28 Eylül 2024 Cumartesi

'Sağlık emekçilerini düşünerek hareket edin'

Skype üzerinden basın toplantısı düzenleyen SES İstanbul Şubeleri, Sağlık Bakanlığından bir dizi talepte bulundu. Koronavirüse karşı ilk risk grubunda olan sağlık emekçileri gözetilerek plan ve program çıkarılmasını isteyen SES, hapishanelerin de boşaltılmasını istedi. 

Saglık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, Türkiye'de koronavirüsün ilk görüldüğü vakanın üzerinden 15 gün geçmesine rağmen, pandemi salgınlarında uygulanan önlemlerin yeterince hayata geçirilmesi konusunda ciddi eksikler olduğunu kaydetti.

Salgın nedeniyle Skype üzerinden yapılan basın toplantısının metnini okuyan SES Şişli Şube Başkanı Fadime Kavak, sağlık alanının virüsün etkisinin kontrol altına alınması için en önemli ve kritik müdahale alanlarının başında geldiğini hatırlattı. Bu nedenle sağlık alanında hem koruyucu hem de tedavi edici sağlık hizmetleri kapsamında yapılacak uygulamalar, alınacak önlemlerin son derece belirleyici olduğnu söyleyen Kavak, acil eylem planlarının yapılması dahil olmak üzere süreçle ilgili yapılacak her türlü planlama ve hazırlığa sağlık emekçileri ya da onların temsilcisi sendikanın ayrım gözetmeksizin dahil edilmesini vurguladı.

Okul çağında çocuğu bulunan ebeveynlerden birinin mutlaka izinli sayılmasını söyleyen Kavak, "Sağlık alanında çalışan yetersizliği olduğu bilinmektedir. Yıllardır bu eksiği giderek şekilde sağlık işgücü planlaması yapmayan, sağlık meslek örgütleri ve sendikaların taleplerini görmeyen iktidarlar, Covid-19 virisüyle ilgili kriz sürecini de mevcut sağlık emekçilerin daha fazla sürelerle ve daha fazla risk altında çalıştırarak yürütmeyi planladığı anlaşılmaktadır; bu plandan derhal vazgeçilmelidir. Bu ne sağlık emekçileri için, ne de sağlıklı ve etkili önlemler alınabilmesi için bilimsel ve uygun değildir. Artan iş yükünü ve sağlık hizmetlerinde yaşanan olağanüstü durumu dikkate alarak güncel çalışma planlanması yapılmalı, sağlık emekçilerinin sayısı artırılmalı, fazla mesailer kaldırılmalı, 24 saat nöbetli çalışma uygulamasından vazgeçilmeli, nöbetler yedekli
çalışma sistemine göre yeniden düzenlenmeli, çalışma süreleri maruziyetinin en aza indirecek seviyelere çekilmeli, mesai düzenlemeleri yeniden yapılmalıdır" dedi.

Kavak, ataması yapılmayan yüzbinlerce sağlık emekçisinin, "güvenlik soruşturması" nedeniyle ataması bekletilen sağlık emekçilerinin, KHK'larla hukiki süreçler işletilmeden ihraç edilen sağlık emekçilerinin derhal yapılacak bir düzenleme ile göreve getirilmesi için çağrı yaptı. 

Kavak, Sağlık Bakanlığının yerine getirmesi için şu talepleri sıraladı:
- "Evlerinde karantinada tutulan şüpheliler İlçe Sağlık Müdürlükleri tarafından görevlendirilecek sağlıkçılar tarafından, her gün düzenli olarak yapılacak ev ziyaretleriyle takip edilmelidir. Bu şüphelilere karantinanın önemi ve uyulması gereken kurallar konusunu da içeren eğitimler yine aynı çalışan tarafından verilmelidir. Şüphelilerin durumu her gün rapor edilmelidir.

- ASM’ler tarafından yerinde hizmet sunulan yaşlı ve bakıma muhtaç olanlar ve yaşlı bakımevleri, çocuk esirgeme yurtları gibi kurumlar haftada en az iki defa ziyaret edilmeli, kişilerin izlemi yapılmalı, şüpheli olgular kayıt altına alınarak, ilk aşamada tanı testi için örnek alınmalı ve tecrit edilmeli, düzenli eğitim programı uygulanmalıdır.

- Toplu taşıma araçların ücretsiz olması sağlık emekçilerin temel hakkıdır. Bu durum sorunu çözmüyor. En riskli grup olan sağlık emekçileri için ve toplumun geneli için sağlık emekçileri toplu taşıma kullanması yerine sadece sağlık emekçilerinin kullanımında olacak ve dezenfektasyonu Bakanlık tarafından denetim altına alınacak ücretsiz ve yeterli sayıda servisler sağlanmalıdır. Bu konuda neden adım atılmıyor?

- Savaşın yerinden yurdundan ettiği çocuklar, günlerdir can güvenliği olmayan koşullarda hayatta kalmaya çalışıyorlar. Barınma, sağlık ve temel ihtiyaçların karşılanamaması, ailelerinden ayrı düşmelerine bağlı olarak refakatsiz kalmaları veya aile birleşimlerinin gerçekleşmemesi, eğitim haklarından mahrum kalmaları, ucuz işgücü olarak görülmeleri nedeniyle kayıt dışı ve yasadışı istihdam edilmeleri, silahlı çatışmalara dâhil edilmeleri, psikolojik, fiziksel ve cinsel istismar vb. pek çok hak ihlaline maruz bırakılıyorlar. Hiçbir çocuğun zarar görmemesi ilkesinden hareketle; çocukların bir an önce ebeveynleriyle birlikte güvenli alanlara ulaşımlarının sağlanmasını, hijyenik bir ortamda koruyucu, önleyici ve tedavi edici sağlık hizmetine erişimlerinin olaylaştırılmasını, barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmasını, çocuklarla ilgili; ötekileştiren, kutuplaştıran, rekabete dayalı ve şiddet kültürünü besleyen söylem ve haberlerin yapılmamasını, hiçbir çocuk dışarıda kalmayacak şekilde planlama ve önceliklendirme yapılmasın, tüm sürecin kapsayıcı, şeffaf, hesap verebilirlik ilkeleriyle işletilmesini talep ediyoruz.

- Koronavirüsü salgını nedeniyle birçok ülkede cezaevlerinde ayrımsız tahliyeler başlatılırken ülkemizde iktidarın siyasi tutuklu ve hükümlüler dışındakileri kapsayacak bir çalışmayı hızlandırdığını açıklaması kabul edilemez. Biliyoruz ki, son yıllarda çok sayıda muhalif gazeteci, akademisyen, aydın, milletvekili, belediye başkanı, avukat, öğrenci, sendika yöneticisi/üyesi 'terör soruşturması' adı altında tutuklanmıştır. Dolaysıyla cezaevlerinde öncelikle tutukluların hızla tahliyesi sağlanmalı; yaşam hakkı ve ifade özgürlüğü esas alınarak siyasi tutuklular, gazeteciler, yaşlılar, hasta mahkumlar, çocuklar tahliye edilmeli, infazlar ertelenmelidir."