılması bu kirli pazarlığın ve şantajın ürünüdür. Irkçı ayrımcı politikalar sonucunda göçmenler ve mülteciler geldikleri ülkelerde cezalandırılmaktadır. Bu uygulamalara derhal son verilmeli göçmenlerin ve mültecilerin en doğal insani ve politik talepleri karşılanmalıdır" denildi.