Günün Kitabı: Özgür kadının ölümsüz şarkısı
Sizleri "Kadın devrimi öznesinden başlar" ilkesiyle hayatını kuran Yeliz Erbay'ın "Özgür Kadının Ölümsüz Şarkısı" kitabını okumaya, tartışmaya davet ediyoruz.
"Nasıl yaşamalıyım, nasıl var olmak istiyorum. Kadın kimliğimle anılmak istiyorum, bu konuda netim. Kadın militanlığının simgelerinden birine dönüşmek istiyorum. Kadın özgürleşmesiyle özdeşleyen bir özneye dönüşmek istiyorum."
Bu sözlerin sahibi Yeliz Erbay.
2015 yılının 22 Aralık günü yoldaşı Şirin Öter ile sonsuzluğa yürüdü. Ölümünün ardından "Özgür Kadının Ölümsüz Şarkısı" kitabı yayınlandı.
Koronavirüs salgını nedeniyle evde kalınan bugünlerde, "Özgür Kadının Ölümsüz Şarkısı" kitabını özellikle kadınlara öneriyoruz.
Varyos Yayınları'nın okurla buluşturduğu bu kitap, Yeliz'in öğretmenlikten kent gerillasına giden sürecini anlatırken, özgürleşmek isteyen her kadının kendine sorduğu soruların da yanıtlarını veriyor. "Kadın özgürlük mücadelesinin bir işaret fişeğine dönüşebilmeliyim" diyen Yeliz'in, özgürleşme serüveninin temel dönüm noktalarının yanı sıra "kadın özgürleşmesi", "cins bilinci", "kadın komutanlaşması, "kadın devrimi" üzerine yazıları da kitapta yer alıyor.
MLKP/FESK komutanlarından Yeliz, devrimci fikirlerle tanıştığı andan itibaren devrimci, kadın cins bilincini edinmeye başladığı andan itibaren de özgür bir kadın olarak mücadelesini her alanda sürdürdü. 1998 yılında gençlik çalışması ile başlayan örgütlü mücadelesinde 2008 yılında illegal çalışma alanına geçti. 2010 yılının Ağustos ayında MLKP'nin Medya Savunma Alanları'ndaki kampına gitti. Böylece gerilla yaşamı başladı.
Hayatının her anını erkek egemenliği ile mücadeleye, kadın aklı ve iradesinin güçlenmesine adadı. Komünist Kadın Örgütü'nün kuruluşu ile sonuçlanan kadın konferansının örgütlenmesinde sorumluluk aldı. Ayrı bir kadın örgütünü "Kadın aklının, emeğinin, üretiminin, iradesinin erkek denetiminden özgürleşmesi" için şart ve zorunluluk olarak görüyordu.
Onun için kadın devrimi, cins ayaklanmasıydı. Kitapta yer alan notlarında "kadın devrimi"ne ilişkin şöyle yazıyordu: "Kadın devrimi, güçlü bir kadın iradesini ve onun önderlik ettiği devrimci bir cins politikasını şart koşar. Erkek egemenliğiyle kesintisiz savaş içeren politikaları zorunlu kılar. Bu devrim, kadın cinsinin erkekle tam eşitliği sağlanıncaya kadar sürdüreceği cinsel özgürlük mücadelesidir." "Devrim, bir altüst oluşsa eğer, kadın devrimi birkaç altüst oluş demektir."
O'nun için kadın mücadelesinin ana halkası "cinsel özgürlük"tü. "Cinsel özgürlük kadının bedeni, doğurganlığı, aklı, istekleri, yaşamı vb. üzerinde özgürce karar verebilmesi, kendi iradesini kullanabilme özgürlüğüydü. Cinsel özgürlük, dar anlamda cinselliğini yaşama özgürlüğü olarak algılanmamalıdır. Kadının, kendi bedeni üzerinde söz-karar-denetim hakkı olarak anlaşılmalıdır."
"Erkekleşmiş kadın" sorununa da kafa yordu ve bu konuda uyarılarda bulundu.
"Amacımız erkek bilinciyle kuşatılmış, yer yer onun taklitçileri olan, erkekleşmiş kadını iktidarlaştırmak değildir. Politikayı, siyaseti, savaşı, çalışma yaşamını, sosyal yaşamı yani hayatın her alanını kadın gözüyle ele alan ve kadın yararına değiştirmeyi isteyen, önderleşen ve komutanlaşan kadın bilincini örgütleyebilmek, her alanda kadın aklını, tarzını, ruhunu ve rengini hakim kılmaktır."
Karşılaştığı her sorunu "cins mücadelesini bir üst boyuta sıçratmanın bir gerekliliği" olarak gördü.
Kitapta, rapor ve notlarının yanı sıra Yeliz'in bazı yoldaşları ile yazışmaları ve "öğretilmiş rol çözümlemeleri" kapsamında erkek ve kadın devrimcilere soruları da yer alıyor. Tüm bunların her biri, bir eğitim materyali gibi.
Sizleri "Kadın devrimi öznesinden başlar" ilkesiyle hayatını kuran Yeliz Erbay'ın "Özgür Kadının Ölümsüz Şarkısı" kitabını okumaya, tartışmaya davet ediyoruz.