MLKP MK: Zeki Gürbüz ve Özgür Namoğlu yoldaşlar ölümsüzdür!
Ölümsüzleşen komünist önder Zeki Gürbüz (Ahmet Soreş) ve komutan Özgür Namoğlu'nun (Firat Newal) komutasında savaşacaklarını vurgulayan MLKP MK, faşizme, inkarcı sömürgeciliğe, erkek egemen sisteme, kapitalizme ve emperyalizme karşı faaliyet ve eylemleri büyüterek, yayarak, ve enternasyonalist görevlere dört elle sarılarak yerine getireceklerini kaydetti.
Marksist Leninist Komünist Parti (MLKP) Merkez Komitesi, ölümsüzleşen komünist önder Zeki Gürbüz ve komutan Özgür Namoğlu'na ilişkin açıklama yaptı. Faşist inkarcı sömürgecilik ABD emperyalizminin desteğiyle MLKP Merkez Komitesi ve Kürdistan Komitesi üyesi Zeki Gürbüz ve parti üyesi, genç komutan Özgür Namoğlu'nu katlettiğine dikkat çekilen açıklamada, özgürlük ve sosyalizm savaşının sürdüğü ve her yerde süreceği vurgulandı.
"Faşist sömürgeci düşmana, Tayyip Erdoğan ve kana batmış ırkçı faşist çetesine sözümüz şudur: partimizi, devrimcileri, halklarımızı durduramayacaksınız. Kavga bayrakları inmeyecek, özgürlük namluları susmayacak. Baran Serhat fideliği tekrar tekrar yeşermeye devam edecek. Hitler'in, Mussolini'nin akıbetinden kurtulamayacaksınız" denilen MLKP Merkez Komitesinin "Komünist önder Zeki Gürbüz ve komutan Özgür Namoğlu yoldaşlar ölümsüzdür! Başlar yukarı yoldaşlar" başlıklı açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
'YER KÜRENİN DEĞİŞİK KÖŞELERİNDE AHMET ŞOREŞ ADIYLA TANINDI'
"Kardeşler! Rojava'da ve yerkürenin değişik köşelerinde Ahmet Soreş adıyla tanınan Zeki Gürbüz, parti adıyla Tolhildan Agirî yoldaş 20 Ocak 1966'da Dersim'in Pertek ilçesinde doğdu. İlkokulu Aşağıgülbahçe köyünde, ortaokul ve liseyi Pertek ilçesinde bitirdikten sonra, Amed'de eğitim fakültesine kaydoldu. Daha sonra İstanbul'a geçerek üniversiteye veterinerlik fakültesinde devam etti.
Zeki Gürbüz yoldaş, çocuk yaşlarda devrimci fikirlerle buluştu. Parti için yazdığı satırlarda bunu, 'doğup yaşadığım ülke ve halk gerçeği' koşulladı diyordu. 1985'te İstanbul'da üniversiteye kaydolduktan itibaren devrimci çevrelerle ilişkilendi. O yıllarda çıkan dergi ve kitapları okumaya başladı. Gecelere, panellere katıldı. Öğrenci gençliğin 12 Eylül faşist darbesinden sonra Nisan 1987'de gerçekleştirdiği ilk büyük ve yasadışı yürüyüşte örgütsüz bir devrimci genç olarak yerini aldı. Sonrasındaki öğrenci gösterilerine ve Taksim 1 Mayıs Meydanı hedefli tüm eylemlere katıldı.
'AĞIR İŞKENCELERDEN BAŞI DİK ÇIKTI'
1989'da parti öncellerinden birinin gençlik örgütüne katılarak devrimci savaşıma başladı. Üniversite dışında, liselere ve semtlere dönük çalışmalar yürüttü. 1992'de delege olarak yer aldığı gençlik örgütü kongresinde Merkez Komitesi'ne seçildi. Aynı yıl 15 gün boyunca gördüğü ağır işkencelerden başı dik çıktı.
10 Eylül 1994'te zafere ulaşan Birlik Devrimi'nden sonra parti çalışmalarında görev üstlendi.
1995 sonlarına değin Hatay'da İl Komitesinde, 1998'in bir aşamasına kadar İzmir İl Komitesinde; 1999 Temmuz'una kadar Çukurova faaliyetinin başında, 2000 yazına değin İstanbul İl Komitesi'nde görev omuzladı.
1997'den 2002 baharındaki 3. Kongre'ye değin aynı zamanda MLKP Merkez Komitesi üyesi olarak devrimci savaşımın bütününe emek verdi.
'ÖZEL ÇALIŞMALARIN KURUCU SORUMLULUĞUNU YÜRÜTTÜ'
Kolektif bir tercihle 3. Kongre'den sonra Merkez Komitesi dışında kalarak parti önderliğine bağlı özel çalışmaların kurucu sorumluluğunu yürüttü.
Partimizin ağır bir saldırıya uğradığı Eylül 2006'dan itibaren yeniden Merkez Komitesi üyeliği görevini omuzladı. Kasım 2007'den 4. Kongre'ye ve örgütleyicileri arasında yer aldığı 4. Kongre'den 2012 sonbaharına değin Merkez Komitesi sekreterliği yaptı.
'HÜSEYİN DEMİRCİOĞLU AKADEMİSİNİN KURUCULARI ARASINDA YER ALDI'
2010'da Medya Savunma Alanlarında Hüseyin Demircioğlu Akademisinin kurucuları arasında yer aldı. 2011 sonlarında sınırları kırık bir kolla geçerek İstanbul'da faaliyet yürüttü. Zorunlu bazı çalışmalardan ve Yunanistan'daki kısa hapislikten sonra Eylül 2013'te Rojava'ya geçti. Bir komünist ve sosyalist yurtsever önder, bir kızıl komutan olarak Rojava devriminin zaferi ve savunulması için yıllarca cüretle ve coşkuyla savaştı.
'34 YILA İKİ ASIRLIK BİR HAYAT SIĞDIRDI'
57 yıllık ömrünün 34 yılını örgütlü devrimci olarak onurlandıran, 34 yıla iki asırlık bir hayat sığdıran Tolhildan Agirî yoldaş, öğrenci gençlik işçi sınıfı ve kent yoksulları arasındaki faaliyetlerden milis örgütlenmesine, özel, kurucu merkezi görevlerden, Türkiye kırlarındaki askeri eğitim çalışmalarına, dağlardaki savaş hazırlıklarından Rojava devrimine değin çok değişik alanlarda emek verdikten ve kavga yürüttükten sonra MLKP Merkez Komitesi ve MLKP Kürdistan Komitesi üyesi olarak ölümsüzleşti. Zaferler kuşağının en iyi temsilcilerinden biri olarak, çalıştığı tüm örgütlerde ve alanlarda ileriye doğru adımların öznesi, en güç kararların iradesi, en zorlu yürüyüşlerin kılavuzu, umudun ve devrimci imkanlara dayalı iyimserliğin temsilcisi oldu. Ölümsüzlere, onların devrimci amaç ve hayallerinin gerçekleştirilmesine bağlılık Tolhildan Agirî yoldaşın kutup yıldızıydı. Tam bir sadelikle söz-eylem tutarlılığının örnek bir temsilcisi oldu. Büyük devrimci hayaller kurma yeteneğine sahip bir komünistti. Hiçbir engele takılıp kalmadı. Durdurak bilmeden faşizme, inkarcı sömürgeciliğe, erkek egemen sisteme, kapitalizme ve emperyalizme karşı savaştı.
Anısını, daha büyük muharebelerin, daha büyük savaşların ve görkemli zaferlerin andı, hayal gücü, cüreti ve yol göstericisi olarak daima yaşatacağız.
'FİRAT NEWAL 16 YAŞINDAYKEN KGÖ ÜYESİ OLDU'
Kardeşler! Özgür Namoğlu, Rojava devriminin savunmasında ve parti akademisindeki ismiyle Firat Newal, parti adıyla Ozan Kutlar yoldaş 15 Haziran 1994'te devrimci bir anne ve babanın oğlu olarak İzmir'de doğdu. Okul yaşına değin annesi ve annesinin yoldaşlarıyla birlikte illegal yaşam koşullarını paylaştı. Okul yıllarını akrabalarının yanında geçirmek zorunda kaldı. Hasreti, metaneti ve direnmeyi erken yaşlarda öğrendi. 2000-2001'de parti güçleriyle tanıştı. 2008'de, çocukluğunun devrimci ortamının anılarını, partiyle temasının duygularını kendisiyle birlikte Avrupa'ya taşıdı. Eylemlere katıldı, derneklere ve kamplara gitti. 2009'da, 16 yaşındayken KGÖ üyesi oldu. Almanya'da, Dortmund'da, Bochum'da, Essen'de, Duisburg'da gençlik çalışmaları yürüttü. Bir yıl Kızıl Antifa faaliyetinde yer aldı.
Yasemin Çiftçi ve Yılmaz Selçuk yoldaşların ölümsüzlük haberleri onun kalbinde politik askeri alanda çalışma isteği uyandırdı. Kolunun fiziki durumu nedeniyle başaramayacağını düşündüğü için bu isteğini yüreğine hapsetti. Serkan Tosun yoldaşın ölümsüzlüğü Özgür yoldaşta başarma gücüne; İvana Hoffmann yoldaşın çağrısı ise eylem kuvvetine dönüştü.
'DEVRİMİ SAVUNMAK İÇİN ROJAVA'YA GEÇTİ'
Tam bir kararlılıkla yeni bir yaşam için Medya Savunma Alanlarına yöneldi. 2016 kışında Hüseyin Demircioğlu Akademisinde ideolojik, siyasi, örgütsel ve askeri eğitim aldı. Aynı yıl devrimi savunmak için Rojava'ya geçti. Özgürleşmiş, özgüvenli, cüretli, potansiyelinin farkına varan bir gerilla, bir komutanlık adayıydı artık.
'PARTİ ÜYELİĞİ ONUR VE HAKKINI SON NEFESİNE DEĞİN YÜKSEKTE TUTTU'
Şengal'i, Medya Savunma Alanlarını nefesledi. Şengül Boran Akademisi Komutanlığı üyesi olarak partili bilinçle donanmış savaşçılar, komutanlar, uzman sabotajcılar yetiştirmede başarılı emekler sundu. Kararlılığı, öğrenme gücü, adeta sıçramalarla geliştirdiği yetenekleri, baştan başa değişen ruhsal dünyasıyla öne çıktı. Komünist önder Zeki Gürbüz, parti adıyla Tolhildan Agirî yoldaşın güvenlik sorumluluğunu omuzladı. Görevini güçlü bir sorumluluk duygusuyla, görev bilinciyle ve yoldaş sevgisiyle yürüttü. Bayram Namaz ve Zeki Gürbüz gibi güçlü önderlerin ve cüretli komutanların öğrencisi olan, Ozan Kutlar adını onurla taşıyan Özgür yoldaş 20 Nisan 2016'da kazandığı parti üyeliği onur ve hakkını son nefesine değin yüksekte tuttu.
'GÖREVLERİMİZE DÖRT ELLE SARILACAĞIZ, HALKLARIMIZA SÖZÜMÜZDÜR'
Yalın, fedakarlık kuvveti yüksek, görev insanı niteliği berrak, öğrenme, kendisini değiştirip dönüştürme kararlılık ve enerjisi güçlü, yoldaş sevgisi coşkulu genç komutan Ozan Kutlar yoldaşın anısını, yeni Ozanlar yetiştirerek, onların komutasında savaşarak, faşizme, inkarcı sömürgeciliğe, erkek egemen sisteme, kapitalizme ve emperyalizme karşı faaliyet ve eylemimizi büyüterek, yayarak, ve enternasyonalist görevlerimize dört elle sarılarak yerine getireceğiz. Bu halklarımıza sözümüzdür."