28 Eylül 2024 Cumartesi

Emek ve Özgürlük İttifakı'ndan İzmir'de halk buluşması

İzmir'de halk buluşmasını gerçekleştiren Emek ve Özgürlük İttifakı, sokak sokak mücadele yürütme çağrısı yaptı.

Emek ve Özgürlük İttifakı "Şimdi Emek ve Özgürlük Zamanı" şiarıyla İzmir'de halk buluşması gerçekleştirdi. Buluşmaya çok sayıda demokratik kitle örgütü ile HDP bileşen partilerinin temsilcileri ve Deniz Poyraz'ın annesi Fehime Poyraz katılırken, ittifak bileşenlerinden TİP Sözcüsü Sera Kadıgil, EHP Merkez Komite Üyesi Özge Akman, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, Sosyalist Meclisler Federasyonu Dönüm Sözcüsü Dilşat Canbaz ve TÖP Dönem Sözcüsü Juliana Göze de birer konuşma yaptı.

Kadınlar Birlikte Güçlü (KBG), Çiğli Metro durağında bir araya gelerek, arbane, davul eşliğinde buluşmanın yapıldığı salonuna giriş yaptı. Kadınlar sık sık, "Jin, jiyan, azadi", "Kadın yaşam özgürlük" sloganları attı. Buluşma öncesinde halaylar çekildi.  Salonda sık sık, "Biji berxwedana Rojava", "Biji Berxwedana Öcalan", "Jin, jiyan, azadî", "Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Faşizme karşı omuz omuza", "Yaşasın devrim ve sosyalizm" ve "Birleşe birleşe kazanacağız", "Savaşa değil emekçiye bütçe" sloganları atıldı. Buluşma, özgürlük uğruna yaşamını yitirenlerin anısına yapılan saygı duruşunun ardından Emek ve Özgürlük İttifakı'nı anlatan sinevizyon gösterimi ile başladı.

TİP: TECAVÜZ FAİLLERİNİ YARGILAMAK İÇİN VARIZ
Buluşmada ilk olarak söz alan TİP Parti Sözcüsü Sera Kadıgil, İsmail Ağa Cemaati'ne bağlı Yusuf Ziya Gümüşel'in kızının 29 yaşında biriyle evlendirilmesine dikkati çekerek, "Bu bir çocuk istismarıdır. Bir tutuklu yok dosyada. 6 yaşındaki bir çocuk tecavüzcüye eş ediliyor. Bizlere reva gördükleri düzen bu. Bu ülkede çocuklara, kadınlara görülen reva budur. Biz niye varız? Din-Allah diye bizim çocuklara reva görülen bu sisteme karşı mücadele etmek için varız. Din adı altında kutsal aile ile istismarı meşrulaştıranlara karşı dur demek için varız. Bu tarikatlara karşı laikliği savunacağız. Adaleti sağlamak ve istismarı yargılamak için varız. Deniz Poyraz'ı katledenleri yargılamak ve Poyraz'ın annesine adaleti sağlamak için varız. Deniz Poyraz ölümsüzdür. Siyasi tutsaklara özgürlük için varız. Öfkenizi kuşanıp yanımızda yer alın, bu sisteme karşı duralım. "Jin, jiyan, azadî" sloganıyla konuşmasını tamamladı.

EHP: İKTİDARI GÖNDERECEĞİZ
EHP Merkez Komite Üyesi Özge Akman, "Büyük sorunlar varsa, büyük çözümleri konuşmalıyız. İttifakımız bu sorunlara karşı çözüm olmak için çıktı" diyerek, ülkede derinleşen ekonomik krize işaret etti. Akman, ittifakın ekonomik krize karşı çözümlerini anlatarak, halktan yana bütçe ile mevcut sorunların çözülebileceğini aktardı. Ülkedeki sorunların tek çözümün Emek ve Özgürlük İttifak'ı olduğunu söyleyen Akman, "İlk işimiz bu iktidarı göndermek olacak. Gidecekler tıpış tıpış gidecekler. Üreten kimse yöneten de onlar olacak. Özgürlük, barış emeğimiz için yola çıkıyoruz. Güzel ve güneşli günleri barış içerisinde yaşayacağız. Biz bu iktidara ve sisteme karşı meydan okuyoruz. Yolumuz açık olsun" ifadelerini kullandı.

EMEP: SÖMÜRÜYÜ İŞÇİLER BOŞA ÇIKARACAK
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Selma Gürkan, "Anlattığımız her bir sorun kapitalist sistemin yarattığı sorunlardır. 20 yılık AKP iktidarın etkileri yıkıcı bir şekilde sürüyor. İşçilerin kanı canı pahasını verdiği emeği görmeyen bir iktidar ekonomi krizi çözemez. Sömürü sistemini görmeyenler demokrasiden bahsedemez. Bu sömürü sistemini tersine çevirecek olan işçi direnişi ve mücadelesidir. Emek ve Özgürlük ittifakıdır. Ülkede demokrasi, bölgede barış. Halkların kardeşliği esastır" dedi. Gürkan da, halkın öznesi olduğu bir siyasetle kazanılabileceğini yineledi.

SMF: MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM
SMF Dönem Sözcüsü Dilşad Canbaz, 20 yıllık faşizm iktidarının her yanı kuşattığını belirterek, savaş politikalarına değindi. Cambaz, "Rojava'da bir kazanılmışlık vardı. Enternasyonal bir akıl vardı. O kolektife yönelik aynı saldırı aynı faşizm koşullarında saldırıyorlar. Kendi iktidarını ayakta tutabilmek için bu savaş konseptini Kürtlerden başlatmak istiyor. Şunu da görmek lazım yalnızca bu iktidar değil o savaş tezkerelerini onaylayanlar da en az bu iktidar kadar sorumludur" şeklinde konuştu. Kadın, emek ve özgürlük mücadelelerine değinen Cambaz, Emek ve Özgürlük İttifakı'nın önünde uzun bir mücadele yolu olduğunu söyledi. Cambaz, tüm toplumsal kesimleri mücadeleye davet etti.

TÖP: ÖZGÜRLÜK İTİFAKINDA BULUŞALIM
TÖP Dönem Sözcüsü Juliana Gözen, 24 Eylül'de başlayan yürüyüşlerinin Türkiye ve Kurdistan'ın her yerinde daha güçlü adımlarla ilerlediğini belirterek, "Hayatlarımızı karartanlara karşı, bu yol halkın yoludur. Tarihsel bir süreçteyiz. İttifakımız bu tarihsel sürecin ana öznesidir. Bu tarihseli sürecin farkındayız. Yeni bir başlangıç yapıyoruz. Hepinizin güç vermesiyle bu yolu yürüyeceğiz. Kürtlere savaş açan kadınları katleden, çocukların özne olmadığını iktidara karşı sesimizi birleştiriyoruz. Halkın söz yetki ve karar sahibi olması için mücadele ediyoruz. Savaş, açlık, sömürü düzenine karşı gemileri yaktık. AKP karanlığı dayatıyor. Diğer yandan kurulan Millet İttifak ise tekçi, sağcı restorasyon programını önümüze koyuyor. Ne ölüme, ne de sıtmaya razı değiliz. Kendi ittifakımızla yürüyeceğiz. Masa başı ittifaklar kurmuyoruz. Sokaklarda meydanlarda halklarla ittifakı kuruyoruz. Toplumun ezilen ve sömürülen ittifakıyız. Geleceğimize hayatımıza sahip çıkma çağrısı yapıyoruz. Yeni bir düzeni kurmak için herkesi Emek ve Özgürlük İttifakı'nda yer almaya çağırıyoruz" diye konuştu.

OLUÇ: MÜTHİŞ BİR BASKI SİSTEMİYLE YÖNETİLİYORUZ
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, ilk buluşmanın İzmir'de gerçekleştiğini hatırlattı. Müthiş bir baskı, eşitsizlik ve zulümle, her türlü adaletsizlik ve zorbalık sistemiyle ülkenin yönetildiğini kaydeden Oluç, "Bugün böyle bir durumla karşı karşıyayız. Daha önce de Türkiye'de çok büyük baskı dönemlerini yaşadık ama bu iktidar 20 yıllık süreci boyunca gelinen noktada Türkiye'de baskıyı, zulmü, zorbalığı, adaletsizliği ve eşitsizliği zirveye taşıdı. Öyle büyük bir toplumsal çürüme, öyle büyük bir toplumsal yolsuzluk haline geldi ki anlatmakla bitmez" dedi.

'İKİ BLOK KARŞISINDA ÜÇÜNCÜ YOLUN İNŞASI ORTAYA ÇIKTI'
Emek ve Özgürlük İttifakının, Cumhur ve Millet ittifakları karşısında üçüncü yolun inşasıyla ortaya çıktığını kaydeden Oluç, "2023'te Türkiye'de bir karar verilecek. Bu iktidar devam mı edecek, yoksa iktidar değişecek ve adalet, demokrasi, hukukun üstünlüğü, eşitlik ve barış yolunda adımlar mı atılmaya başlanacak, işte bunun kararı verilecek. Emek ve Özgürlük İttifakı kurulurken Türkiye'deki iki bloka (Cumhur ve Millet) alternatif olacak, ikisinin de yanlışlıklarını ortadan kaldıracak iddia ve kararlılığa sahip bir yapı ortaya çıktı. Dedi ki biz Türkiye'nin sorunlarını çözme iradesine sahibiz. Emekten çevreye kadar, kadınların eşitliği ve özgürlüğünden gençlerin özgürlüğüne kadar, Kürt sorununun demokratik barışçıl çözümünden demokrasi ve hukuk alanına kadar Türkiye'nin bütün sorunlarını çözme iradesine ve politikalarına sahibiz. Alternatifiz diyerek iki blok karşısında üçüncü yolun inşasıyla ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.

İktidarın en büyük özelliğinin Kürt düşmanlığı olduğunu söyleyen Oluç, sadece Türkiye içinde değil İran'da, Irak Kürdistanı'nda, Suriye Kürdistanı Rojava'da, dünyanın neresinde bir Kürt varsa ona düşmanlık etmeyi kendi meselesi haline getirdiğini belirtti. TJA'ya yönelik operasyonu hatırlatan Oluç, bu baskıların kadınların mücadelesini durduramayacağını da ekledi.

'KOBANÊ'NİN İŞGALİNE İZİN VERMEYECEĞİZ'
Oluç, "Bu iktidar varlığını sürdürebilmek için sadece Türkiye sınırları içindeki Kürtlere, siyasi temsilcilerine, sivil toplum kuruluşlarına saldırmakla yetinmiyor. Kürtleri öldürerek iktidarını sürdürmek istediğini açıkça ilan etti. Nerede öldürecek? Rojava'da. Şimdi her gün uçaklarla bombalıyorlar Rojava'yı, Kuzey ve Doğu Suriye'yi. Oradan bir düşmanlık mı var, oradan bir saldırı mı var Türkiye'ye yönelmiş olan? Orada yaşayan Kürtler, Araplar, Türkmenler, Ezidîler ve Süryaniler Türkiye'ye barış elini uzatmışlar, gelin bu bölgede barış içinde hep birlikte yaşayalım demişler. Ama bu iktidar varlığını sürdürmek için savaş ve çatışma çıkarmak istiyor. Kürdü öldürerek seçim kazanmak istiyor. Bu kadar siyasi ahlaktan yoksun olan bir iktidarla karşı karşıyayız. İktidar Suriye'de yüzyıllarca birlikte yaşadığımız komşularımız ile barış içinde yaşayalım diye çaba göstereceğine, Suriye'deki iç savaşın sona ermesi, barışın sağlanması, demokratik bir rejimin oluşması için mücadele edeceğine, Suriye'de yaşayan Türk, Arap, Türkmen bütün halkların eşit koşullarda bir arada yaşaması için çaba göstereceğine ne yapıyor? Boylu boyunca mezhepçi bir anlayışla Suriye iç savaşında taraf oluyor ve yeniden IŞİD'ı, ÖSO çetelerini, El Kaide artıklarını ihya edebilmek için her gün Kuzey ve Doğu Suriye'yi bombalıyor. Yeniden Suriye'de bir iç savaşın alevlenmesi için bunları yapıyor. Savaş ortamında, silahların konuştuğu, cenazelerin olduğu bir ortamda seçime gitmek istediği için yapıyor bunu" dedi. Kobanê'nin Kürtlerin kalbi olduğunu ve orada IŞİD'in yenildiğini hatırlatan Oluç, "İşgal edilmesine izin vermeyeceğiz" vurgusu yaptı.

Faşist Meral Akşener'in "Biz Kürtlerden ve HDP seçmeninden de oy istiyoruz, oy alacağız" sözlerine dikkat çeken Oluç, Kürt halkının ve Türkiye demokrasi güçlerinin demokrasi, hukuk ve adalet mücadelesini anladığını göstermeyen hiçbir partiye oy gitmeyeceğini söyledi.

'MÜCADELE SOKAK SOKAK ÖRÜLMELİ'
Emek ve Özgürlük İttifakı önemine ilişkin Oluç, şunları söyledi: "Çünkü Emek ve Özgürlük İttifakı Türkiye demokrasi güçlerinin özgürlük, adalet ve barış mücadelesinin sigortasıdır. Yeni dönemde yeni bir iktidar ortaya çıktığı zaman eğer Emek ve Özgürlük İttifakı bütün bileşenleriyle, HDP bütün bileşenleriyle güçlü bir şekilde parlamentoda temsil edilmezse, bugün Türkiye'nin 3'üncü büyük gücü olarak bu gücünü büyütemezse sigorta görevini göremez. O zaman yeni dönemin iktidarı da demokrasi ve adalet için, emeğin ve kadınların özgürlüğü ve eşitliği için gerekli adımları atmaz. Ufak tefek tamiratlar yapar ve ondan sonra işine devam eder. O yüzden hem Emek ve Özgürlük İttifakının güçlü bir şekilde seçimlerden çıkması hem de sokak mücadelesini sokak sokak, köy köy örmesi büyük önem taşıyor."