28 Eylül 2024 Cumartesi

Dr. Dağdemir'i anan kadın hekimler, mücadele sözü verdi

Katledilen Dr. Aynur Dağdemir, kadın meslektaşları tarafından anıldı. Kadın hekimler; Mirabel Kardeşler'in mücadele azmini, Melike'nin, Rümeysa'nın öfkesini, Aynur'un cesaretini, Füsun Sayek'in öncülüğünü, Esin Hoca'nın bilim aşkını, Şebnem Hoca'nın hekimlik duruşunu kendine rehber edinip kuşandıklarını kaydetti. Kadın hekimler, "Kadına yönelik her türlü şiddete karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha haykırıyoruz" dedi.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kadın Hekimlik ve Kadın Sağlığı Kolu, yedi yıl önce katledilen Dr. Aynur Dağdemir'i anmak, kadına yönelik şiddete ve sağlıkta şiddete karşı TTB'de basın toplantısı düzenledi.

MEZAR BAŞINDA ANMA
Dr. Aynur Dağdemir, birçok ilde tabip odaları tarafından düzenlenen basın toplantıları ile anılırken; katledildiği Samsun'da mezarı başında da bir anma etkinliği yapıldı.

TTB'deki basın toplantısında ilk sözü alan Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu üyesi Dr. Ayşe Uğurlu, hayatlarının sürekli bir şiddet sarmalı içinde sürdüğünü, kadın hekimlerin buna karşı mücadeleden asla vazgeçmeyeceğini söyledi.

FİNCANCI: HEKİMLER ŞİDDETLE MÜCADELENİN EN BAŞINDA
TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Şebnem Korur Fincancı'nın mektubu da okundu. Fincancı'nın mektubunda şu ifadeler yer aldı: "Sevgili meslektaşımız Dr. Aynur Dağdemir'i yitirmemizin üzerinden yedi yıl geçti. Bu yıllar içinde ne kadına yönelik cinsiyetçi şiddeti ne de sağlıkta şiddeti önlemeye dönük adımlar atıldı. Önlemeyi bırakın; toplumda güvenlikçi politikalar ile hayatımız zapturapt altına alınırken, şiddet başa çıkılamaz boyuta ulaştı. Her gün öldürülen kadınlarla, daha sık ölümcül sağlıkta şiddet suçlarıyla baş başa bırakıldık. Aileyi kutsal kılan söylemler kadını hedef gösterirken, kışkırtılmış sağlık talebiyle kutsallık atfedilen tüketici sağlık çalışanlarını katletmenin vacip olduğu vaazları ile dolduruldu. Şiddetin yalnız tek bir alanda yoğunlaşması söz konusu olamaz. Şiddet, toplum içindeki tüm ilişkilerde varlığını sürdürür ve demokrasi işlemediğinde, cezasızlık hakim kılındığında bize yönelen bir şiddet prizmasından yansıyan bütün yüzleriyle bizi tüketir. Şiddet ile mücadele toplum olarak hepimizin sorumluluk üstlenmesi gereken bir alandır. Biz sağlık emekçileri ve hekimler bu mücadelenin en başında geliyoruz."

'DAĞDEMİR'İN CESARETİ KADIN DAYANIŞMASININ GÜCÜNÜ VE ÖNEMİNİ GÖSTERDİ'
TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Adalet Çıbık basın metnini okudu. Dağdemir'in cesareti ile kadın dayanışmasının vazgeçilmez önemini ve gücünü gösterdiğini söyleyen Çıbık, "Biz kadın hekimler, pandemi ile birlikte kadına karşı hamlelerini artıran patriyarka, tüm ülkede giderek artan şiddet sarmalı ve sağlıkta çöküşle yükselen sağlıkta şiddet nedeniyle neredeyse her gün şiddetle karşı karşıya kalıyoruz. Sağlıkta dönüşüm projesinin 20. yılını geride bıraktığımız bu günlerde. Bu dönüşümün kadın hekimleri hayattan koparışına tanıklık ettik. Acil servis asistanı olarak görev yaptığı sırada SABİM'e yapılan haksız başvurular gerekçe gösterilerek işyerinde sürekli mobbinge maruz kaldığı için canına kıyan Dr. Melike Erdem. Pediatri asistanı olarak görev yapmakta iken uzun çalışma saatleri, nöbet sonrası dinlenme sürelerinin azlığı, emek sömürüsü ve kışkırtılmış hasta istekleri sarmalında tükenmişlik yaşadığı için yaşamına son veren Dr. Ece Ceyda Güdemek. Uzun süren çalışma saatleri sonrası evine giderken iş cinayetinde kaybettiğimiz Asistan Dr. Rümeysa Berin Şen" dedi.

'GÜVENCESİZ İŞYERLERİ ERKEK ŞİDDETİNİ CESARETLENDİRİYOR'
Sağlıkta Dönüşüm Projesinin kadın sağlık çalışanları için ölümcül çalışma koşulları yaratırken, güvensiz işyerlerinin erkek şiddetini cesaretlendirmeye devam ettiğini söyleyen Çıbık, ocak ayında Ebe Ömür Erez aile sağlığı merkezinde katledildiğini, bir ay önce aile sağlı merkezinde çalışan Emine hemşirenin de işyerinde bir erkek tarafından ateşli silah ile vurulduğunu hatırlattı.

'MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'
Çıbık, şöyle devam etti: "Biz Mirabel Kardeşler'in mücadele azmini, Melike'nin, Rümeysa'nın öfkesini, Aynur'un cesaretini, Füsun Sayek'in öncülüğünü, Esin Hoca'nın bilim aşkını, Şebnem Hoca'nın hekimlik duruşunu kendine rehber edinip kuşanmış kadın hekimleriz. Erkek şiddeti, kadın akademisyenleri hedef alan bilim düşmanlığı, kadını yok sayan sağlık politikaları son bulana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Yaşamı savunan bir mesleğin üyeleri olarak bir kadın daha kaybetmemek için; ne yaşamdan, ne özgürlükten, ne de meslekten bir kişi daha eksilmemek için, kadına yönelik her türlü şiddete karşı mücadelemizi sürdüreceğimizi bir kez daha haykırıyoruz."