28 Eylül 2024 Cumartesi

Seyit Rıza ve arkadaşları anıldı: Mezar yerleri açıklansın

Kadıköy'de 1937'de idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşları anıldı, Dersim tertelesinin sorumlusunun bugün de süren tek tipleştirici, ırkçı ideoloji olduğu vurgulandı. Anmada arşivlerin açılması, Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması ve Dersim isminin iade edilmesi çağrısı yapıldı.

Dersim Dernekleri Federasyonu (DEDEF), Avrupa Demokratik Dersim Birlikleri Federasyonu (ADEF) ve Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM), 1935'te çıkarılan "Tunceli Kanunu"nun tahakkümcü uygulamalarına direndikleri için 1937'de asılarak idam edilen Seyit Rıza ve arkadaşlarını andı.

"Dersim 37-38, hiçbir şeyi unutmadık, hiçbir şeyi affetmedik" pankartı açılan eylemde, katliama ilişkin görüntülerin olduğu dövizler taşındı. Kadıköy rıhtımında düzenlenen eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekili Musa Piroğlu, Dersim Belediye Başkanı Fatih Maçoğlu, Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Partizan, Devrimci Parti ve çok sayıda siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı. Eylem, Dersim tertelesinde katledilenler, Seyit Rıza ve arkadaşları için saygı duruşuyla başladı.

'DERSİM HALKINA EŞİNE AZ RASTLANIR BİR KIRIM UYGULANDI'
Basın açıklamasını okuyan DEDEF Yönetim Kurulu üyesi Sabahat Babayiğit, tertelenin Dersimlilerin belleğinde tesellisi olmayan ve kabul edilemez bir yara olduğunu söyledi. "Dersim kimliğinin ve kültürünün temel taşıyıcısı konumundaki başta Seyid Rıza olmak üzere kanaat önderlerimiz, Alîyê Mirzê Silî, Fındık Ağa, Hesen Ağa, Hesenê Îvraîmê Qijî, Resik Uşen ve Uşenê Seydî'yi hileyle katlettikten sonra devlet, başsız ve çaresiz kalan Dersim halkına karşı eşine az rastlanılır bir kırım, müsadere ve saldırganlıkla tartışmasız bir tertele uygulamıştır" diyen Babayiğit, 4 Mayıs 1937 bakanlar kurulu kararıyla Dersim'de köy boşaltmalar ve sürgünlerin başladığını, direnenlerin yakılıp kopartıldığını, çocukların ailelerinden koparılıp Türk Sünni ailelere verildiğini anlattı.

Tektipleştirici devletin 1937'den ibaren Dersim kimliğini yok etmeyi hedeflediğini söyleyen Babayiğit, "Mağaralara sığınan kadın ve çocukların zehirli gazlarla katledilmesinin yanı sıra, köylerinden toplanan masum insanlar ayırım gözetilmeksizin kurşuna dizilmiş, süngülenmiş, uçurumlardan atılmıştır. Bu eylemler ile sadece Dersim'e karşı değil aynı zamanda tüm insanlığa karşı suç işlemiştir" ifadelerini kullandı.

'BAŞ SORUMLUSU IRKÇI İDEOLOJİDİR'
Başta Dersimlilere ve tüm kamuoyuna bu insanlığa karşı suçların teşhir edilmesi ve lanetlenmesi sorumluluğunun düştüğünü ifade eden Babayiğit, Dersim'de gerçekleştirilen soykırımın baş sorumlusunun kendinden olmayanı düşman görüp yok etmeyi amaçlayan ırkçı ideoloji olduğunu vurguladı. Mevcut devlet aklının 85 yıl sonra da aynı uygulamaları sürdürdüğünü söyleyen Babayiğit, şöyle devam etti: "1937/1938, Dersim halkına yönelik baskı ve asimilasyon politikalarının toptan bir imha haline dönüşme tarihidir. Dersim, 85 yıldır yaralarını sarmaya, inkar edilmişliğini aşmaya, eşit yurttaşlık hakkını kazanmaya ve atalarının mezar yerlerini bulmaya çalışıyor. Tarihi hatırlamanın ve katledilenlerin anıları önünde saygıyla eğilmenin, ülkemizde ileride benzeri kitlesel katliamların engellenmesi; insan haklarına saygılı, barışı sağlamış demokratik bir toplumun kurulabilmesi için çok önemli olduğuna inanıyoruz."

'SEYİD RIZA VE ARKADAŞLARININ MEZAR YERLERİ AÇIKLANSIN'
Babayiğit, DEDEF, ADEF ve DAM olarak taleplerini şöyle sıraladı:
 🔹"Arşivler açılsın.
 🔹Seyid Rıza ve arkadaşlarının mezar yerleri açıklansın.
 🔹Sürgünler, kayıplar ve evlatlık alınan çocukların listesi açıklansın.
 🔹Dersim ismi iade edilsin.
 🔹Dersim halkından özür dilensin.
 🔹Dillerimize ve inancımıza özgürlük tanınsın.
 🔹Dersim'de ekolojik ve kültürel tahribata yol açacak projeler iptal edilsin.
 🔹Eşit yurttaşlık hakkımız tanınsın."

PİROĞLU: DERSİM'DE NASIL DİZ ÇÖKMEDİYSEK BU İKTİDARA KARŞI DA DİZ ÇÖKMEYECEĞİZ
Eylemde konuşan HDP milletvekili Musa Piroğlu, Dersim katliamından yıllar sonra Dersim'e ve Alevilere karşı benzer bir saldırganlığın iktidar tarafından yürütüldüğünü belirtti. Dersim'de sadece halkın değil doğanın, inancın ve tarihin de yok edilmek istendiğini kaydeden Piroğlu, güncel iktidarın da Meclis'te Alevileri diyanetin Alevisi yapacak bir yasayı görüştüğüne dikkat çekti.

"Kimseye sormadan, kimsenin fikrini almadan Alevi inancını bir kültürel kuruma döndürüp, cemevlerini bir ticarethane gibi görüp, bizi yok saymaya, hafızamızı silmeye çalışıyorlar. Biz Dersim'de nasıl diz çökmediysek bu iktidarın karşısında da diz çökmeyeceğiz" diyen Piroğlu, iktidarların Dersim'de olduğu gibi kendilerine karşı diz çökmeyenleri yola getirmek için kimyasal silahlar da kullanarak büyük katliamlara imza attığını söyledi.

"Tarihi bir süreçten geçiyoruz, iktidar ve devlet Dersim'le yüzleşmiyor; yüzleşmeyecek de! Çünkü tarihleri Dersim'le, tarihleri Sivas'la, tarihleri Gazi'yle, tarihleri Maraş'la , Çorum'la ve bir dizi katliamla inşa edilmiş durumda. Ve biliyorlar ki Dersim'i kabul ettiklerinde bütün katliamları kabul etmek zorundalar" diyen Piroğlu, iktidarın Dersim katliamıyla yüzleşebilmesi için halkın iktidarla hesaplaşması gerektiğini vurguladı.

Eylem, Dersim tertelesinde katledilenler, Seyit Rıza ve arkadaşları için okunan klamlar ve lokmaların pay edilmesiyle son buldu.