28 Eylül 2024 Cumartesi

Gözaltına alınan Bakır: Polisler ne maske takıyor ne de eldiven

Kadıköy Dayanışma Ağı'nın dünkü ses çıkarma eyleminde gözaltına alınan Deniz Bakır, "Tüm çalışanlara ücretli izin istiyoruz. Biz önlemlere uyarak yürüyüş yaptık. Asıl kendileri kurallara uymuyorlar. Bizleri yerlerde sürüklerken, ne eldiven takıyorlardı ne de maske" diye konuştu.

Sendika ve emek örgütlerinin çağrısıyla kurulan Tüm Çalışanlar İçin Sağlık Platformu'nun aldığı ses çıkarma eylemi kapsamında Kadıköy'de sokağa çıkan Kadıköy Dayanışma Ağı üyeleri gözaltına alındı. Koronavirüs salgınının yayılması, her geçen gün ölümlerin artmasına rağmen zorunlu olmayan alanlarda da çalışmanın sürmesi, sağlık ve gıda sektörü gibi hizmetlerde çalışanların güvenliğinin alınmamasına karşı ses çıkarma eylemi yapılıyor.

Platformun çalışmak zorunda kalanlara destek ve taleplerin kabul edilmesi için başalatılan eylem hergün 20.20'de yapılıyor. Halkın da eyleme destek vermesi için virüse karşı sağlık önlemi alınarak küçük gruplar halinde Şişli, Nurtepe, Sarıyer, Bağcılar, Ataşehir ve Kadıköy'de yürüyüş yapıldı.

Kadıköy Dayanışma Ağı da Caferağa, Yeldeğirmeni ve Moda mahallerinde bandoyla yürüyüş yaptı, Kadıköy halkını ses çıkarmaya çağırdı. Kadıköy halkı da çağrılara ışıkları yakıp söndürerek, alkışlarla ve tencere tava çalarak destek verdi. Yürüyüşçüler Moda'da polisler tarafından engellendi.

7 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar hakkında 2911'e muhalefetten soruşturma açılırken, Kabahatler Kanunu'na aykırı davranma suçlamasıyla kişi başına 3.180 lira para cezası verildi. Koray Türkay ve Deniz Bakır, gözaltına alınırken uğradıkları işkence nedeniyle darp raporu aldı.

'SADECE 5 KİŞİYE ONLARCA POLİS'
Deniz Bakır yaşananları ETHA'ya anlattı:

"Biz tüm çalışanlar için ücretli izin istiyoruz. Sağlık çalışanlarının gerekli ekipmanlara ulaşmasını istiyoruz. Taleplerimizi dile getirerek Moda'ya gelmiştik. Bir polis otosu tarafından önümüz kesildi. GBT yapmak istediler. Yaptığımız çağrıların meşru olduğunu, yasa dışı herhangi bir durumun olmadığını ifade etik. Konuşmalarımızı tekrar ettik. İşçilerin çalışmaya zorlanmasının adaletsiz ve hukuksuz olduğunu, bunun bir halk sağlığı sorunu ortaya çıkardığını söyledik. Buna rağmen işlem yapacaklarını söylediler. Biz sadece küçük bir gruptuk. Çevremiz, üç polis otosu, bir minibüs, bir akrep ve motorsikletli polislerle sarıldı. Özellikle bir polis amiri, halkın bize destek vermesinin tahammülsüzlüğünü gösterdi, bizi susturmaya çalıştı. Duruma itiraz etmeyi sürdürdük ve bize saldırdılar. Bizleri yerlerde sürükleyerek işkenceyle gözaltına aldılar. Balkonlarından bizleri izleyenler polisin saldırısını yuhalayarak protesto etti."

'KENDİLERİ KURALLARA UYMUYOR'
Kendilerini gözaltına alan polislerin, virüse karşı herhangi bir önlem almadığını söyleyen Deniz Bakır, "Asıl kendileri kurallara uymuyorlar. Bizleri gözaltına alırken, yerlerde sürüklerken, ne eldiven takıyorlardı ne de maske. Sosyal mesafe kuralına da uymadılar. Biz yürüyüşümüzü salgına karşı önlemlere uyarak yaptık. Onlar bizi riskle karşı karşıya bıraktı" diye konuştu.