27 Eylül 2024 Cuma

HDP: İdam cezası fiilen uygulanıyor

HDP milletvekilleri, hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek için Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Beştaş, iktidar ve ATK'nın tavrına dikkat çekti, "idam cezasını zamana yayılarak fiilen uygulanıyor" dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri, hasta tutuklulara ilişkin Meclis'te basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısına, Serpil Kemalbay, Meral Danış Beştaş, Dersim Dağ, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Kemal Bülbül, Kemal Peköz, Zeynel Özen, Mahmut Toğrul, Mehmet Rüştü Tiryaki katıldı.

Açıklamayı yapan HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, hasta tutsakların hapishanelerde ölüme terk edildiğini belirtti. Beştaş, "idam cezası Türkiye ve dünyada birçok yerde kaldırıldı. Çünkü devletler vatandaşından öç almazlar" dedi.

Ceza infaz sisteminin öç almak için uygulanmaması gerektiğini vurgulayarak, İHD'nin raporunda yer alan bilgileri paylaştı: "220 bin kapasiteli Türkiye cezaevlerinde kapasitesini aşan bir şekilde şuanda yaklaşık 280 bin kişi bulunuyor. Bunlar arasında 457'si ağır olmak üzere bin 334 hasta tutuklu bulunuyor. Resmi olmayan ancak çeşitli sivil toplum örgütlerinin verilerine göre, sadece 2019 yılında 50 hasta tutuklu yaşamını yitirdi."

'DEVLET MAHPUSLARDAN ÖÇ ALIYOR'
Onlarca hasta tutsağın yaşamını yitirdiğini hatırlatan Beştaş, şöyle devam etti: "Bu mahpusların tedaviye erişim hakları engelleniyor. Sağlık hakları engelleniyor, yaşam hakkı ellerinden alınıyor. Bunların birçoğu 25-30 yıldır cezaevlerinde tutulan kişiler ve bu yıllar içinde yaşlı, yaşamını tek başına idame ettiremeyen, istedikleri gıdayı tüketemeyen, hastalıkları nedeniyle hijyenik koşullarda kalmaları gereken insanlardan söz ediyoruz. Bu mahpuslar cezaevlerinde olmasalardı, hastanelerde tedavi ediliyor olacaklardı. Ama şimdi disiplin cezalarıyla bir de hücrede kalma cezası veriliyor. Bunun anlamı devlet bu mahpuslardan öç alıyor demektir."

'DEVLET, YAŞAM HAKKINDAN SORUMLUDUR'
Sivas katliamı sanığı Ahmet Turan Kılıç'ın Cumhurbaşkanı tarafından af edilerek tahliye edildiğini de anımsatan Beştaş, "Ahmet Turan Kılıç mı sadece yaşlı, sadece o mu hasta, sadece onun hakkında mı rapor var?" diye sordu. 

Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hayır. Onun gibi onlarca, yüzlerce kişi aynı hatta daha vahim durumlarda. Bu af meselesinin bir siyasi saikle gerçekleştiği noktasında tabi ki hiçbir tartışma yok. Gülistan Abdo Gebze M Tipi Cezaevi'nde 1994 yılından bu yana tutuklu. Tedavi edilmediği için bacağı kangren oldu. Sol bacağı kesilerek protez takıldı. En son kafasını çarpmıştı, ciddi kırıklar vardı. Fakat buna rağmen ne doktor kontrolleri yapılıyor ne de tahliye talepleri kabul ediliyor. Hasta tutuklu Ramazan Kıran'ın ailesi Adana'da yaşıyor. 24 yıldır tutsak, 24 yıldır annesi onu göremiyor. Bundan daha büyük bir işkence, zulüm olabilir mi? Hüseyin Polat yaşamını yitiren hasta mahpuslardan biri. Mide kanamasından öldü ve hastaneye götürüldü ama yer olmadığı gerekçesiyle geri götürüldü. Buna nasıl normal bir ölüm diyebiliriz. Tutukluların, hükümlülerin yaşam hakkından devlet sorumludur. Bunun hesabını vermesi gereken iktidar aygıtıdır, yürütmedir."

'İDAM CEZASI ZAMANA YAYILARAK FİİLEN UYGULANIYOR'
Adli Tıp Kurumu'nun AKP'nin bir komisyonu olarak çalıştığını söyleyen Beştaş, "Yüzde 80-90 bile olsa çoğu zaman rapor vermiyor. Ama rapor verdiklerinde de bu sefer savcı 'tehlikelidir' diyerek tahliye etmiyor. Siirt'te kolu yok bacağı yok ATK kesinlikle tek başına kalamaz raporu vermiş ama mahkeme 37 yıl ceza vererek tutukluluk halinin devamına karar vermiş. Hastaların hala cezaevinde tutulması, buna karar vermiş savcıların kaldırılmış idam cezasını uyguladıklarını bize gösteriyor. Kelepçeli muayeneyi dayatarak, ilaçlarını vermeyerek, revire götürmeyerek, tedavi süreçlerini engelleyerek, bir başına tutarak, idam cezasını zamana yayarak ve fiilen uyguluyorlar" diye konuştu.