28 Eylül 2024 Cumartesi

ESP'den 19 Aralık açıklaması: Tecrit zulmünü parçalayalım

19 Aralık katliamının 22. yılında açıklama yapan ESP MYK, "19-22 Aralık onurlu direnişinin yüz ağartan geleneğine yaslanarak devrimci tutsakların tarihini, bilincini ve sesini hayatın bil cümle kollarına taşıyalım. Tecrit zulmünü parçalamak için devrimci tutsaklarla dayanışmayı yükseltelim" dedi.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) MYK, 19-22 Aralık hapishaneler katliamının 22. yılına ilişkin açıklama yaptı. 22 yıl önce faşist diktatörlüğün ismini Hayata Dönüş koyduğu bir iç savaş saldırısıyla Türkiye tarihinin en büyük hapishaneler katliamını yaptığı belirtilen açıklamada, "Faşist rejim Kıbrıs işgal savaşından daha büyük bir askeri güçle ve eş zamanlı olarak 20 hapishaneye saldırdı. Kimyasal gaz ve silahlar dahil her türlü savaş silahını kullandı. Bayrampaşa Hapishanesi'nde kadın devrimci tutsaklar kimyasal silahla diri diri yakıldı. F Tipi tecrit hapishanelerine geçiş amacıyla yapılan Hayata Dönüş saldırısında toplam 28 tutsak katledildi. Onlarcası ağır olmak üzere yüzlerce devrimci tutsak yaralandı. Devrimci tutsaklar zorla ve işkencelerden geçirilerek F Tipi hapishanelere sevk edildi" denildi.

'F TİPİ HAPİSHANELER DİRENİŞ ALANINA ÇEVRİLDİ'
19-22 Aralık hapishaneler katliamının; işçi sınıfı ve halklara dönük ağır ekonomik saldırıların önünü açacak IMF programını uygulamanın, iktisadi, siyasi krizi işbirlikçi egemen sınıfların lehine çözmenin savaşı olduğu kaydedilen açıklamada, bunun için önce devrimci hareketi yenilgiye uğratıp, teslim alma saldırısı olduğu da eklendi. Açıklama, şöyle devam etti: "19-22 Aralık hapishaneler katliamı, faşizmin devrim ve devrimci hareketi tasfiye savaşıydı. Devrimci tutsaklar barikatlarla, feda eylemleriyle, çıplak bedenleriyle faşist diktatörlüğün kıyıcı ve eşitsiz savaşına direnişle cevap verdi. Zulme boyun eğmedi, teslim olmadı. Ölüm orucu eylemleriyle F tipi tecrit hapishanelerini direniş alanlarına çevirdi.

'AKP-MHP İKTİDARININ SAVAŞI HAPİSHANELERDE SÜRÜYOR'
19-22 Aralık katliamının 22. yılında hapishanelerde katliamcı politikalar sürüyor. AKP-MHP iktidarı dışarıda sürdürdüğü topyekûn savaşı hapishanelerde de acımasızca sürdürüyor. Politik islamcı faşist şeflik rejimi devrimci tutsaklara fiili idam politikası uyguluyor. AKP-MHP faşist iktidarı hasta tutsakları ölüme terk ediyor. İnfaz erteleme ve sevdikleriyle vedalaşma hakkı tanınmadan onlarca tutsak yaşamını yitirdi. Son 6 yılda 103 hasta tutsak ATK marifetiyle ölüme yollandı. Bin 564 hasta mahpus aynı akıbetle yüz yüze bulunuyor.

'TECRİT TÜM HAPİSHANELERE YAYILIYOR'
Öte yandan tecrit uygulamaları gün geçtikçe daha da ağır ve mutlak izolasyon boyutuna varıyor. Kürt halk önderi Abdullah Öcalan 7 Ağustos 2019 tarihinden beri avukatlarıyla, 21 aydır ise ne ailesi ne de avukatlarıyla görüştürülmüyor. İmralı mutlak tecrit sistemi tüm hapishanelere yaygınlaştırılıyor. Devrimci tutsakların yasal ve fiili hakları sistematik biçimde gasp ediliyor. Tek kişilik yeni tecrit hapishaneleri uygulamaya sokuluyor. Tutsakların infazları keyfi biçimde yakılıyor. Tahliye hakkı İdare ve Gözlem Kurulu kararlarıyla engelleniyor. İnfaz süresi uzatılıyor. Mektup ve iletişim cezaları, görüş yasakları artıyor. Görüşçülere güvenlik soruşturması yapılarak görüşçü olma engeli getiriliyor ve pervasızca uygulanıyor. Kitap, gazete, dergi yasak ve sınırlamalarıyla devrimci tutsaklar üzerindeki düşünsel tecrit boyutlandırılıyor.

'DEVRİMCİ TUTSAKLARIN SESİ BOĞULMAK İSTENİYOR'
Hapishaneler ve tutsak sorunlarını mücadele konusu yapan tutsak yakınları ve dayanışma örgütleri politik islamcı faşist şeflik rejiminin zulmüne uğruyor. Hasta tutsaklar için adalet nöbetleri tutan annelere ve ailelere durmadan saldırılıyor. Devrimci tutsakların sesi olanların sesi boğulmak isteniyor. En son TAYAD'lılar keyfi bir gerekçeyle gözaltına alınıp tutuklandı. Hapishanelerde tecrit işkencesi mutlak tecrit boyutlarına doğru derinleşerek ve tüm hapishanelere yayılarak sürüyor. Tecrit zulmüne karşı devrimci tutsakların onurlu ve boyun eğmez direnişi de sürüyor. 2023 yılına girerken politik islamcı faşist şeflik rejimi iktidarını korumak için gelişen işçi sınıfı ve halklarımızın mücadelesine her an patlayacak bir isyan korkusuyla daha fazla saldıracaktır. Öncü ve örgütlü güçleri daha çok hapsetme yolundan yürüyecek ve faşist şeflik rejimine biadı dayatacaktır. Dün olduğu gibi hapishaneler direnişi ve mücadelesi işçi sınıfı ve halklarımızın dolaysız mücadele konusudur. Bugün işçi sınıfı ve ezilenlerin öncüsü devrimci tutsak bölüğünün sorunları ve mücadelesini yükseltmek başta emekçi sol hareket olmak üzere tüm halklarımızın görevidir. 19-22 Aralık onurlu direnişinin yüz ağartan geleneğine yaslanarak devrimci tutsakların tarihini, bilincini ve sesini hayatın bil cümle kollarına taşıyalım. Tecrit zulmünü parçalamak için devrimci tutsaklarla dayanışmayı yükseltelim."