28 Eylül 2024 Cumartesi

Kadıköy Dayanışma Ağı: Dayanışmayla yaşatacağız birbirimizi

İktidarın salgına karşı mücadelesinde halk sağlığına ilişkin hiçbir şey olmadığın gördükten sonra Kadıköy Dayanışma Ağı'nı kurduklarını söyleyen Türkay, bu felaketten ancak ve ancak dayanışmayla çıkılabileceğini vurguladı. Türkay, "Halk bu felaketle kendi göbeğini kendi keseceğiz, biz dayanışmayla yaşatacağız birbirimizi" dedi.

Koronavirüs salgını sürüyor. Salgına karşı yeterli sağlık hizmeti bulunmayan hükümet çareyi "evde kal" çağrısıyla buldu. Ancak, işçiler ve emekçiler adeta "ya virüsten ya da evde açlıktan ölmek" ikilemiyle karşı karşıya bırakılarak çalışmaya zorlanıyor.

İnsanlara "evde kal" deniyor ancak ödenecek faturalar, kiralar ve zorunlu ihtiyaçlara ilişkin açıklama yapılmıyor. Öte yandan virüsün sebebi yaşlılarmış gibi davranan iktidar, ilan ettiği sokağa çıkma yasağıyla 65 yaş üstü insanları hedef tahtasına oturttu. Sosyal medyada dolanan videolarda ilaç, alışveriş ya da maaşını çekmek için evden çıkan yaşlılar neredeysle linç ediliyor. Üstüne basa basa yaşlılara seslenen iktidar, temel ihtiyaçların nasıl karşılanacağına dair tek bir kelime ise etmiyor. 

Ancak hükümetin bu ayrımcı politikalarına karşı halk kendi çaresini üretiyor. Dayanışmanın bir kez daha öneminin ortaya çıktığı bugünlerde kurulan Kadıköy Dayanışma Ağı, "elimizden ne gelirse" diyerek, başta yaşlılar olmak üzere ihtiyaç sahiplerinin yardımına koşuyor. 

'SOSYAL MEDYADAN GÖNÜLLÜLÜK ÇAĞRISI YAPTIK'
Kadıköy Dayanışma Ağından Koray Türkay'la kendilerini bu ağı kurmaya iten nedenleri ve süreci konuştuk. Referandum sürecinde kurulan Hayır Meclislerinden beri yanyana mücadeleye devam eden kişiler olarak, böylesi bir felaketten ancak dayanışmayla çıkılacağına hem fikir oldukları anda Kadıköy Dayanışma Ağı'nı kurmaya karar verdiklerini anlattı Türkay. Öncelikle dar bir Facebook grubu kurarak, ortak arkadaşlara ulaştıklarını ve bu dayanışmanın gönüllüsü olmasını istediklerini dile getiren Türkay, "Bu çağrıyla Kadıköy'ün farklı mahallelerinde oturan, yüz kişiye yakın bir grup oluştu. Moda'dan Bostancı'ya kadar olan bir alan" dedi. 

'ARKADAŞLARIMIZA MAHALLELERİ ZİMMETLEDİK'
Üç numaranın yer aldığı ve amaçlarının anlatıldığ afişleri apartmanların girişine astıklarını söyleyen Türkay, bu üç numaranın mahalleleri zimmetledikleri kişiler olduğunu dile getirdi. "Geçen gün Fikirtepe'de oturan 65 yaş üzeri bir teyze aradı, ilaç alması gerekiyormuş. Daha önce sosyal medya grubunda yapılan 'gönüllü' çağrısına yanıt veren bir arkadaşımıza yönlendik, teyzenin ihtiyacıyla ilgilendi" diyen Türkay, bu şekilde bir eşleşme ağıyla yola çıktıklarını belirtti. 

'İKTİDAR HAVLU ATTI AMA BİZ ATMAYACAĞIZ'
Sağlık çalışanlarının ekipman ve dezenfektan yetersizliği çığlığını hatırlattı Türkay ve şöyle devam etti: "Bir çok sağlık çalışanı virüs kaptı. Şu an iktidar sadece kendi reklamını yapar hale çevirdi işi. Asıl ihtiyaçları gidermeyip 'mış' gibi yaparak, kendi siyasi pazarlamasını yapıyor. Dolayısıyla felaket büyüyor. Erdoğan'ın son açıklamasını hatırlayın, insanlara 'dua ve kolonya' vadediyor, halk yararına hiçbir şey yok. Biz Erdoğan'ın o açıklamasından sonra harekete geçtik aslında. Anladık ki halk kendi başına kalacak, kendi göbeğini kendi kesecek. İktidar havlu attı ama biz atmayacağız. Dayanışma ağını Kadıköy'den harekete geçirdik ancak yayılacak."

'DAYANIŞMAYLA YAŞATACAĞIZ BİRBİRİMİZİ'
Ağın hızla yayıldığını ve Kadıköy dışında bir çok yerden telefon geldiğini belirten Türkay, şu ana kadar Beşiktaş, Sultangazi, Sarıyer'de dayanışma ağlarının kurulduğunu Avcılar'da da bir girişim olduğunu ifade etti. Türkay, "Bunlar büyüyecek, büyümeli. Çünkü şu an sağlık çalışanları için havlu atan bir iktidarla karşı karşıyayız. Halk bu felaketle kendi göbeğini kendi keseceğiz, biz dayanışmayla yaşatacağız birbirimizi" dedi.

'İŞE GİTMEK ZORUNDA KALANLAR EVE GELDİKLERİNDE VİRÜSÜ YAŞLILARA BULAŞTIRACAK'
Öte yandan sokağa çıkma yasağıyla birlikte 65 yaş üzeri insanlara neredeyse linç girişimi olduğunu hatırlatan Türkay, "Son derece sorunlu bir açıklama. Plansız, programsız bir açıklamayla yasağı koydular ama 65 yaş üzeri maaşlarını nasıl çekecek, faturalarını nasıl ödeyecek, borçları nasıl ödeyecekler. Günde on kişi arıyor 'ne yapacağız' diye. Bununla ilgili bir çözüm yok. Maaşını çekmeye gidemiyor, kart bilgilerini verip başkasına çektiremez. İnanılmaz büyük bir sıkıntı var. 65 yaş üstü insanların evlerinde aileleri var, bunlar çalışıyor hem insanların bir kısmına 'otur, evden çıkma' diyorsun, ama emekçilere de 'git çalış' diyorsun. Fabrikalar, şirketler dolu. Bunlar eve geliyorlar, hızla yayılan bir virüs ve evde bulunan yaşlılara buşabilir. Okunması gereken şu, kapitalist modernite kendi döngüsüne zeval gelmesin, patronlar bir şekilde hayatta kalsın anlayışıyla bir kesime ayrıcalık yapar, virüsle mücadelede de öyle işte. Virüs sınıfsal ayrım yapmıyor ama bunlar sınıfsal ayrım yaparak, kendi sınıflarını korumaya alıyorlar" ifadelerini kullandı.

65 yaş üzeri insanlara yönelik linç furyasına tepki gösteren Türkay, yaşlıların mecbur kaldıkları için sokağa çıkmak zorunda olduğunu dile getirdi. Yetkili kurumlardan gerekli yardımlar gelmediği için Kadıköy Dayanışma Ağı'nın telefonlarının susmadığına dikkat çeken Türkay, bu işin asla ve asla iktidara bırakılmaması gerektiğinin de altını çizdi.

'CAN ÇEKİŞİRKEN İKTİDAR DEĞİL KOMŞUMUZ YARDIM EDER'
İspanya ve İtalya hastanelerinden gelen görüntüleri hatırlatan Türkay, şöyle devam etti: "İnsanlar hastane koridorlarında can çekişiyor. Bu görüntüler bizde de olmaya başlarsa bu iktidar ülkeye geri dönülemez felaketi yaşatır. Halk olarak devreye girip dayanışma ağlarını kurmalıyız. Süleyman Soylu'nun kafasına göre talimatlarla dayanışma yapamaz kimse. 'Yasak' safsatalarına kimse kulak asmasın. Bu bizim canımız, hayatımız. Biz can çekişirken onlar gelmez ama komşumuz, bir şekilde daha önce etkileşimimiz olan insanlar gelir."