28 Eylül 2024 Cumartesi

İstiklal'den haykırdılar: Kimyasal silah insanlık suçudur

HDP, HDK ve BMG kimyasal silah kullanımının insanlık suçu olduğunu Taksim'in her sokağından haykırdı. Polis kitleye pek çok noktada işkenceyle saldırırken, pes etmeyen kitle bütün Taksim'i eylem alanına çevirdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve Birleşik Mücadele Güçleri'nin (BMG) çağrısıyla çok sayıda kişi kimyasal silah kullanımına karşı Taksim'i eylem alanına çevirdi.

TAKSİM POLİS KUŞATMASINA ALINDI
Eylemden saatler önce Tünel meydanından itibaren İstiklal Caddesi polis ablukasına alındı, caddeye gözaltı araçları konuşlandırıldı, her sokak başına polis barikatı kuruldu.

Mis Sokak'tan İstiklal Caddesine çıkmak isteyenleri polis önce yan sokağa yönlendirdi. Ardından yan sokağa geçenlerin önünü keserek gözaltına aldı. Eyleme katılmak için Galatasaray Lisesi'nin önü, Tünel Meydanı, Beyoğlu Belediyesi'nin önünde bekleyen çok sayıda kişiye polis saldırarak gözaltına aldı.

'YAŞASIN BARIŞ, YAŞASIN ÖZGÜRLÜK DİYORUZ'
Gözaltılar kafede oturanlarla sürdü. Bir çaycıda oturan tutsak yakınları ve HDP'liler polis kalkanlarıyla ablukaya alındı. HDP'liler, "Yaşasın barış, yaşasın özgürlük diyoruz. Savaşa hayır diyoruz. Eşitlik istiyoruz, kardeşlik istiyoruz. Yeter zulmünüz" diyerek ablukaya tepki gösterirken, işkenceyle gözaltına alındı.

Öte yandan Mis Sokak'ın başı gözaltı otobüsüyle diğer tarafı ise polis kalkanlarıyla kurulan barikatlarla kapatıldı. İstiklal Caddesine çıkanlar ise İstanbul Barosu önünden "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek" sloganı ve alkışlarla yürüdü.

YÜRÜYÜŞ HER SOKAĞA YAYILDI
BMG ve HDP bileşenleri, Odakule'nin olduğu Meşruiyet Caddesinde "Kimyasal silah insanlık suçudur", "Biji berxwedana gerilla", "Kürdistan goristan ji bo faşistan" sloganlarıyla yürüdü. Odakule'de önleri kesilerek ablukaya alınan kitle, işkenceyle gözaltına alındı. HDP İzmir İl Eşbaşkanları Berna Çelik ve Çınar Altan'ın da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi, işkenceye "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "Faşizme karşı omuz omuza", "Jin, jiyan, azadi" sloganlarıyla direndi.

Gözaltı saldırıları sırasında gazeteciler de darp ve tehditle uzaklaştırılmaya çalışıldı, tehdit edilen bir gazeteci "Ben sizin işkence yaptığınızı kayıt altına almak için buradayım" derken, polisin "İşkence diye bir şey yok" cevabı dikkat çekti. Gazetecilere dönük polis tacizi uzun süre devam etti, çekim yapmanın yasak olduğu iddia edildi.

TEMELLİ: SAVAŞ HER YERDE, KAPINIZI ÇALMAKTADIR
İstiklal Caddesine çıkan HDP milletvekilleri Sezai Temelli, Ayşe Acar Başaran, Tülay Hatimoğulları, Oya Ersoy, Zeynel Özen, Musa Piroğlu, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Fatma Kurtalan ve Ayşe Sürücü uzun süre polis ablukasında, fiili gözaltında tutuldu. Abluka altında konuşan Sezai Temelli, polis saldırısına tepki göstererek, "İşte bu şiddettir, bu savaştır. Savaş her yerdedir, kapınızı çalmaktadır" dedi. Rejimin savaşa karşı çıkan herkesi gözaltına alıp tutukladığına dikkat çeken Temelli, Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı'nın kimyasal silah kullanımının araştırılmasını istediği için tutuklandığını vurguladı.

'KARŞISINDA DURMAYAN BU SUÇA ORTAKTIR'
"Kimyasal silah suçtur, hem de insanlık suçudur. Bunun karşısında durmayan bu suça ortaktır" diyen Temelli, iktidarın bu çağrı karşısında bir linç kampanyası başlattığını ve yargıya talimat verdiğini söyledi. Yapılması gerekenin bağımsız bir heyetin bölgede inceleme yapmasına ve gerçeklerin açığa çıkmasına izin vermek olduğunun altını çizen Temelli, "Gerçeğin ortaya çıkmasını onların teşvik etmesi gerekirken adeta bu suçu kabullenircesine insanlara saldırmaya, şiddet uygulamaya devam ettiler" dedi.

'HER YERDE SESİNİZİ ÇIKARTIN'
Bunu asla kabul etmediklerini dile getiren Temelli, bu konunun incelemeye muhtaç olduğunu tekrar vurguladı. Savaşın yarattığı büyük yıkımı bu ülkedeki tüm insanların yaşadığını söyleyen Temelli, şöyle devam etti: "Savaşa karşı ses çıkarmak yoksulluğa karşı ses çıkarmaktır. Savaşa karşı ses çıkarmak hayat pahalılığına karşı ses çıkarmaktır. Savaşa karşı ses çıkarmak hayat koşullarımızı her geçen gün zora sürükleyen faşizme karşı ses çıkarmaktır. O yüzden diyoruz ki, olduğunuz her yerde sesinizi çıkartın. Korkmayın, korkarsanız işte bu iktidar gibi silahtan, şiddetten başka sarılacak bir şeyiniz olmaz."

GENÇLİK ÖRGÜTLERİ İSTİKLAL'DEN VAZGEÇMEDİ
Gençlik örgütleri ise polisin bütün saldırıları ve ablukalarına karşı İstiklal Caddesi'ne çıkarak "Biji berxwedana Zagrosa", "Kimyasal silah insanlık suçudur" sloganları ve zılgıtlarla uzun süre yürüdü. Polislerin engelleme çabalarına ise direnerek cevap verdi.

İL BİNASI ABLUKAYA ALINDI
Saldırıların ardından HDP'liler, partinin İstanbul İl Binasında bir araya geldi. Cadde komple polis ablukasına alınırken polis kitlenin kapı önünde durmasına izin vermedi. Polisin kalabalık kitleyi parti binası içinde tutmaya çalışmasına HDP'liler, "Bizi içeri tıkıp katliam mı yapacaksınız. Bu sizin yapmadığınız bir şey değil" sözleriyle tepki gösterdi.

İstiklal Caddesi üzerinde uzun süre polis ablukası altında tutulan HDP'li vekillerin il binası önüne gelmesinin ardından kitle vekillerin eşliğinde binadan çıkarıldı. Eylem sona erdi.

Kimyasal silah saldırısına karşı Taksim'in birçok noktasını eylem alanına çeviren ve sloganlarla yürüyen kitleye yönelik polisin işkenceli saldırısında yaklaşık yüz kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlardan 47'sinin Kağıthane karakolunda ifade işlemlerinin ardından serbest bırakılacağı öğrenilirken, diğerlerinin Vatan caddesindeki İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldü belirtildi.

Eyleme, aralarında İzmir, Bursa, Kocaeli, Manisa, Ankara'nın da olduğu çok sayıda kentten katılım sağlandı.