28 Eylül 2024 Cumartesi

Eğitim-Sen: Zorla bağış toplanamaz!

Koronavirüs salgını ile birlikte eğitim alanında yaşanan gelişmelerle ilgili günlük açıklama yapan Eğitim-Sen, hükümet tarafından başlatılan bağış kampanyasının zorunlu hale getirildiğine dikkat çekti.

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), koronavirüs salgını nedeniyle yayınladığı günlük açıklamasının 12.'sini yaptı. Eğitim alanında gerçekleşen gelişmelerle ilgili kamuoyunu bilgilendirme amacıyla yapılan açıklamada, Çapa Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu'nun yaşamını yitirmesi ve 601 sağlık emekçisinin virüse yakalanmasına üzüntü duyulduğu belirtildi.

"İnfazda eşitlik ve adalet sağlanmadan; siyasi görüşünden veya düşüncesinden dolayı cezaevlerinde olanları dikkate almadan; tutuklu gazetecilerin yaşadığı mağduriyeti gidermeden çıkarılacak bir infaz kanununun, sorunları çözemeyeceğinin açık olmasına rağmen bu konuda ısrar edilmesini doğru bulmadığımızı belirtmek isteriz" denilen açıklamada, eğitim alanında meydana gelen şu gelişmelere dikkat çekildi:

*Ücretli öğretmenler ve usta öğreticilerle ilgili çabalarımız sonuç vermiş ve taleplerimiz kabul edilmiştir.

*28 Mart 2020 tarihinde, öğretmenlere kimi ödemelerin yapılmaması için, MEB tarafından bazı faaliyetler durdurulmuştu.  Dün (01 Nisan 2020) yayınlanan yeni bir yazı ile bazı faaliyetler durdurulan faaliyetler kapsamından çıkarılarak, meslek liselerinde çalışan arkadaşlarımızın mağduriyeti kısmi de olsa giderilmiş oldu.

Ancak, MEB'in sorunumuzu tam olarak anladığını düşünmemekteyiz. Bizim açımızdan sorun iki boyutludur. Birincisi, yaşanan bir kriz döneminde, sosyal devletten beklenen çalışanların ücretlerinden tasarruf etmek değil, tam tersi bu kesimlerin desteklenmesidir. 28 Mart 2020 tarihli yazı, öğretmenlere ödenmesi gereken ücretlerin kesilmesi amacıyla çıkarıldığı için, bu anlamda doğru olmamıştır. İkinci boyut ise, bu karar toplu sözleşme süreci sonucunda edinilen bir hakkın alınan bir kararla uygulanamaz hale gelmesi sonucunu oluşturmuştur. Bu adım, eksiklerine rağmen var olan, toplu sözleşme düzeneğini, bir adım ötesinde de sendikaları yok saymak anlamına gelmektedir. Bu nedenle, meslek lisesi öğretmenleri için geri adım atılmasını olumlu bulmakla beraber, ortada bütünlüklü bir çözüm olamaması ve öğretmelere ödenmesi gereken ücretler eksiksiz ödenmediği için bizim açımızdan sorun devam etmektedir.

*Öğretmenlerin istekleri dışında ve mesleklerine, uzmanlık alanlarına uygun olmayan işlerde görevlendirilmelerinin yaratabileceği olumsuz sonuçlara dikkat çekmiş, bu işlemin yapılmaması gerektiğini vurgulamıştık. Ancak, genel merkezimize ulaşan bilgiler, yerel yöneticilerin bu konudaki yaklaşımının devam ettiği yönündedir. Son olarak İstanbul Beykoz Kaymakamlığı ve Kocaeli İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu kararları, öğretmenlerin görevlendirilmeleri konusundaki ısrarın, tüm uyarılarımıza ve açıklamalarımıza rağmen sürdüğünü göstermektedir.

*Son iki gündür, yardım kampanyalarının gönüllülük temelli olması gerektiğini ve kimsenin bağış yapmaya zorlanamayacağını ısrarla ifade etmekteyiz. Tüm uyarılarımıza rağmen, eğitim yöneticileri çeşitli yöntemler kullanarak çalışanları bağış yapmaya zorlamaktadır. Bazı yöneticiler ise işi bir kademe daha ileriye taşıyarak, yapılan bağışların makbuzlarını dahi istemektedir.

*Uzaktan eğitimde ve EBA kullanımında kimi sorunlar hala devam etmektedir. Bunlar:
-Televizyon kanallarının ayarlanmasında hala sorunlar yaşanmaktadır.
-Çalışmak durumunda olan, özellikle kırsal bölgelerde bulunan öğrenciler, uzaktan eğitimden yeterince yararlanamamaktadır.
-Bilgisayarı olmayan, internet bağlantısı bulunmayan evlerde öğrencilerin EBA kullanımı mümkün olmamaktadır.
-Ders içerikleri, sunuş şekli ve hızı hala uzaktan eğitimden beklenen fayda ile uyumlu değildir.
-Uzaktan eğitim dezavantajlı grupları yok sayarak sürdürülmektedir.
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu, kamusal eğitimin eşit, ücretsiz ve ulaşılabilir olması özelliklerinden hareketle, MEB'in bilgisayar ve televizyon gereksinimi olan öğrencilerin ihtiyacını karşılaması gerektiğini düşünmektedir.