28 Eylül 2024 Cumartesi

İHD kendini üreten ırkçı ideoloji ve pratiklere son verilmesini istedi

10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası'nda gündelik hayatın bütün alanlarında kendini üreten ırkçı ideoloji ve pratiklere son verilmesini isteyen İHD İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, "Her dil değerlidir" dedi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin'in de katılımıyla "Kürtler ve Kürtçe aşağılanamaz, her dil değerlidir" şiarıyla şube binasında basın toplantısı düzenledi.

Türkiye'de ırkçılığın, Türk üstünlüğünün ve Türk iktidar yapısının kurumsal, gündelik, ekonomik, toplumsal ve siyasal alanlarda inşa edilmesiyle hayata geçirildiği kaydedilen açıklamada, "Türk üstünlüğü, Türk kültüründe ve Türkçede sürekli olarak yeniden üretiliyor. Türkçe, üstün ve medeni bir dil, Türklük ise üstün ve medeni bir etnisite ve ulus olarak kurulurken, Türk olmayanların medeni olabilmeleri için kendilerini Türk olarak inşa etmeleri, Türkçe konuşmaları, kendi kimliklerini küçümsemeleri veya yok saymaları bekleniyor. Türk olmayan etnik gruplar farklı yollarla aşağılanıyor" denildi.

Yüzlerce yıldır bu coğrafyada yaşayan Kürtlerin, Türk iktidar yapısının aşağılayıcı ve ırkçı uygulamalarına en çok maruz kalan etnik gruplar arasında olduğu dile getirilen açıklamada, "90'lı yıllarla beraber Türk şehirlerine yönelik yoğun Kürt göçünün ardından Kürt göçmenler gündelik yaşamda birçok ırkçı pratik ve hakaretle karşılaştılar. 'Kirli Kürtler', 'yobaz Kürtler', 'teröristler', 'en iyi Kürt ölü Kürttür', 'geldiğiniz yere geri dönün!', 'kıro', 'keko', 'barzo' ve 'lavuk' ırkçı hakaretlerden bazılarıdır. Bu hakaretler arasında kaba saba, görgüsüz, nerede nasıl davranacağını bilmeyen ilkel erkek anlamında kullanılan 'kıro', 'keko' ve 'lavuk' kelimeleri ile Molla Mustafa ve Mesut Barzani'nin soyadından türetilen 'barzo' kelimesi, Türk kültürünün bütün alanlarında hakaret kelimeleri olarak yaygın biçimde kullanılıyor. Bu kelimelerin hakaret kelimeleri haline getirilmesi Türk üstünlükçü ırkçı rejimi yeniden üretiyor ve güçlendiriyor" ifadeleri kullanıldı.

Açıklama şöyle devam etti: "Kürtler ve özellikle Kürtçeyi gündelik yaşamlarında konuşan Kürtler, Türkçeleştirilmiş bu Kürtçe kelimelerin hakaret kelimesi olarak kullanılmasına tanık olduklarında son derece inciniyorlar. Hakaret amaçlı kullanılan bu kelimelerle sadece Kürt erkek imgesi ve Kürt kültürü aşağılanmıyor aynı zamanda Kürtçe de aşağılanıyor. Bizler ırkçılık karşıtları ve insan hakları savunucuları olarak "kıro", "keko", "lavuk" ve Kürtçe bir isim olan Barzani'den türetilen "barzo" kelimesinin Türk dilinde ve Türk kültüründe anti-Kürt hakaret kelimelerine dönüştürülmesinin ciddiye alınması gereken ırkçı pratikler olduğunu düşünüyoruz. Bu kelimelerin hakarete dönüştürülmesi ırkçılıktır ve Kürtleri ve Kürtçeyi aşağılamaktadır.

10-17 Aralık İnsan Hakları Haftası'nda gündelik hayatın bütün alanlarında kendini üreten ırkçı ideoloji ve pratiklere son verilmesini istediğimizi bir kez daha yineliyoruz. Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon olarak bütün ırkçılık karşıtlarını Kürt ve Kürtçe karşıtı bu kelimeleri gündelik alanda ırkçı kelimeler olarak deşifre etmeye, bu konuda farkındalık yaratmaya ve bu kelimelerin hakaret olarak kullanılarak Kürtlerin bu kelimelerle incitilmesine son verilmesi için mücadele etmeye çağırıyoruz. Bu konuda farkındalık yaratmak amacıyla hazırladığımız görselleri medya ve sosyal medya kanallarıyla paylaşacağız. Bizimle ortak duyguda olan kişi ve kurumları bu görselleri yaygınlaştırmaya ve kampanyamıza destek vermeye davet ediyoruz."