28 Eylül 2024 Cumartesi

'Sınırları sermayeye, savaşa açanlar mültecilere çelikten duvar örüyor'

HDP Göçmen ve Mülteciler Komisyonu ile HDK Göç ve Mülteciler Meclisi ortak açıklama yaparak, emperyalist ve gerici devletlerin savaş politikalarının yarattığı mültecilik soruna işaret etti. Açıklamada, sınırların sermayeye, savaşa ve silahlara açıldığı ancak mültecilere çelikten duvar örüldüğü vurgulandı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Göçmen ve Mülteciler Komisyonu ile Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Göç ve Mülteciler Meclisi, 18 Aralık Uluslararası Göçmenler Gününe ilişkin ortak açıklama yaptı.

Milyonlarca insanı mültetici konumuna düşüren savaş, yoksulluk, eşitsizlik koşullarına dikkat çekilen açıklamada, "Savaşları başlatan ya da sebep olanlar, savaş politikalarına son vermek yerine savaştan kaçanları sınırlarından geçirmemek için askeri çözüm yöntemlerine başvuruyorlar. Devletler, göç olgusu üzerine köklü insani çözümler üretmekten imtina ederek 'çözümü' tel örgüler, duvarlar, mayınlar, geri gönderme anlaşmaları ve göçmenlere yönelik işkenceye varan uygulamalarda buluyorlar" denildi.

Uluslararası anlaşmalarla sermaye hareketleri ve silahlar için gümrük ve sınırlar serbestleştirilirken göçmenlere karşı sınırlara çelikten duvar örüldüğüne vurgu yapılan açıklamada, güvensiz botlarla denize açılan göçmenlerin botlarının sahil güvenlik güçleri tarafından kasten batırıldığı ve ölümlerine yol açıldığına defalarca tanık olunduğu belirtildi.

Devletin insanların zorunlu göç hallerini istismar ettiği kaydedilen açıklamada, göçmen ve mültecilerin Cenevre Sözleşmesi'yle kazandığı tüm hakların gasp edildiği, mültecilik hakları yerine sığınmacılık, geçici koruma, uluslararası koruma, ikincil koruma gibi uydurma statüler oluşturulduğu, konut, çalışma, eğitim ve sağlık haklarının ortadan kaldırıldığı belirtildi. Açıklamada, kirli, en tehlikeli işlerin, ucuz ve güvencesiz işgücü pazarı olarak görülen mültecilere yaptırıldığı vurgulandı.

Göçmen ve mülteci sorununun Türkiye için son 11 yılda devasa boyutlara ulaştığına dikkat çekilen açıklamada, "Suriye'ye karşı savaşın tarafı olan AKP-MHP milyonlarca insanın Türkiye ve diğer ülkelere göç etmesine sebebiyet verdi. Halen Rojava'da Kürtlere karşı yürütülen savaş siyaseti nedeniyle milyonlarca insanın özgürce yaşama hakkı tehlikede. Savaş nedeniyle Türkiye'ye göç eden milyonlarca insanı AKP-MHP şantaj ve pazarlık aracı olarak kullanmakta beis görmüyor. Göçmenlerin statüsüz bir biçimde Türkiye sınırları içinde tutmanın karşılığında, Suriye ve Türkiye'de yürütülen insanlık dışı uygulamalar diğer devletlerce göz ardı ediliyor.
Kürtlere yapılan ırkçı saldırganlığa, Suriyeli göçmenlere yönelik nefret söylemine, Afganistanlı, Afrikalı ya da başka göçmen gruplara yönelik sömürüye ve baskıya aynı derece karşı çıkıyor insanların göçe zorlanmasını ya da göç ettiği yerde baskı altında tutulmasını kabul etmiyoruz. Her insanın yaşadığı coğrafyada insan onuruna yakışır koşullara sahip olması gerektiğini; göç etmek zorunda kaldıysa da temel haklarından mahrum bırakılamayacağını ısrarla söylüyoruz" denildi.

Açıklamada son olarak şu ifadelere yer verildi: "18 Aralık Uluslararası Göçmenler Günü vesilesiyle göçmen ve mültecilerin temel haklarını savunmaya devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz. Türkiye ve diğer bütün devletleri savaş ve ekolojik yıkım politikalarından vazgeçmeye, savaşın en büyük mağdurları olan kadınların, çocukların ve LGBTİ+'ların ayrım gözetmeksizin yaşam haklarını güvence altına almaya, göçmenlerin hak ve hukuklarına saygılı olmaya çağırıyoruz."