28 Eylül 2024 Cumartesi

Diril davasında delilleri karartma girişimi

Şimoni Diril'in öldürülmesine ilişkin açılan davada sanık avukatı, Apro Diril'in "kolluk" gücünün yanında görev yaptığını belirterek, Diril çiftiyle yapılan telefon görüşmelerini de "istihbari" bilgi için yaptığı iddiasında bulundu.

Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Mehrî köyünde 11 Ocak 20220'de Hürmüz Diril ve Şimoni Diril çifti kayboldu. Kaybolmasının ardından 70 gün sonra cansız bedenine ulaşılan Şimoni Diril'e ilişkin Apro Diril, Behçet Öztunç ve İsmail Yıldız hakkında "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme" ve "Tasarlayarak öldürme" suçundan açılan davanın 4'üncü duruşması Şırnak 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmada, tutuklu sanık Apro Diril, müştekiler ve avukatlar hazır bulundu.

Kimlik tespitiyle başlayan duruşmanın ardından farklı bir davadan tutuklu bulunan Kutbettin Tekmenoray tanık olarak dinlendi. Tekmenoray, daha önce savcılığa gönderdiği dilekçede yazılanların kendisine ait olduğunu ifade ederek, aynı koğuşta kaldığı Emin Aslan'ın kendisine Apro Diril'in, Şimon Diril ile aralarında bir husumet olduğu için öldürdüğünü aktardığını söyledi.

Ardından Tekmenoray ile aynı koğuşta tutuklu olan tanık Emin Aslan'ın dinlenmesine geçildi. Ancak kimlik tespiti yanlış yapıldığı için getirilen kişinin Aslan olmadığı belirlendi.

Savunma yapan Diril ailesinin avukat Şirnex Baro Başkanı Rojhat Dilsiz, olayın sıradan bir cinayet davası olmadığını belirterek, "Mahkeme heyeti tarafından kapsamlı bir araştırma yapılmadı. Talep edilen HTS kayıtları halen getirilmedi. Soruşturma sürecinden beri ciddi deliller karartıldı. Mahkeme heyetinin bu hususları da göz önünde bulundurarak Apro Diril'in tutukluluk halinin devamına karar vermelidir" dedi.

Ardından savunma yapan sanık avukatları, müvekkili Apro Diril'in, "kolluk" gücünün yanında görev yaptığını belirterek, Diril çiftiyle yaptığı telefon görüşmelerini istihbari bilgi çerçevesinde yaptığını ileri sürdü.

Savunma yapan sanık Apro Diril, "Bir Allah'ım var, bir Türk devletim var. Kanunlara saygım var. Yalnız bunların hepsi iftira, uydurmadır. Bu olayda hiç bir alakam yoktur, tahliyemi talep ediyorum" iddialarında bulundu.

Sanık avukatlarının aile bireylerini hedef alınmasına tepki gösteren aile avukatı Rojhat Dilsiz, "Her seferinde meslektaşlarım maalesef olayın esasına ilişkin değil, maktulün ailelerini suçluyorlar. Böyle bir şey olmaz ve biz bunu kabul edemeyiz. Hepimizin şu anda amacı gerçeğin açığa çıkmasıdır. Ama her seferinde ailesini suçlayamazsınız, bunu yapamazsınız. Resmen iftira atılıyor" diye belirtti.