28 Eylül 2024 Cumartesi

Sancar Mardin'den seslendi: Halklar ve inançlar arası köprüyü inşa edeceğiz

Partisinin Halklar ve İnançlar Komisyonu'nun Mardin'de düzenlediği halk buluşmasında konuşan Eş Genel Başkan Sancar, “Burada da kim Arap'tır kim Kürt'tür, kim Süryani'dir, kim Ermeni'dir hepsi kendini tanımlamalıdır ve bu tanımlar devlet tarafından kabul edilmelidir. İnançlar eşit yaşanmalı, herkes kendini özgür hissetmelidir" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Komisyonu Mardin'de Arap Halk Buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Komisyon Sözcüsü Tülay Hatımoğulları, Parti Sözcüsü Ebru Günay ile milletvekilleri ve yöneticiler katıldı.

'MARDİN'İ TURİSTİK NESNE GİBİ SUNUYORLAR'
Söz alan Sancar, Mardin'in çok kültürlü kadim bir şehir olduğunu belirtti. Bunu devlet yetkilileri de atanan kayyumların da söylediğini belirten Sancar, “Onlar festivaller düzenleyerek sanki buna sahip çıkmış gibi bir görüntü yaratmaya çalışıyorlar. Oysa bir şehrin zenginliği; o şehrin tarihi, tarihinde insanların hayatı ve bugüne gelişleri göz önünde bulundurulmadan anlaşılamaz. Bugün Mardin'de de başka şehirlerde de Arap halkı, Kürtler, Süryaniler çok az sayıda kalmış, Ermeni belki bir iki aile kalmış, Keldani ve tabii Türkler de var. Bu halklar bir arada bulunuyor ama buraya baktığımızda bunlar devletin söyleminde ve devlet gibi düşünen diğer kesimlerin dilinde bir turistik nesne gibi sunuluyor. Peki, tarihe baktığımızda bu medeniyetleri inşa eden diğer halklar neden şimdi yoklar? Neden sayıları birkaç yüzden ibaret kalmış? Bu kültürü yaratan medeniyetin kurulmasında diğer halklar ve inançlar neden bugün Mardin'in gerçekten o dönemdeki gibi büyük ve güçlü unsurları değiller" dedi.

'ALEVİLİK BİR İNANÇTIR KÜLTÜR MUAMELESİ YAPAMAZSINIZ'
İktidarın tekçi anlayış ve inkarcı yaklaşımıyla, asimilasyoncu politikalarıyla uzun süredir bu ülkede ciddi baskı ve zulüm düzeni kurduğunu söyleyen Sancar, seçimler yaklaştıkça yeni açılımlar peşinde olduğu iddiasını ortaya attığını ve böyle bir algı yaratmaya çalıştığını dile getirdi. Bu “açılımlardan" birinin de Alevi toplumuna yönelik olduğunu ifade eden Sancar, “Ne yaptılar, bir torba kanun getirdiler. O torba kanunda Alevilerin ibadet yeri olarak kabul ettikleri cemevlerini bir kültür merkezi şeklinde tanımladılar. Oysa Alevilik bir inançtır. Siz bir inanca kültür muamelesi yaparsanız, onun inanç olarak karakterini göz ardı etmiş olursunuz. Elektrik, su vs. parası verilecek. Bir inanç topluluğunun talebi bunlar olamaz. Tam tersine onlar eşit yurttaşlık istiyor, biz de onların bu taleplerinin yanındayız. Başka ne yaptılar peki? Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Alevi Bektaşi Cemevi Başkanlığı kurdular. Yani Alevilerin ne olduğuna Kültür ve Turizm Bakanlığı karar verecek. Cemevlerinin işlevinin ne olması gerektiğine kendisi karar verecek. İşte biz devletin kimlikleri, din ve inançları tanımlama iddiasını reddediyoruz. Herkes kendini tanımlama hakkına sahip olmalıdır. Burada da kim Arap'tır kim Kürt'tür, kim Süryani'dir, kim Ermeni'dir hepsi kendini tanımlamalıdır ve bu tanımlar devlet tarafından kabul edilmelidir. İnançlar eşit yaşanmalı, herkes kendini özgür hissetmelidir" ifadelerini kullandı.

'BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ'
Bütün inançların ve kimliklerin hakları tanınmasını ve anadili için devletin yükümlülüğünü yerine getirmesi gerektiğini kaydeden Sancar, bütün kültürleri ve inançları eşit kabul edeceği, herkesin eşit yurttaş olarak özgürce yaşama hakkına sahip olacağı bir gelecek hedeflediklerini söyledi. Halklar arasına kurulan beton duvarlara karşı, halklar arasında köprüler kurmak istediklerini belirten Sancar, “Eğer bütün Türkiye'ye Mardinleştirebilirsek, demokratik cumhuriyete, özgür ve eşit yurttaşlığa giden yolu açmış olacağız. Bunu hep birlikte başaracağımıza inanıyorum. Hepinize sevgilerimi ve saygılarımı iletiyorum. Ehlen ve sehlen" dedi.