28 Eylül 2024 Cumartesi

Katledilen Garibe Gezer'in dosyasına takipsizlik kararı

Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi'nde gördüğü işkenceler sonucu intihara sürüklenen Garibe Gezer dosyasında savcılık "kovuşturmaya yer yok" kararı verdi. Gezer'in avukatları, savcılığın bütün belge ve beyanları görmezden gelerek bilinçli bir şekilde bu kararı verdiğine dikkat çekti ve asla bu dosyanın peşini bırakmayacaklarını vurguladı.

Kandıra 1 Nolu F Tipi Hapishanesi'nde gördüğü sistematik fiziksel, cinsel ve psikolojik işkence sonucu 9 Aralık 2021'de intihara sürüklenen tutsak Garibe Gezer'in avukatları, Gezer'in katledilmesine ilişkin açılan soruşturmada, Kandıra Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Gezer'in ölümünde herhangi bir kimsenin kast veya kusurunun bulunduğuna dair kamu davası açmak için yeterli delil bulunamadığı" gerekçesiyle "kovuşturmaya yer yok" kararı verildiğini açıkladı.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi'nde düzenlenen basın toplantısına, Gezer'in avukatları Eren Keskin, Jiyan Kaya, Jiyan Tosun ve Elif Taşdöğen'in yanı sıra hak savunucuları katıldı.

KESKİN: GARİBE KENDİSİNE DAYATILANLARA HEP İTİRAZ ETTİ
İlk sözü alan Eren Keskin, Gezer'in ölümünden önce de hapishanede gördüğü işkenceler nedeniyle suç duyurusunda bulunduklarını hatırlatarak, "Garibe kaldığı tüm cezaevlerinde hep itiraz eden bir kadın. Kendisine dayatılan her türlü baskıya itiraz eden bir kadın. Bu itirazı sonucunda da henüz yargılanma aşamasında bulunmasına rağmen hep tek başına bırakılmış, defalarca arkadaşlarının yanına geçmek istemesine rağmen bu talebi kabul edilmemiş" dedi.

İnsan hakları savunucuları olarak tek kişilik hücre ve izolasyon sistemlerine ilk andan itibaren itiraz ettiklerini söyleyen Keskin, tek kişilik hücre sisteminin "İnsan cezaevinde kendisi olmaktan nasıl vazgeçer" sorusuna cevap olarak ortaya çıktığını belirtti. Tek kişilik hücre sisteminden çok sayıda insanın mağdur olduğunu ve Garibe Gezer'in de bu insanlardan biri olduğunu belirten Keskin, Gezer'in ölümü sonrası başlayan soruşturmada avukatlar olarak ilk andan itibaren görmezden gelindiklerini aktardı.

'BU DEVLETE GÖRE GARİBE'NİN ÖLÜMÜNDEN KİMSE SORUMLU DEĞİL'
"Bu devlete göre Garibe'nin ölümünden hiç kimse sorumlu değil" diyen Keskin, savcılığın bütün belge ve bilgilere rağmen dosyaya takipsizlik kararı verdiğini vurguladı. Bu kararı beklediklerini söyleyen Keskin, "Biz bu devletin yargısından bu olayı araştırmalarını tabii ki de beklemiyorduk ama yine de o altına imza attıkları sözleşmelere uyan bir savcı belki bulunur diye küçücük de olsa bir umudumuz vardı. Biz avukatları olarak sonuna kadar bu olayın takipçisi olacağız. Çok iyi biliyoruz iç hukukta bir sonuç alamayacağız ama bu dosya AİHM'e kadar gidecek" dedi.

'GARİBE GEZER VE MAHSA AMİNİ KARDEŞTİR'
Garibe Gezer'in işkence gördüğü anlara ilişkin görüntüleri kamuoyuyla da paylaşan Keskin, "Bugünlerde kadın hareketinin sembolü bir söz var: Jin, jiyan, azadi. Mahsa Amini bütün dünyada anılıyor. Garibe Gezer Mahsa Amini'nin kardeşidir. Mahsa Amini hangi nedenle öldüyse, neye itiraz ettiği için öldüyse Garibe Gezer de ona itiraz ettiği için yaşamını yitirdi" ifadelerini kullandı.

KAYA: İLK ANDAN İTİBAREN TARAFSIZ YÜRÜTÜLMEYECEĞİ ORTADAYDI
Jiyan Kaya, Gezer'in ölüm haberini aldıktan sonra derhal savcıyla görüşmeye gittiklerini ve intihara ilişkin soruşturmanın Gezer'in işkence gördüğüne ilişkin suç duyurularını görmezden gelen, Garibe Gezer'e "mala zarar verme"den iddianame düzenleyen savcı tarafından başlatıldığını aktardı. "İlk aşamada zaten tarafsız bir savcı tarafından soruşturma yürütülmeyeceğini anladık" diyen Kaya, dosyaya jet hızıyla gizlilik kararı getirilmesine de dikkat çekti.

Takipsizlik kararı gelene kadar dosyadan tek bir örnek alamadıklarını, bilirkişi ve otopsi raporlarının kendilerine verilmediğini dile getiren Kaya, buna ilişkin savcılık hakkında defalarca şikayette bulunduklarını ancak geri dönüş olmadığını belirtti. Kaya, savcının Garibe Gezer'in işkence iddialarını dinlemediği gibi ölümüne ilişkin de 1 yıl geçmesine ve o kadar bilgi, belgeye rağmen baştan savma bir soruşturma yürüttüğünü söyledi.

Elif Taşdöğen, takipsizlik kararından 22 Kasım'da haberdar edildiklerini aktararak, kararı incelediklerinde çok sayıda çelişkinin yer aldığını, tanıkların beyanının dikkate alınmadığını, etkin bir soruşturma yürütülmediğini tekrar gördüklerini söyledi. 

TOSUN: KARARDA HİÇBİR ŞÜPHELİNİN İSMİ YOK
Jiyan Tosun, takipsizlik kararında hiçbir şüpheli ismin yer almadığına işaret ederek, tanık sıfatıyla beyanları alınanların sadece orada görevli olan ve o an müdahale eden gardiyanlar olduğunu kaydetti. Hapishane müdürüne ilişkin hiçbir beyan olmadığını, müdürün tanık veya şüpheli sıfatıyla dinlenmediğini dile getiren Tosun, hapishanede meydana gelen bir ölümde ihmal olup olmadığı konusunda hapishane idaresinin soruşturulmak zorunda olduğunu söyledi. Garibe Gezer'e kendini astıktan 3 dakika sonra müdahale edildiğine ve bu esnada Gezer'in hala nabzı olduğuna ilişkin kayıtlara ve beyanlara dikkat çeken Tosun, "Devletin cezaevinde bulunan kişiler üzerinde hukuki sorumluluğu bulunmakta. Dolayısıyla kendi hukuki sorumluluğu içerisinde meydana gelen bir ölümde muhakkak ki cezaevi idaresi açısından da bir soruşturma yürütülmesi ve ifadelerinin alınması gerekirken kovuşturmaya yer yok kararı verildi" dedi. 

'HAPİSHANE İDARESİ GARİBE'YE 'ÖL' DEDİ'
Garibe Gezer'in tek kişilik hücrede yaşadığı bütün sorunlara ve itirazlarına rağmen hapishane idaresinin Gezer'i tek kişilik hücreye koyarak Garibe Gezer'e "İntihar et, öl" dediğini söyleyen Tosun, Garibe Gezer'in buna isyan ettiğini ifade etti. Tosun, savcının bütün bunları görmemesine tepki göstererek, avukatları olarak sonuna kadar bu olayın peşinde olacaklarını vurguladı.