Türkiye nüfusunun yüzde 92'si kirli hava soluyor
Temiz Hava Hakkı Platformu'nun yayınladığı "Kara Rapor 2024"e göre; nüfusun en az yüzde 92'si kirli hava soluyor. Rapora göre; temiz hava politikalarıyla 68 bin 440 kişinin hayatını kaybetmesi önlenebilir.
Türk Tabipleri Birliği'nin aralarında bulunduğu 15 meslek ve demokratik kitle örgütünün oluşturduğu Temiz Hava Hakkı Platformu (THHP), 2024 yılına ilişkin "Kara Rapor"u yayınladı.
Türkiye uygulanan enerji politikaları, fosil yakıt bağımlılığı ve hava kalitesi üzerine değerlendirmelerin yer aldığı raporda, fosil yakıtlara bağımlılığın en önemli çevresel bedellerinden birinin hava kirliliği olduğu belirtildi.
"Türkiye'nin 2022-2023 yılları hava kalitesi karnesi" başlığı altında hava kalitesinin izlenmesi ve değerlendirilmesindeki kısıtlar ve sorunlar, kirletici bazında hava kirliliği, ince partikül madde kirliliği ve Şubat 2023 depremlerinin hava kalitesine etkilerine yer verildi.
TEMİZ HAVA POLİTİKASI YAKLAŞIK 70 BİN ÖLÜMÜ ÖNLEYEBİLİR
"Hava kirliliğinin sağlığa etkileri" başlığında ise hava kirliliği sonucu gerçekleşen ölümlerin hem sayısal hem de orantısal olarak önceki yıllara göre artış gösterdiğinde dikkat çekildi. Dünya Sağlık Örgütü standartlarına göre nüfusun yüzde 92'sinin kirli hava soluduğu Türkiye'de, temiz hava politikalarıyla 68 bin 440 kişinin hayatını kaybetmesinin önüne geçilebileceği vurgulandı.
HAVA KİRLİLİĞİ MEME KANSERİNE NEDEN OLUYOR
Başlık altında ayrıca hava kirliliği ile meme kanseri arasındaki ilişki de ilk kez ortaya konuldu.
Egzoz dumanı solumanın, trafikten kaynaklı hava kirliliğine maruz kalmanın, NO'ye maruz kalmanın, dış ortam hava kirliliğinin meme kanseri riskini artırdığı kaydedilen raporda, PM10artışının de meme kanseri mortalitesini artırdığı belirtildi.
Fransa'da yıllık meme kanseri vakalının yüzde 3,415'inin NO'ye atfedildiği belirtilen raporda, "Hava kirliliği yüksek olan yerlerde yaşayan ve çalışan kadınların, daha az kirli bölgelerde yaşayan ve çalışanlara göre meme kanseri olma olasılığı daha yüksektir. Avrupa Tıbbi Onkoloji Derneği Kongresinde sunulan bir araştırmada, konut ve işyerinde hava kirliliğine maruz kalmanın meme kanseri riski üzerindeki etkileri ilk kez bir arada değerlendirildi. Çalışmada, 1990-2011 döneminde meme kanseri olan 2 bin 419 kadının ev ve işyerinde hava kirliliğine maruz kalma düzeyi, meme kanseri olmayan 2 bin 984 kadınınkiyle karşılaştırıldı. Sonuçlar HM2,5 kirliliğine maruz kalma düzeyinin her 10µg/m3 artışında meme kanseri riskinin yüzde 28 arttığını gösterdi" ifadelerine yer verildi.
Temiz hava hakkına ilişkin ulusal ve Türkiye'nin tarafı olduğu uluslararası mevzuatlara da yer verilen raporun sonuç bölümünde THHP'nin çözüm önerileri şöyle sıralandı:
"♦ Türkiye enerjide fosil yakıtlara bağımlılığını hızla azaltmalıdır.
♦ Ulusal hava kalitesi standartları iyileştirilmelidir.
♦ PM2,5 için ulusal limit değer belirlenmeli ve yürürlüğe alınmalıdır.
♦ Hava kalitesi izleme çalışmaları iyileştirilmelidir.
♦ Ağır sanayi bölgelerinde hava kalitesinin izlenmesi, değerlendirilmesi ve yönetimi sistematik hale getirilmelidir.
♦ Hava kirliliğinin sağlık etkileri saha çalışmaları ile araştırılmalıdır.
♦ Çevresel etkisi olan tüm projeler için sağlık etki analizinin de yapılması mevzuata dahil edilerek zorunlu hale getirilmelidir.
♦ Türkiye imzaladığı hava kalitesine yönelik uluslararası sözleşmeleri uygulamalıdır.
♦ Çevresel bilgiye ulaşabilmek için bilgi edinme hakkının etkin biçimde kullanılabilmesi sağlanmalıdır."