28 Eylül 2024 Cumartesi

'Grup Yorum'un meşru ve haklı talepleri karşılanmalı'

Açlık grevinde olan Grup Yorum üyeleri, ÇHD'li avukatlar ve Mustafa Koçak'ın durumuna dikkat çeken 137 siyasetçi, gazeteci, yazar, hukukçu ve sağlık emekçisi, "Grup Yorum'un meşru ve haklı olan talepleri, taleplerimizdir" dedi.

Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi, açlık grevindeki Grup Yorum üyeleri ile Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) avukatları ve Mustafa Koçak'ın durumuna dikkat çekmek için Mülkiyeler Birliği'nde basın toplantısı düzenledi.

Toplantıya HDP milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Kemal Peköz, yazar Fikret Başkaya, Prof. Dr. Baskın Oran ve insan hakları savunucuları katıldı. Aralarında siyasetçi, gazeteci, yazar, hukukçu ve sağlık emekçilerinin olduğu 137 kişinin imzaladığı ortak açıklamayı okuyan yazar Baskın Oran, "Bugün Türkiye'de 'soruşturma', 'gözaltı tutuklama', 'yargılama' gibi hukuksal kavramlar, sahte deliller, gizli-karanlık tanıklar, itirafçılar, iftiracılar kullanılarak insanlar tutsak edilmekte ve kirli siyasal hesaplar için rehin alınmaktadır" dedi.

'SANAT YAŞAMIN İNSANİLEŞTİRİLMESİDİR'
İktidara muhalif olan kişilerin "yargıya talimatlar" verilerek hapishanelere kapatıldığına değinen Oran, "İçerde yükselen toplumsal muhalefeti dışarda savaş çıkararak bastırmak, susturmak isteyen siyasi iktidar, yalan söyleyerek, tehdit ederek sınırlara sürüklediği yüzbinlerce mülteciyi AB'ye siyasal şantaj aracı olarak kullanmakta, yeni bir insanlık suçu sergilemektedir" diye belirtti.

Oran, "Grup Yorum üyelerinin aylar önce başlattıkları açlık grevini ölüm orucuna dönüştürmeleri işte bu ortama karşı yükselen sanatçı tepkisidir. Grup Yorum'un hedef alınması, sanatın anlatım gücünden duyulan korkunun ifadesidir. 'Sanat yaşamın insanileştirilmesidir', İnsanca yaşam talebinin estetik anlatımıdır" diye kaydetti.

'TALEPLERİ TALEPLERİMİZDİ'
Oran, Grup Yorum, ÇHD'li avukatlar ve Mustafa Koçak için "Meşru ve haklı olan talepleri taleplerimizdir" diyerek, talepleri şöyle sıraladı:
Konserleri dahi engellenen Grup Yorum üzerindeki keyfi baskılara son verilmeli
Ölümün eşiğine gelen Mustafa Koçak'ın yeniden ve adil yargılanma talebi kabul edilmeli ve haksız tutukluluğuna son verilmeli
'Avukatlık faaliyetinin yargılama konusu edilemeyeceği' gerekçesiyle tahliye edildikleri gün yasa dışı ve gayrı meşru bir biçimde yeniden tutuklanan ÇHD'li, HHB'li avukatlar serbest bırakılmalı, bu tahliye gerekçeleri beraat gerekçesi yapılmalıdır.

BAŞKAYA: DEVLETİN İYİSİ OLMAZ
Daha sonra söz alan Fikret Başkaya, "Bu devlet her seferinde iki kere suç işliyor. Birincisi insanların yapması gereken normal işleri yaptığı için cezalandırıyor. İkincisi de kendi yasalarına uymuyor. Bu devlet bunu hep yapıyor çünkü devlet böyle bir şey devletin iyisi olmaz. Bu devlet var oldukça bu kepazelik devam edecek" dedi.

"Karşı saldırı diyalektiği var onlar saldırıyor bizde direniyoruz" diyen Başkaya, şöyle devam etti: "Direnmek yeterli değil daha öteye geçmek zorundayız. Artık ellerinde devlet terörünü araçsallaştırmaktan başka bir şey kalmadı. Bu Türkiye'ye özgü bir şey değil. Biz artık sistemi aşmaya yönelik paradigmalar geliştirmek zorundayız. Kapitalist dünya sistemi sorun çözme yeteneğini kaybetti. Bu zulüm düzeni aşmak için daha kararlı daha inançlı mücadele etmek zorundayız. Faşizmi pedallamak dışında bir şeyi kalmadı sistemi aşmaya yönelik tutarlı eylemler paradigmalar oluşturmamız gerekiyor."

KOÇYİĞİT: BUGÜN YAPILANLAR İŞKENCEDİR
HDP Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ise Grup Yorum üyeleri İbrahim Gökçek ve Helin Bölek'in zorla hastaneye kaldırıldığını hatırlatarak, şu sözlerle tepki gösterdi: "Grup Yorum üyelerinin polis müdahalesiyle zorla hastaneye götürülmesi yaşam haklarının ihlalidir. En temel insan hakları için insanlar bedellerini ölüme yatırıyor. Türkiye hiç bir zaman demokratik bir ülke değildi bu AKP-MHP döneminde daha da arttı. Grup Yorum üyelerinin konserlerini baskı olmadan vermeleri insani bir istektir. Mustafa Koçak'ın bedenini açlığa yatırması bunu adalet için yapması, bu ülkenin gerekleridir. Bizim üzerimize düşün bu haklı taleplere sahip çıkmaktır. Yasalar uygulanırsa zaten sorun kendiliğinden çözülür. Hükumeti bir daha yasalara uymaya davet ediyoruz. Bugün yapılanlarda işkencedir."