28 Eylül 2024 Cumartesi

Kayıp yakınları adalet arayışını sürdürüyor

Batman, Diyarbakır ve İzmir'de gözaltında kaybedilenler için adalet isteyen kayıp yakınları ve hak savunucuları, gerçeklerin ortaya çıkarılması ve sorumluların hesap vermesini istedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman, Diyarbakır ve İzmir Şubeleri, gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sormak ve faillerin yargılanmasını istemek için eylemlerini sürdürdü.

BATMAN
Gülistan Caddesi'nde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde bir araya gelen İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınları, eylemlerinin 559'uncu haftasında Silopi'de özyönetim direnşleri sırasında katledilen ve cenazesi 7 gün boyu sokakta kalan Taybet İnan için adalet istedi.

Basın açıklamasını okuyan Zeki Tangüner, hak savunucuları olarak gerçeklerin ortaya çıkması ve sorumlulardan hesap sorulması için ısrar etmeye devam edeceklerinin altını çizdi. "Bu haftaki basın açıklamamızda, Silopi'de katledilen ve cansız bedeni yedi gün boyunca sokak ortasında kalan 11 çocuklu anne Taybet İnan'ın faillerini arıyoruz" diyen Tangüner, İnan'ın 14 Aralık 2015'te evine dönerken sokak ortasında öldürüldüğünü hatırlattı.

Taybet İnan'ın cenazesini almaya giden kayınbiraderi Yusuf İnan'ın cenazesinin alınmasına da izin verilmediğine işaret eden Tangüner, yedi günün ardından Adli Tıp Kurumu'na (ATK) götürülen Taybet İnan'ın cesedinde 10 kurşun olduğunu söyledi.

Tangüner, Taybet İnan'ın oğlu Mehmet İnan'ın sözlerini şöyle paylaştı: "Annem ilk vurulduğunda, haber verdiler koştuk, biz varmadan amcam gitmek istemiş onu da vurmuşlar. Gittiğimde amcamı taşıyordu komşular. 'Annem?' dedim, 'Sokakta kaldı' dediler. Ben gitmek istedim, tuttular. Ağladım, ağladım, ağladım… Annem sokağın ortasında kaldı öylece, önce belli belirsiz kıpırdıyordu, sonra saatler geçtikçe hareketleri azaldı. Kimi aramadık ki; vekilleri, kaymakamı, valiyi... Dedik çeksinler şu kargaları öldü ölmesine de cenazemizi alalım. Annem ne hissetti acaba, canı çok yandı, yanmıştır… Biz sevgi nedir hiç dile getirmezdik, ama bir sarılması vardı dünyaya değerdi, binlerce söz gelse anlatamazdı o sevgiyi. Annem tamı tamına 7 gün sokakta kaldı. Hiçbirimiz uyuyamadık, köpekler gelir, kuşlar konar diye, o orada yattı biz 150 metre ilerisinde öldük... 7 koca gün benim annem, 7 bitmez gece kara kış soğuğunda kaldı, en acısı kaç saat yaralı kaldı bilememek, keşke diyorum hemen ölmüş olsa. Siz benim annemi öldürdünüz."

Tangüner, Taybet Ana şahsında tüm kaybedilenlerin akıbetinin derhal ortaya çıkarılmasını ve sorumluluğu olan herkesin hesap vermesini istedi. Açıklama, oturma eylemiyle son buldu.

DİYARBAKIR
İHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eyleminin 723'üncüsünü Bağlar ilçesinde bulunan Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde yaptı. Gözaltında kaybedilenlerin fotoğraflarını taşıyan aileler, 8 Aralık 1996'da Diyarbakır'da kaybedilen Atilla Korkmaz için adalet istedi.

İHD Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Ercan Yılmaz, kayıp yakınlarının yıllardır süregelen adalet talebine kulak verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Yılmaz, "Türkiye toplumunun normalleşmesi için öncellikle geçmişiyle hesaplaşması ve yüzleşmesi gerektiğini bir kez daha buradan tüm ilgililerine duyurmak istiyoruz. Belirtmek istiyoruz ki, İHD olarak kırk yıllık tecrübemizle bu sürecin normalleşmesi geçmişle yüzleşme için tüm arşiv ve deneyimimizle üstümüze düşen tüm sorumluluğu yapmaya hazırız. Bugün Türkiye'de otoriter ve baskıcı rejimden dolayı mağdur olan insanlar bulunmakta. Bu mağduriyetlerin giderilmesi için gerçek anlamda adaletin sağlanması gerekir" dedi.

Atilla Korkmaz'ın hikayesini kamuoyuyla paylaşan Fırat Akdeniz, 27 yaşındaki Korkmaz'ın 8 Aralık 1996'da çalıştığı markete gelen 3 sivil polis tarafından "ifaden var" denilerek 21 SV 545 plakalı Reno Stejin marka bir araca bindirildiğini ve bu tarihten sonra Korkmaz'dan haber alınamadığını söyledi.

Korkmaz'ın eşi Rasime Korkmaz'ın Cumhuriyet Başsavcılığı'na, babası Necmettin Korkmaz'ın ise Emniyet Müdürlüğü'ne başvurduğunu ancak hiçbir sonuç alamadığını aktaran Akdeniz, şöyle devam etti: "2 Ocak 1997 tarihinde Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü tarafından aranan aileye, Adıyaman ilinde iki cenaze bulunduğu ve kimsesizler mezarlığına defin edildiği haber verilir. Atilla Korkmaz'ın cenazesi, amcası Azmi Korkmaz tarafından kendisine gösterilen fotoğraflardan teşhis edilir. Atilla Korkmaz ile birlikte infaz edilen diğer kişinin, Diyarbakır ili Lice ilçesinde sivil giyimli polisler tarafından gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınmayan Mahmut Önerarı olduğu tespit edilir. Atilla Korkmaz ve Mahmut Önerarı'nın gözaltına alındıktan sonra kurşunlayarak infaz edildiği tespit edilir."

İZMİR
İHD İzmir Şubesi, Konak Eski Sümerbank önünde yaptıkları "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" eyleminde 12 Aralık 1991'de gözaltında kaybedilen Agit Akipa ve İbrahim Demir için adalet istedi.

Basın açıklamasını okuyan Caner Canlı, gözaltında kayıplar mücadelesinden asla vazgeçmeyeceklerini vurguladı. İHD olarak tüm kayıpları aramaya ve faillerin yargılanması için mücadele etmeye devam edeceklerini kaydeden Canlı, Akipa ve Demir'in hikayesini kamuoyuyla paylaştı. Canlı, Şırnak'ın İdil ilçesine bağlı Çukurlu köyünde askerin koruculaştırma baskısına, ev ve okullara el koymalarına ilişkin İçişleri Bakanlığı'na başvuran Agit Akipa ve İbrahim Demir'in 12 Aralık 1991'de yolları kesilerek gözaltına alındığını aktardı.

Jandarma karakolunda ailelere "onları hiç görmedik" denildiğini ifade eden Canlı, bir askerin gizlice aileleri mağaralara yönlendirmesi sonrası 13 Aralık'ta ağzı tuğlalarla örülmüş bir mağarada Akipa ve Demir'in işkence görmüş, elleri ve gözleri bağlanmış haldeki cenazelerine ulaşıldığını söyledi. Olay hakkında başlatılan soruşturmada İdil Cumhuriyet Başsavcılığı'nın Ağaçlı mezrasında bulunan ilgili üsteğmen, er ve erbaşların "adam öldürme" suçundan şüpheli olduğuna kanaat getirdiğini söyleyen Canlı, Dargeçit Kaymakamlığı'nın soruşturmaya ilişkin men'i muhakeme kararı verdiğini belirtti.

2011 yılında ailelerin tekrar başvuruda bulunduğunu anlatan Canlı, yürütülen soruşturmalardan sonuç alınamadığını, dosyanın zaman aşımı gerekçesiyle kapatıldığını dile getirdi. Canlı, "Kaç yıl geçerse geçsin İbrahim Demir ve Agit Akipa için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, 'failler yargılansın' demekten vazgeçmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.