'Direnen Filistin ve Lübnan halkları kazanacak'
İsrail'in Filistin ve Lübnan'a dönük katliam saldırılarını protesto etmek için İsrail Konsolosluğuna yürüyen Filistin Eylem Komitesi, "Filistin ve Lübnan'ın sömürgeci saldırganlığa karşı direnişlerine destek olmak istiyorsak, bize düşen görev, bulunduğumuz her yerde sömürgecilerin bölgemizdeki eli olan İsrail'i tecrit etmek, ona güç veren her türlü mekanizmayı engellemektir" dedi.
Filistin Eylem Komitesi'nin çağrısıyla çok sayıda kişi, işgalci İsrail'in Filistin ve Lübnan halklarına dönük katliam saldırılarını protesto etmek amacıyla Levent Çarşı'dan İsrail Konsolosluğu önüne yürüdü. "Soykırımcı İsrail hesap verecek, direnen Filistin ve Lübnan halkları kazanacak" pankartı açılan eylemde, "Yaşasın küresel intifada", "Özgür Filistin için siyonistlerle tüm ilişkiler kesilsin", "NATO'dan çıkılsın İncirlik ve Kürecik kapatılsın" dövizleri ve Filistin bayrakları taşındı.
Yürüyüş boyunca, "Yıkılsın siyonist İsrail devleti", "Katil İsrail, katil ABD", "Katil İsrail Ortadoğu'dan defol", "Yaşasın küresel intifada", "Nehirden denize özgür Filistin", "Kürecik radarı İsrail'in kalkanı", "NATO'dan çıkılsın, İncirlik üssü kapatılsın", "Lübnan halkı yalnız değildir" sloganları atıldı.
'İSRAİL HİÇBİR SINIR TANIMADAN HER GÜN YENİ BİR KATLİAMA İMZA ATIYOR'
İsrail Konsolosluğu önünde basın açıklamasını okuyan Ümit Doğru, emperyalizmin bölgedeki askeri kışlası olan İsrail'in her geçen gün daha fazla kan döktüğünü söyledi. "On binlerce insan, emperyalist güçler bölgemizde kalıcı hale gelsin diye öldürülüyor, milyonlarca insan sömürge altında yaşamayı reddettiği için her gün ölüm ve yıkım tehdidi altında yaşıyor, evlerini ve yaşam alanlarını terk etmeye zorlanıyor. İsrail adlı ölüm makinası hiçbir hukuk ve sınır tanımadan her gün yeni bir katliama imza atıyor" diyen Doğru, bu kitlesel imha saldırısının ABD başta olmak üzere emperyalist merkezlerin imkanlarıyla yürütüldüğünü belirtti.
'FİLİSTİN VE LÜBNAN HALKLARININ DİRENİŞİ DÜNYANIN UMUDU OLDU'
"Bu pervasız saldırganlığa yıllardır göğüs geren Filistin ve Lübnan halkları sömürgeciliğe karşı tüm dünyanın umudu oldu ve mücadeleleri bugün dünyanın her yerinde yankılanıyor! En kısıtlı imkanlar ile dünyanın en gelişmiş silah teknolojisine karşı mücadele bayrağını elinden düşürmeden topraklarına sarılarak, yurtlarının özgürlüğü umudunu taşıyan milyonlarca Filistinli ve Lübnanlı, bugün bir kez daha özgürlük, hak ve adalet mücadelesini yükseltiyor" ifadelerini kullanan Doğru, dünyanın her yerinde özgürlük ve adaletten yana olanların Filistin ve Lübnan'la dayanışmasının mücadelenin gücünü büyüttüğünü söyledi.
Sömürü düzeninin bir parçası olan devlet ve şirketlerinse elini kana bulamış soykırımcı, siyonist işgal devletine destek verdiğini ve suçlarını mümkün kıldığını ifade eden Doğru, "Filistin ve Lübnan'ın sömürgeci saldırganlığa karşı direnişlerine destek olmak istiyorsak, bize düşen görev, bulunduğumuz her yerde sömürgecilerin bölgemizdeki eli olan İsrail'i tecrit etmek, ona güç veren her türlü mekanizmayı engellemektir" dedi.
'TÜM İLİŞKİLER KESİLMELİ'
Hala Türkiye üzerinden soykırımcı İsrail'e petrol aktığını, Türkiye limanlarından ve üçüncü ülkeler yoluyla askeri hammadde dahil her türlü kaynağın temin edildiğini, Türkiyeli şirketlerin İsrail ordusuna askeri teknoloji ve elektrik hizmeti sunduğunu belirten Doğru, şöyle devam etti: "Soykırımcı İsrail'le kurulan bu stratejik iş birlikleri Filistin ve Lübnan halklarının tepesine bomba olarak yağıyor. Bu nedenle biz de Türkiye'nin işgal devletiyle kurduğu askeri, ticari, diplomatik ve tüm ilişkilerin kesilmesi için yürüttüğümüz mücadelemizden ve taleplerimizden vazgeçmeyeceğiz. İsrai'i kınama ve hamaset sözleri yetmez; bugün Filistin halkına verilebilecek en önemli destek; Serbest Ticaret Anlaşması'nın feshedilmesi, tüm askeri anlaşmaların feshedilmesi ve ambargo uygulanması, diplomatik ilişkilerin tamamen kesilmesi ve işgal devletini tecrit etmekten geçiyor. Filistin nehirden denize özgür olana dek mücadelemiz sürecektir."
Açıklamanın ardından, Aksa Tufanı hamlesinin 1. yılı nedeniyle 5 Ekim saat 16.00'da Taksim Atatürk Kültür Merkezi önünden Dolmabahçe'ye gerçekleştirilecek yürüyüşe çağrı yapıldı.