28 Eylül 2024 Cumartesi

'Kürtlerin başına bomba yağdırıyorlar'

İslam'da Emek, Barış ve Adalet Buluşmasının üçünçüsü gerçekleşti. Buluşmada, "Din, iman, Sakarya diyerek Kürtlerin başına bomba yağdırıyorlar" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Halklar ve İnançlar Komisyonu bünyesinde çalışma yürüten İslam Masası'nın başlattığı İslam'da Emek, Barış ve Adalet kampanyasının 3.'sü Muş'ta gerçekleştirildi. Buluşmaya, Komisyon Eş Sözcüsü Diba Keskin, Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Prof. Nurettin Turgay, din alimi Erhan Çakmak konuşmacı olarak katıldı. Buluşmaya ayrıca Muş Milletvekili Şevin Coşkun, ilçe yöneticileri Barış Anneleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) il, ilçe yöneticileri, demokratik kitle örgütü temsilcileri ile çok sayıda kişi katıldı.

Buluşmada konuşan ve İslam Masası'nın neden kurulduğuna işaret eden Diba Keskin, emek, barış ve adaletin bugün çok önemli ve acil bir ihtiyaç olduğunu söyledi. Keskin ayrıca kadınların mücadele sonucu toplumda söz hakkı olduğunu belirterek, salondaki erkeklere hitaben "kusura bakmayın mikrofon önce sizdeydi şimdi bize geçti" dedi. Keskin ayrıca Halklar ve İnançlar Komisyonunun 11 ilde örgütlendiğini ve çalışma yürüttüğünü, kampanyayı da mümkün olduğu kadar genişleterek sürdüreceklerini söyledi. Keskin, "Kürt alimlerinin hayatını Kürtçe anlatıyoruz. Çocuklarımızı Kürtçe'den ve kültüründen uzak yetiştirirsek kör bir nesil yetiştiririz" dedi.

İslam'da kadının yerini anlatan Keskin, artık dönemin değiştiğini belirterek kadınların da İslam hakkında söz sahibi olduğunu söyledi. Kadınların Hz. Muhammed dönemindeki önemini anlatan Keskin, "Nasıl oldu da kadınları toplumdan, camiden uzaklaştırdık. Artık kadınlar saç teli göründüğü için öldürülüyor. Niye kadının saçı, sözü yasaklandı? Adalet diyorsak sadece erkekler için demiyoruz, yoksullar için demiyoruz. Herkes için adalet diyoruz, toplumun yarısı kadınlardan oluşuyor fakat toplum sadece erkek üzerinden devam ediyor. Kuran ayetleri sadece erkeklere inmedi, insanlara indi. Kadınları ne zaman dört duvar arasına çektiğimizde, kadınlara 'Kocanız sizi dövebilir. Eşleriniz size sadece yemek vermek zorunda' dediğimizde kadınları körleştirdik. Erkeklerin bu tavrı kadınları ve Kürt toplumunu geriye çekti" ifadelerini kullandı.

Din alimi insanı Erhan Çakmak ve Nurettin Turgay da kampanyanın önemine işaret etti. Çakmak, "Kuran ayetlerini yerine getiriyoruz, zalimlerden korkmuyoruz. Zalimler istediği kadar kılıçlarını kafamızın üzerinde sallandırsın, ama biz korkmayacağız. Adalet için insanların mücadele etmesi gerekiyor. Adalet evden başlar ve topluma yayılır. Evlerimizden başlayan adalet topluma yayılır" diye konuştu. Turgay ise ayetlerin anlaşılmadığını belirterek, "Allah size ahlakı, adaleti öğütlüyor. Kuran'ın özeti budur. Adaletin olmadığı yerde İslam da Kuran da olmaz. Allah herkese hak, hukuk ve adaleti emrediyor. Bütün peygamberler adaleti sağlamak için mücadele etti. Benim inancımı, dinimi, kültürümü kabul etmeyeni Müslüman olarak ben de kabul etmiyorum. Ne Kürt çocuğu ne Türk çocuğu öldürülsün. Kuran'da da 'İnsanları öldürmeyin' der, gelin insanların öldürülmemesi için birlikte mücadele edelim" ifadelerini kullandı.

Gergerlioğlu ise dinin zulüm aracına dönüştürülmek istendiğini belirterek, "Biz buna müsaade etmeyeceğiz. HDP olarak bir çalışma başlattık, İslam'da adalet, barış ve emeği ortaya çıkarmak için uğraşıyoruz ve bunların maskelerini indireceğiz. İslam'ı anlatıyoruz fakat bundan rahatsız olanlar var. Muş Valiliği bu panelin duyurulmasına engel olmak için çalışıyor. Valinin derdi nedir? Herhalde AKP Muş Milletvekili adayı olmayı umuyor ama şimdiden söyleyeyim biz buradaki 3 vekilliği de alacağız" dedi.

Rojava'ya yönelik saldırılara değinen Gergerlioğlu, "Din iman, Sakarya diyerek Kürtlerin başına bombalar yağdırıyorlar. İstiklal'de bir bomba patladı, Kürtlerin başına bin bomba yağdı. Herkes olayla Kürtlerin ilgisinin olmadığını biliyor. Zaten ifadelerde de diyorlar ama bir film çevriliyor. Biz bu filmi biliyoruz. Daha önce de Gar Katliamını biliyoruz. O zaman aklımızla dalga geçer gibi açıklama yapılıyor ve buna inanmamızı bekliyorlar. Daha önce bu olayın ses kayıtları medyaya yansıdı, dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan, 'Suriye'ye 4 adam gönderirim 8 füze sallarım' demişti. Şimdi olan budur?" dedi.