28 Eylül 2024 Cumartesi

'Kasım ayı yüzleşmenin, hesaplaşmanın, arınmanın ayıdır'

ESP'nin, Kasım şehitler ayı kapsamında düzenlediği İstanbul ve Adana'daki anma etkinliğinde, ölümsüzlere verilen devrim sözünün sadece ideolojik bir söylem değil, bir hedef ve iddia olduğu vurgulandı. Şehitlere bağlılık sözü yenilenen anmada, Kasım ayının her devrimci için yüzleşme ayı olduğu dile getirildi.

Kasım Şehitler Ayı vesilesiyle devrim ve komünizm mücadelesinde ölümsüzleşenler İstanbul ve Adana'da anıldı. Devrim şehitlerini anmanın onların ideolojisini ve mücadelesini yaşatmak olduğunun altı çizilen anmalarda, "Onlara verdiğimiz devrim sözünü tutacağız" vurgusu yapıldı.

İSTANBUL
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Kasım şehitler ayı kapsamında İstanbul'da devrim ve sosyalizm mücadelesinde ölümsüzleşenler için anma etkinliği düzenledi. Anmaya, devrim şehitlerinin ve tutsakların aileleri, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK), Devrimci Parti, Sosyalist Meclisler Federasyonu (SMF) ve çok sayıda kişi katıldı. Anma, sinevizyon gösterimi ve saygı duruşuyla başladı.

ÖTSP: SON NEFESLERİNİ DEVRİM İÇİN VERDİLER
Ölümsüzlerin ve Tutsakların Sesi Platformu (ÖTSP) adına yapılan konuşmada, Kasım ayının Türkiye devrimci tarihinde farklı bir dönemi ifade ettiği kaydedildi. Her yıl Kasım ayında devrimcilerin kendine yaşama ve devrimcilere dair sorular sorduğu ve bu soruların cevaplarıyla daha çıplak yüzleştiği vurgulanan konuşmada, çeşitli sınırlılıklar, hatalar, acılar karşısında akla devrim şehitlerinin düştüğü dile getirildi. "Onlar ömürlerini devrimin yolunda ilmik ilmik ördüler ve son nefeslerini devrim için verdiler" denilen konuşmada, her türlü zorluk karşısında direnç kazanmanın, kavgada bileylenmenin önemi kaydedildi.

Baran Serhat'ın "Bedel kapılarından geçerek önderleşeceğiz" sözleri hatırlatılan konuşmada, dönem bakımından devrimciliğin, kavgada yer almanın başlı başına bir irade gerektiğine dikkat çekildi. Faşistlik şeflik rejiminin sokaklar ve hapishaneler başta olmak üzere her yerde azgınca saldırdığı kaydedilen konuşmada, Kasım ayının saldırılara karşı her alanda devrim yolunu büyütmek anlamına geldiğinin altı çizildi. Konuşmada, devrim şehitleri için "Anıları kılavuzumuz, yolları umudumuz, yorulmadan, titremeyen ayaklarla bu yolda hep beraber yürüyeceğiz" denildi.

BAYKAN: ANILARINA BAĞLILIKLA
Sonrasında komünist tutsak Seda Baykan'ın Diyarbakır Kadın Hapishanesi'nden gönderdiği mesaj paylaşıldı. Mesajda şu ifadeler yer aldı:

"Sevgili yoldaşlar merhaba; Yine, yeni, yeniden merhaba...

Ne güzel size yoldaş olmak. Ne güzel size yoldaş olmak. Ne güzel aynı göğün altında aynı kavganın umut taşıyıcısı olmak.

Size bakıp, sizi görüp, mücadelede omuz omuza yan yanaymışçasına ortak düşler kurup gerçek kılmak için adımlamak, yola yoldaş etmek... Tarifsiz zamanlardan geçiyoruz. Kimileri birbiriyle yarışıyor adımlamak için o yolu, varmak için oraya...

Şimdi Kasımda onlarla buluşmanın heyecanını, coşkusunu, hüznünü, en çok öfkesini harmanlayıp yürüyeceğiz. Onlarla adımlayacağız. Onlarla arınıp, silkelenip daha güçlü atılacağız. Onlara yoldaş olma isteği, onları anmaktan hep daha kolay gelmiştir. Bu Kasım'da ilk kez (fiilen) tek anacağım.

Ancak bilirim tümünüzün yüreği, aklı benimle ve bizimle... Bilirim ki her duyguda yan yana, iç içeyiz. O nedenle hiç tekmişim gibi düşünmüyorum. Mesela 4 Kasım'da sizlerle birlikte Maltepe Köprüsü'ne yürüyeceğim. Gitmeyi çok istediğim; Gazi Parti Mezarlığına, sizinle birlikte gideceğim.

Her sözde, her ortak düşte birlikteyiz. Anılarına bağlılıkla..."

BUDAK: BİZE GÜCÜNÜZ YETMEZ
Suruç Katliamı'nda ölümsüzleşen Vatan Budak'ın babası Murat Budak, "Devrim yolunda, Kasım ayında ve tüm zamanlarda ölümsüzleşen yoldaşlarımızın önünde saygıyla eğiliyorum. Devrim bayrağını taşıyacağımıza söz veriyorum" ifadelerini kullandı. 5 Aralık'ta Suruç Katliamı davası duruşmasının görüleceğini hatırlatan Budak, herkesi duruşmaya katılmaya çağırdı. Suruç anmasının 88'inci oturumuna dönük polis saldırısına tepki gösteren Budak, "Bizleri yıldırabileceğini sanan katiller şunu iyi bilsinler ki bizler Ceboların, Polenlerin, Paramazların, Vatanların yoldaşlarıyız. Bize gücünüz yetmez. 89'uncu ayda yeniden Halitağa'da olacağız" dedi.

AKYOL: BİZ BU YOLDAN DÖNMEYİZ
Kilis şehitlerinden Müslüm Akyol'un annesi Elif Akyol, Müslüm Akyol'un babasının Akyol şehit düştüğünde ölüm döşeğinde olduğunu anlattı. Cenazeyi almaya tek başına gittiğini kaydeden Akyol, "'O yiğit benim oğlumsa ben de o yiğitin annesiyim' dedim. Altısını da Antep'te gömeceklerini söylediler. 'Ben söz verdim, oğlumu götüreceğim' dedim. Babasına götürdüm, babası da 'Ben oğlumun peşindeyim, o rahat uyusun' dedi. Biz bu yoldan dönmeyiz, ölene kadar bu yoldayız. Kazanacağız. Şehitlerimizin hepsini selamlıyorum" ifadelerini kullandı.

ARPAÇAY: ŞEHİTLERİMİZE SÖZÜMÜZ SÖZDÜR
DAİŞ çetelerine karşı mücadelede şehit düşen BÖG savaşçısı Mahir Arpaçay'ın babası Necef Arpaçay, "Devrim şehitlerinin önünde saygıyla eğiliyorum. Ben Mahir Arpaçay'ın hem babası hem yoldaşıyım. Mahir Arpaçay benim için ne ifade ediyorsa, panzerin arkasında sürüklenerek şehit olan çocuklar da, Mazlum Doğan da, Dörtler de benim için aynı acıdır. Şehitlerimize sözümüz sözdür. Halklarımızın devrimci kurtuluş mücadelesinde onlara sosyalizmi armağan etme sözümüz var. Söz onurdur, o onuru çiğnetmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.

ESP: KASIM YÜZLEŞME VE HESAPLAŞMA AYIDIR
Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) adına yapılan konuşmada, Kasım ayının yüzleşmenin ve hesaplaşmanın ayı olduğu ifade edildi. Kasım ayının devrimcilerin kendilerine "Biz nasıl ve ne kadar devrimcilik yapıyoruz" sorusunu yönelttiği bir ay olduğu dile getirilen konuşmada, "Yüreği sıkıştığında, kendine vurulan zincirleri kırdığında, bir Yasemin gibi koşa koşa gidebiliyor muyuz? Akademide takılanların peşinde düşmeden, etrafındaki yaldızlı ortamdan kopup gittiğinde partinin çağrısına uyup bir Paramaz Kızılbaş olabiliyor muyuz" ifadeleri kullanıldı.

Devrimcilerin bir tarihi, ideolojiyi ve stratejiyi aynı anda yaşadığı belirtilen konuşmada, "Düşmanın her yerden saldırdığı, işbirlikçi ajanların, dizleri titreyenlerin, teslim olanların karşısında bir sade işçi olarak tersanelerde parti bayrağını yükselten, işçi havzalarında geceleri uyumayan Süleyman Yeter gibi yürüyecek miyiz? Sadece bizim için değil, aslında düşman da biliyor, düşman da bunu görüyor. Kasım ayı onun için de bir hesaplaşma; Süleyman'ı katletmesi bundandır" denildi.

'SADECE BİR İDEOLOJİ DEĞİL, HEDEF VE İDDİADIR'
Ulaş Alankuş'un cenazesinin kaçırılmasının da bir tesadüf olmadığı vurgulanan konuşma, şöyle devam etti: "Ulaş, o bulanıklık grilik içerisinde dosdoğru yolunu bulan bir devrim neferiydi. İşte o yüzden düşman bize yanıt vermeye çalışıyor ama o yanıt bizim devrim bayrağımızda dalgalanıyor. Bunun için sadece bir ideoloji değil, sadece bir tarih değildir Kasım, aynı zamanda bir stratejidir, bir hedeftir, bir iddiadır, devrimin güncelliğinin iddiasıdır. Tarih bize bir şey söylüyor; ta Paramazlardan bugüne bu bayrak devam ediyor. Bu bir boş laf değil eylemli somut bir şeydir. Devrim uzak değil bize; bizle birlikte yürüyor, her gittiğimiz yerde onun izini bırakıyoruz, onun iddiasını taşıyoruz. Lafzi değildir, eylemlidir, somuttur. O yüzden Kasım ayı bir yüzleşmenin, hesaplaşmanın, arınmanın ayıdır. Parti tarihi için yanıtlar ve bedeller tarihi Kasım ayıdır. Bu bayrak şimdi bizde, hepimiz kendimizle, yaşamımızla, düşüncemizle hesaplaşacağız ve devrim mücadelesini ileriye taşıyacağız."

Silivri 6 Nolu Kapalı Hapishanesi'nden anmaya mesaj gönderen devrimci tutsak Muharrem Esina'nın mektubu hapishane idaresi tarafından sansüre uğradı. Sansüre uğramayan kısmı paylaşılırken, Esina'nın başta ölümsüzlerin aileleleri olmak üzere herkese sevgi ve özlemlerini ilettiği kaydedildi.

Anma, Grup Vardiya'nın müzik dinletisiyle son buldu. Anma boyunca "Devrim şehitleri ölümsüzdür", "Şehid namırin" sloganları atıldı.

ADANA
HDP Seyhan İlçe binasında gerçekleşen anmaya çok sayıda kişi katıldı. Saygı duruşuyla başlayan anma, sinevizyon gösterimiyle devam etti.

Açılış konuşmasında, devrim şehitlerini anmanın onlar gibi yaşama gayretinde olmak olduğu kaydedildi. MLKP'nin kuruluş pankartını asarken şehit düşen Erdal Balcı'nın şehadete kasım ayında ulaşmasından kaynaklı "Kasım Şehitler Ayı"nda ölümsüzlerin anıldığı hatırlatılan konuşmada, MLKP şehidi Baran Serhat'ın "Şehitlere bağlılık lafzi değildir, somuttur, eylemlidir" sözü hatırlatıldı ve şöyle devam edildi: "Biz işte bugün bu eylemin kendisini tartışmak, kendimizle yüzleşmek istiyoruz. Şehitlere bağlılık yaşamlarımızda karşılık bulmalıdır. Yaşamlarımız devrimcileştiği ölçüde şehitlerimize verdiğimiz sözleri yerine getirebilir onların huzurunda hesap verebiliriz. Şenol Sağaltıcı yoldaş, ‘Hiçbir şey yapamazsam dahi duygularımla bulunduğum alana müdahale etmeye çalışırım' diyor. Bu denli yalın ve nettir devrimci mücadeleye, şehitlere bağlılık."

ESP Adana İl Örgtü adına yapılan konuşmada da Erdal Balcı'dan bu yana ateş altında mücadelenin sürdüğü kaydedildi, devrim şehitlerine bağlılık sözü verildi.

SGDF adına da kısa bir konuşma yapıldı. Suruç şehidi Cebrail Günebakan'ın, "Gerekirse o silahların başına biz geçeriz" sözünün hatırlatıldığı konuşmada, "Bizlere bıraktıkları devrimci mirası gençlikle buluşturmak, biz genç sosyalistlerin en asli görevidir. Bizlere kalan mirası, devrimci değerleri kendi hayatımıza işlemek, onlar gibi hayatımızı devrimci şekilde örgütleyip onlar gibi savaşmak ve onlar gibi ardımızdan gelenlere bir yol açmak en önemli görevlerimizdendir. Biz genç sosyalistler onlara her gün verdiğimiz sözü bugün daha yüksek daha çok eyleme dökerek haykırıyoruz. Kobanê'yi yeniden inşa etmek için, Gezi ayaklanmasının çocuklarını Kobanê halklarıyla buluşturmak için giderken IŞİD ve AKP işbirliğiyle Suruç'ta  şehit edilen 33 kızıl karanfilin hesabını devrimle soracağız diyerek" denildi.

Anmada, "Onlara verdiğimiz devrim sözünü tutacağız" vurgusu yapıldı.