28 Eylül 2024 Cumartesi

Sancar: Hükümet koronavirüs karşı hazırlıklı ve planlı çalışmadı

Koronavirüs salgınının basın emekçilerini riske atmaması için dün yapacağı basın toplantısını iptal eden Sancar, gündeme ilişkin değerlendirmelerini partisinin Basın Komisyonu tarafından kaydedilen video aracılığı ile iletti. Koronavirüse ilişkin Merkezi Kriz Koordinasyon oluşturduklarını söyleyen Sancar, hükümetin bugüne kadar yaptıkları ve söylediklerine bakıldığında yeterince hazırlıklı planlı ve sistemli çalışmadığının göründüğünü belirtti.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Koronavirüs (Covid 19) salgınının basın emekçilerini riske atmaması için dün yapacağı basın toplantısını iptal etti. Sancar, gündeme ilişkin değerlendirmelerini partisinin Basın Komisyonu tarafından kaydedilen video aracılığı ile iletti.

Basın emekçilerinin yazılı olarak ilettiği soruları da yanıtlayan Sancar, "Sevgili kardeşlerim, konumuz belli; Koronavirüs. Bu mesele günlerdir, haftalardır bizde de, bütün dünyada da tartışılıyor. Biz de dün bu konuyla ilgili görüşlerimizi sizlere aktarmak için bir basın toplantısı düzenlemeyi planlamıştık ama basın emekçilerini riske atmamak için toplantıyı iptal ettik. Sizlere buradan seslenmeyi daha uygun gördük" dedi.

Tehlikenin ne kadar büyük olduğunu artık herkesin bildiğini ifade eden Sancar, "Herkes tehdit altında yani bütün insanlık tehdit altında. Tam da böyle zamanlarda siyasetteki kavgacı dilin ne kadar yalan olduğunu daha iyi görüyoruz. Siyasetin amacı halka hizmet olmalı, insanlığa hizmet olmalıdır. Şimdi kavga zamanı değil ortak yanlarımızı öne çıkarma zamanı. Bu büyük tehditle hep birlikte nasıl baş edeceğimizi düşünme zamanı. Bunun için de hızla hareket etme mecburiyetimiz var, elimizden geleni yapma görevimiz var" diye konuştu.

'MERKEZİ KRİZ KOORDİNASYONU OLUŞTURDUK'
Koronavirüse ilişkin Merkezi Kriz Koordinasyon oluşturduklarını söyleyen Sancar, "Koordinasyonumuz bu alanda çalışan diğer kuruluşlarla sürekli istişare halindedir. Mesela TTB ve SES ile sürekli iletişim halindedir. Amacımız doğru bilgilere ulaşmak ve halkımızı doğru bir şekilde aydınlatmaktır" diye belirtti.

EVLERE KAPANMAMIZ BİRBİRİMİZDEN KOPMAMIZ ANLAMINA GELMEMELİ'
Bu salgına karşı en çok önerilen tedbirin toplu yerlerde bulunmamak olduğunu hatırlatan Sancar, "Hatta evlerden çıkmamamız da öneriliyor. Tabii ki bunlar ciddi öneriler ve bu tedbirlere de mutlaka uymamız lazım. Fakat evlere kapanmamız, yalnızlaşmamız ve birbirimizden kopmamız anlamına gelmemelidir. Tam tersine birbirimizle bağımızı ve iletişimimizi sürdürebilirsek ancak bu tehlikeyi atlatabiliriz" diye kaydetti.

Sancar konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Hepimiz büyük bir ailenin mensupları olduğumuzu şimdi daha iyi görebiliriz. İnsanlık ailesinin mensuplarıyız. Birbirimize ihtiyacımız var. Birbirimizden koparak değil birbirimize daha çok bağlanarak bu tehlikenin üstesinden geliriz.

"Birbirimizle bağımızı sürdürmemiz için çeşitli yollar yaratabiliriz. Teknoloji bize bu konuda yeterince imkan sunuyor. Eğer bunları doğru bir şekilde kullanırsak birlikte hareket etmeyi ve birbirimize ulaşmayı sağlayabiliriz.

'GENÇLERİN ÖZEL ÇALIŞMA YÜRÜTMESİ GEREKİYOR'
"Mahallelerdeki ihtiyaç sahiplerine bilhassa yaşlılara ve hastalara ulaşmak için gençlerimizin özel bir çalışma yürütmesi gerekiyor. Gençlik birimlerimiz bu konuda hızla hazırlıklar yapıyor ve çalışmalar yürütüyor. Fakat çalışmaları sadece bizim partinin gençleriyle sınırlı tutmanın doğru olmadığını biliyoruz. Yeterli olmadığını da biliyoruz. O nedenle bütün gençlere çağrı yapıyoruz: Kendi aranızda dayanışma ağları, haberleşme kanalları oluşturun. Bu kanallar üzerinden ihtiyaç sahiplerine zayıflara nasıl ulaşabileceğinizi tartışınız. Bu konuda bize ne düşerse yapmaya hazır olduğumuzu bilmenizi isteriz.

"Yaşlılar, hastalar, yalnız yaşayanlar, evsizler, göçmenler, sığınmacılar özel risk gruplarını oluşturuyorlar. Yoksulluk başı başına bir risktir zaten. Çünkü bu hastalık bağışıklık sistemi zayıf insanlara büyük bir zarar verebiliyor. O nedenle risk gruplarına nasıl yardım edebileceğimizi hep birlikte tartışmalıyız, hep birlikte yöntemler geliştirmeliyiz."

HÜKÜMET ÖZEL SORUMLULUK ALTINDA
Koronavirüs salgınıyla mücadelede hükümetin özel bir sorumluluk altında olduğunu vurgulayan Sancar, "Çünkü kamu kaynaklarını ve kamu gücünü hükümetler kullanıyor. O nedenle dünyanın her yerinde hükümetlere özel çağrılar yapılıyor. Biz de çağrılar yaptık, çeşitli öneriler sunduk" dedi.

Sancar önerilerini şöyle sıraladı:
İhtiyaç sahiplerine ücretsiz gıda ve hijyen malzemeleri yardımı yapılmalıdır.
Her türlü tedavi sürecinin ücretsiz yapılması sağlanmalıdır.
Özel hastanelerin de kamu hastanesi statüsünde hizmet sunması sağlanmalıdır.
Kamuda ve özelde çalışanlara ücretli izin hakkının tanınması lazım.
Su, elektrik internet gibi hizmetlerin bu kriz süresince ücretsiz temin edilmesi gerekiyor.

HASTA, YAŞLI TUTSAKLAR, BEBEKLİ ANNE VE HAMİLE KADINLAR TAHLİYE EDİLMELİDİR
Hapishanelerin risk alanları oluşturduğunu ifade eden Sancar, "Cezaevlerindeki hasta ve yaşlı tutuklu ve hükümlülerin, bebekli annelerin ve hamile kadınların derhal tahliye edilmesi gerekiyor. Cezaevlerinde uygulanan görüş yasağı da dikkate alınarak tutuklu ve hükümlülerin aileleri ve yakınlarına telefonla ulaşmalarını sağlayacak düzenlemeler mutlaka yapılmalıdır" diye konuştu.

Hükümetin bugüne kadar yaptıkları ve söylediklerine bakıldığında yeterince hazırlıklı planlı ve sistemli çalışmadığının göründüğünü vurgulayan Sancar, "Şüphesiz ilan edilen tedbirlerin önemli bir kısmı Dünya Sağlık Örgütü’nün de önerileri arasında yer alan tedbirler. Bunlara elbette itirazımız yok ancak alınacak tedbirlerin sürdürülebilir olması son derece önemlidir. Ayrıca tedbirler sonucu ortaya çıkacak sosyal ve ekonomik durumları da telafi etmeyi planlamak lazım. Kamuoyunu bilgilendirme ve süreci şeffaf yürütme konusunda da hükümeti yetersiz buluyoruz. Hükümetin başta TTB ve SES olmak üzere ilgili kurumlarla istişare içinde olması gerekiyor. Hatta TTB ve ilgili bütün meslek örgütlerinden temsilcilerin yer alacağı ortak bir kriz merkezi oluşturmak da mümkündür. Böylece toplumun alınacak tedbirlere ve yapılacak çalışmalara katılımı da sağlanmış olur" diye belirtti.

Sancar konuşmasının devamında şunları söyledi:
"Bu meselenin toplum sağlığı meselesi olduğunu hiç kimse bir an için bile aklından çıkarmamalıdır. Burada siyasi çıkar hesaplarına asla yer olmamalıdır. Kar hırsıyla insanların ve toplumun ihtiyacını istismar yoluna gidenler en ağır şekilde cezalandırmalıdır.

MECLİS'TE TÜM PARTİLERİN EŞİT KATILIMIYLA BİR KOMİSYON KURULMALI
"Bu aşamada Meclis’in de artık devreye girmesi gerekiyor. Meclis halk adına çalışmaları denetlemek ve yönlendirmek ve ayrıca halkı bilgilendirmek gibi bir yükümlülüğe sahiptir. Bu amaçla Meclis’te partilerin eşit katılımıyla ortak bir komisyon kurulmalı ve bu komisyona Meclis adına süreci yürütme görevi verilmelidir.

"Tehlike ne kadar büyük olursa olsun yalnız olmadığımızı bilmemiz son derece önemlidir. Yalnız değiliz ve yalnız olmamalıyız. Ancak el ele vererek, ancak birbirimizle dayanışarak bu büyük tehdidin üstesinden gelebiliriz. İnsanlığımızı kurtaracak olan şey dayanışmadır. Dayanışma varsa insan kalmaya devam ederiz. Dayanışma varsa her türlü tehlikeyi aşmanın imkanlarını yaratabiliriz.

"Dayanışmanın tek yolu toplantılar yapmak değildir. Bu zamanda toplantıların faydası olmayacak tehlikeyi daha da büyütecektir. Birbirimize bağlı olduğumuzu bir an bile unutmamamız gerekiyor. Bu tehlikeyi büyük insanlığın birleştirici gücüyle hep birlikte aşacağız."