28 Eylül 2024 Cumartesi

İzmir gençlik örgütleri: YÖK, saray gidecek

YÖK'ün kuruluşunun 41. yılında İzmir'de eylem yapan gençlik örgütleri, YÖK'ün bugün saraya bağlandığını belirterek, "Gençlik biat etmeyecek. YÖK, saray gidecek" dedi.

Gençlik örgütleri, YÖK'ün 41. yıldönümünde İzmir Alsancak'ta eylem yaptı. ÖSYM binası önünde bir araya gelen gençlik örgütleri, "Gençlik biat etmeyecek. YÖK, saray gidecek" pankartı açtı.

Gençlik örgütleri adına ortak açıklamayı okuyan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) MYK üyesi Birkan Polat okudu. 41 yıl önce 6 Kasım 1981'de, 12 eylül faşist darbesinin ürünü olan Yükseköğretim Kurumu'nun (YÖK) gerçekleştirdiği saldırıların bugün AKP-MHP iktadarı eliyle sürdürüldüğünü vurgulayan Polat, "Son süreçte; YÖK çalışanlarının yandaşlarla donatılması, atamalarının cumhurbaşkanlığına bağlanması gibi hamlelerle kurumun içi boşaltılmış ve üniversite yönetimleri saraya bağlanmıştır. AKP-MHP ittifakının politikası olan ve yıllardır memleketin her bir yanına yansıyan belediyelere kayyum atanması, son süreçte üniversiteler için de bir politika haline gelmiştir. Bu politika ile üniversiteler ÖGB'ler ile donatılmış, üniversiteliler bir topluluk etkinliği yapmakta bile zorlanmış, üniversiteler cinsiyetçi ve LGBTİ+ fobik uygulamalar ile donatılmıştır" dedi.

Üniversitelerde 2015 yılından itibaren kayyum rektör atamaları yapıldığını belirten Polat, Boğaziçi Üniversitesine 2 Ocak 2021 tarihinde atanan kayyum rektör Melih Bulu'ya karşı gelişen öğrenci isyanını hatırlattı. Üniversitesi öğrencilerinin "Kayyuma nakka" diyerek sesini yükselttiğini, eylemlerin diğer kentlere de sıçradığını belirten Polat, "Boğaziçi direnişi içerisinde AKP iktidarı gözaltı ve tutuklamalarla üniversitelilerin sesini kısmayı hedeflese de yükselen sesi bastıramamıştır. Üniversiteliler, akademisyeni ile emekçisi ile öğrencisi ile yani 'üniversitenin tüm bileşenleri ile karar alma süreci' diyerek yıllardır süren üniversitelerde demokratiklik mücadelesini ön plana koymuştur" sözleriyle üniversitelerdeki demokrasi mücadelesine işaret etti.

Üniversitelerin öğrencilerin ücretsiz çalıştırıldığı teknoparklar, ders içerikleri, devlet destekli projelerle sermayenin hizmetine sunulduğuna dikkat çeken Polat, bilgi üretimi açısından en önemli noktada duran akademisyenlerin KHK'lerle atıldığını, pasaportlarına el konulduğunu, tecrit uygulandığını vurguladı. Polat, "Akademisyenler haricinde üniversitenin bileşenlerinden olan emekçiler taşeronlaştırılmış, daha da güvencesiz çalışmaya mecbur bırakılmıştır" diye konuştu.

Saray ve kuklası YÖK'ün politikaları üniversite öğrencilerinin barınma, geçinme ve geleceksizlik sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını kaydeden Polat, yurtlar, yemekhaneler ve kantinlere yapılan zamlara işaret etti, "Yeterli ve nitelikli yurtlara, gıdaya ulaşamıyoruz. 850 TL'lik burslar ile geçinemiyoruz. Okul materyallerini almakta bile güçlük çekiyoruz. Memleketteki dev işsizler ordusunu gördükçe geleceksizlik kıskacını daha net hissediyoruz" dedi.

Bu saldırılara karşı çözümün Boğaziçi direnişi ile memleketteki sessizliği bozdukları gibi birleşik örgütlü mücadele olduğuna vurgu yapan Polat şunları söyledi: "Üniversitelerimizin saraya bağlandığı, temel haklarımıza kadar saldırının arttığı, aydın kesimin de tutuklamalar ile korkutulmaya çalışıldığı, ekonomik krizin bu denli arttığı bugünlerde kampüslerde sokaklarda yükseltelim sesimizi. Saraya bağlanan YÖK'ün kuruluşunda buradan yineliyoruz. Gençlik biat etmeyecek! YÖK, saray gidecek!"