27 Eylül 2024 Cuma

Piroğlu: Tecride karşı çıkmak tutarlı bir demokrasiyi savunmak demektir

HDP milletvekillerinin İmralı tecridine karşı adalet nöbeti 18'inci gününde devam etti. Nöbette konuşan Musa Piroğlu, tutarlı bir demokrasiyi savunmak, savaşa karşı çıkmak ve sömürü düzenine son vermek için tecride karşı mücadele etmek gerektiğinin altını çizdi.

Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) İmralı tecridine karşı başlattığı adalet nöbeti 18'inci gününde devam etti. "Tecrit insanlık suçudur", "İmralı'ya avukatlar gitsin", "Savaşa ve tecride son" dövizleriyle Adalet Bakanlığı'na yürümek isteyen HDP milletvekilleri Zeynel Özen, Feleknas Uca, Kemal Peköz, Musa Piroğlu, Dilan Dirayet Taşdemir, Dersim Dağ ve Celadet Gaydalı polis tarafından Meclis Dikmen kapısında durduruldu.

Burada milletvekilleri adına konuşan Musa Piroğlu, tecrit politikalarının devletin Kürt sorununa bakışını özetlediğini söyledi. Tecridin ağırlaştırılmasının savaş siyaseti ve çözümsüzlüğün derinleştirilmesi anlamına geldiğini söyleyen Piroğlu, Kürt sorununda çözümün adresinin İmralı olduğunu vurguladı.

"Nasıl ki tecritle Kürt sorunu arasında doğrusal bir ilişki varsa Kürt sorunuyla Türkiye'deki demokrasi arasında da doğrusal bir ilişki vardır. Çözümsüzlüğün derinleşmesi ve savaşın tırmanması bu ülkede zorbalığın artması ve baskının çoğalması anlamına gelir" ifadelerini kullanan Piroğlu, seçim dönemine girildiğine işaret etti.

Esas meselenin sandığın hangi koşullarda kurulacağı olduğunu belirten Piroğlu, şöyle devam etti: "Tecrit politikası, savaş koşullarında seçime gitmek demektir. Tecridin ağırlaştırılması Kürt halkına karşı savaş siyasetinin derinleştirilmesi, sandığın savaşın ve zorbalığın ortasında kurulması demektir. Ve Türkiye'deki bütün emekçiler, Türkiye'de bütün ötekileştirilenler, haksızlığa uğrayanlar şunu bilmek zorundalar; iktidar savaşı sürdürdüğü sürece bu ülkeye demokrasi gelmeyecek. İktidar savaşı sürdürdüğü sürece hiç kimse özgür olmayacak. İktidar savaşı sürdürdüğü sürece emekçiler haklarını alamayacak, yoksulluk büyümeye devam edecek."

Savaşa karşı çıkmadan ve Kürt halkıyla yan yana gelmeden iktidara karşı çıkma şansı olmadığını ifade eden Piroğlu, iktidarı devirmek, sömürü düzenine son vermek için tutarlı bir şekilde demokrasi ve özgürlükten yana olunması gerektiğini dile getirdi. Kürt sorununda çözümsüzlükten vazgeçilmesinin savunulması gerektiğinin altını çizen Piroğlu, bunun tek yolunun tecride karşı çıkmak olduğunu kaydetti.

Piroğlu, "Tecride karşı çıkmak demek, savaşa karşı çıkmak demektir. Tecride karşı çıkmak demek, bu iktidarın zorbalığına ve sömürü düzenine karşı çıkmak demektir. Tecride karşı çıkmak demek, gerçekte tutarlı bir demokrasiyi savunmak demektir. Herkesi bu tecrit politikalarına karşı durmaya, savaş ve çözümsüzlük siyasetine karşı durmaya, demokrasi ve özgürlük adına ve bu iktidara karşı omuz omuza yan yana durmaya çağırıyoruz" dedi.