Tecride karşı bedenini ateşe veren Mehmet Akar yaşamını yitirdi
Diyarbakır'da İmralı tecridine karşı bedenini ateşe veren 25 yaşındaki Mehmet Akar, kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Akar'ın ailesinin "dağa kaçırıldığı" iddiasıyla HDP Diyarbakır İl Örgütü önünde oturma eylemine katıldığı ortaya çıktı.
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde bedenini ateşe veren gencin, 2019 yılında ailesinin dağa kaçırıldığını iddia ederek Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır İl Örgütü binası önünde oturma eylemi yaptığı 25 yaşındaki Mehmet Akar olduğu ortaya çıktı. Mehmet Akar, tedavi gördüğü Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yaşamını yitirdi.
Akar'ın Soğanlı köyünde defnedileceği öğrenilirken, Akar'a ait olduğu belirtilen bir mektup da ortaya çıktı.
Akar, mektubunda şu ifadelere yer verdi:
"Merhaba arkadaşlar. Heval Bubo'nun eylemini selamlamak istiyorum. Önder Apo'dan haber alınamıyor. Ne ailesinin ne de avukatlarının görüştürülmesine izin verilmiyor. Başvurular hiçbir gerekçe gösterilmeden ret ediliyor. Biz artık Önder Apo'nun sağlık durumundan endişe ediyoruz.
Buna karşılık ben de saat 21.21'de Amed keçi burcunda bedenimi ateşe vereceğim. Bedenimi tutuşturan ateşin aydınlığı İmralı'yı aydınlatsın. Umudum o dur ki bu eylem Önder Apo'nun fiziki özgürlüğüne vesile olsun. Bijî Serok Apo. Bijî Serok Apo. Bijî Serok Apo."
Akar'ın annesi Hacire Akar, oğlunun "dağa kaçırıldığı" iddiasıyla 2019'da Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'ne kayıp başvurusunda bulunmuş, daha sonrasında HDP Diyarbakır İl Örgütü önünde oturma eylemine başlamıştı.
Ancak Mehmet Akar'ın olaydan bir gün sonra Mezopotamya Ajansı'na verdiği röportajla, Akar'ın zorla evlendirilmek istendiği için evden ayrıldığı ortaya çıkmıştı. Akar, "Zorla evlendirilmeyi kabul etmediğim için ben uyuduktan sonra ablamın evine geldiler ve beni zorla alıp köye götürdüler. Hakaretler ettiler, telefonuma, cüzdanıma, telefonuma, parama el koydular" ifadelerini kullanmış, ailesinin HDP önünde oturma eylemi başlatmasına tepki göstermişti.
Akar, röportajından bir gün sonra gözaltına alınmış ve 8 gün boyunca Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde tutulmuş, 8 günlük gözaltı sonrası ev hapsi ile serbest bırakılmıştı.