28 Eylül 2024 Cumartesi

Hayvan katliamına takipsizlik verildi, ihbar eden işçiye dava açıldı

Bayındır Hayvan Bakımevi'nde yüzlerce köpeğin öldürülerek gömüldüğü iddiası, köpeklerin cansız bedenlerinin bulunmasına rağmen soruşturulmadı ve savcı tarafından kapatıldı. Aynı savcı, katliamı ortaya çıkan belediye çalışanı hakkında ise şikayetler sonucu dava açtı.

İzmir'in Bayındır ilçesinde belediyeye ait Bayındır Hayvan Bakımevi'nde çalışan bir personel, 11 Temmuz günü yüzlerce köpeğin yüksek dozda anestezik ilaç enjekte edilerek öldürüldüğü yönünde İzmir Barosu ve Bayındır Çevreyi ve Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği'ne ihbarda bulundu.

İhbarın ardından İzmir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu'ndan avukatlar başta olmak üzere birçok hayvansever Bayındır'a giderek inceleme yaptı, öldürülen hayvanların Turan Mahallesi bölgesine gömüldüğü tespit edildi. Bölgeye jandarma ekiplerinin yanı sıra Tire'den olay yeri inceleme ekibi de gitti. İncelemelerin ardından avukatlar, ölü hayvanlardan numune alınması ve olayın araştırılması için savcılığa suç duyurusu yaptı.

İHBAR EDİLEN YERLER DEĞİL FARKLI NOKTALAR KAZILDI
Gazete Duvar'dan Cihan Başakçıoğlu'nun haberine göre avukatlar, acilen kazı yapılması ve hayvanların ölüm nedenlerinin tespit edilmesini istedi. Ancak savcılık kazı işlemini uzunca bir süre geciktirdi. Daha sonrasında yapılan kazıda ise barınak personelinin gösterdiği alanlar değil, farklı noktalar kazıldı. Bu noktalardan da köpeklerin cansız bedenleri çıktı. İhbar edilen yerlerin değil de farklı noktaların kazıldığını gören avukatlar tekrar kazı yapılması için başvuruda bulundu, ancak bu talepleri reddedildi. Daha sonra savcılık takipsizlik kararı vererek dosyayı kapattı.

İHBARDA BULUNAN İŞÇİYE DAVA AÇILDI
Dosyanın kapanmasının ardından ise ilginç bir gelişme yaşandı. Barınakta çalışan diğer personeller ve bakımevinden sorumlu Çevre Koruma Müdürü, köpeklerin öldürüldüğü ihbarını yapan çalışan hakkında "hayvanlara işkence yaptığı ve öldürdüğü" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Hayvan ölümlerinin detaylı araştırılması talebiyle açılan dosyaya takipsizlik kararı veren aynı savcı, bu kez hayvanların öldürüldüğünü ihbar eden personel hakkında dava açtı. Davanın duruşması ocak ayında Bayındır Adliyesi Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

KARŞI ÇIKAN AVUKATA DA SORUŞTURMA AÇILDI
Soruşturmayı başından beri takip eden Bayındır Çevreyi ve Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği Başkanı avukat Ayşe Aydın, hayvan katliamının üstünün kapatıldığını ifade etti. Bu olaydan sonra sokaktaki küpeli ve aşılı sokak köpeklerinin de toplanmaya başladığını ve karşı çıktığı için kendisi hakkında da soruşturma açıldığını belirten Aydın, "Katliamın üstü kapatıldı. Bu olaydan sonra küpeli sokak hayvanlarını da toplamaya başladılar. Köpekleri toplayan aracın önünü kestim. Polis nezaretinde aracın kapıları açıldı ve birçok küpeli hayvan çıktı. Aynı savcı bu kez de benim hakkımda 'Kamu görevlisine mukavemet' suçundan soruşturma başlattı" dedi.

AV. AYDIN: BAYINDIR AKP'NİN EN ÇOK OY ALDIĞI YER
Bayındır'ın İzmir'de AKP'nin en çok oy aldığı ilçe belediyelerinden biri olduğuna da dikkat çeken Aydın, "Hayvanlarla ilgili soruşturmalarda kolluktan, yargıya, savcılığa hepsi tamamen belediye yanlısı olarak davrandılar. Hiçbir şekilde hiçbir personel hakkında işlem yapmadılar. Hala hayvan toplamaya devam ediyorlar. Ses çıkaran hakkında soruşturma başlatıyorlar" ifadelerini kullandı.

'HAYVAN MAHKEMELERİ KURULMALI'
Türkiye'de hayvanlar söz konusu olduğunda hukukun işlemediğini ifade eden avukat Aydın, "Hayvanlar söz konusu olduğunda hukuk sistemine güvenilmiyor. Bu ülkede adalet maalesef sosyal medyadan sağlanıyor. Olay sosyal medyaya ne kadar yansıtılırsa yargı erkleri de o denli çalışıyor. Bayındır ile ilgili 10'dan fazla dilekçe verdim. Hiçbirinden sonuç çıkmadı. Kamuoyu destekleseydi belki sonuç alınabilirdi. Yeterince kamuoyuna yansımadı. Hayvanlara karşı işlenen suçlar bitirilmek isteniyorsa hayvan mahkemeleri kurulmalı. Nasıl çocuğa karşı işlenen suçlara çocuk mahkemeleri bakıyorsa hayvanlara karşı işlenen suçlarda da hayvan mahkemeleri bakmalıdır. Buna ilişkin yargısal düzenleme yapılmadan düzeleceğini düşünmüyorum. Böyle giderse Türkiye'deki tüm barınaklarda ilerleyen aşamada çok daha fazla olay duyacağız. Herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum" dedi.