28 Eylül 2024 Cumartesi

Demirtaş'tan mahkemeye: Davayı bu hale siz getirdiniz

Kobanê davasında mahkeme başkanının "savunma yapmama talimatını kimden aldınız" sorusuna tepki gösteren siyasetçiler, "Karşınızda cesur insanlar var ne yaptıysak söylüyoruz" dedi. Siyasetçiler, talimatla hareket eden heyetin davadan çekilmesi uyarısında bulundu.

DAİŞ'in Kobanê'ye yönelik saldırıları üzerine 6-8 Ekim 2014'te gerçekleşen protesto eylemleri gerekçe gösterilerek Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanları, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerinin de aralarında bulunduğu 17'si tutsak 108 ismin yargılandığı Kobanê davasının 19. periyodu duruşmasının 2. oturumu Sincan Hapishane Kampüsü Duruşma Salonu'nda görüldü.

Sincan Kapalı Hapishanesinde tutsak siyasetçiler duruşmaya gelirken, farklı hapishanelerde tutulanlar ise duruşmaya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı.

Verilen aranın ardından duruşma tutsak siyasetçilerin beyanlarıyla devam etti.

DEMİRTAŞ: MAHKEME SÖZLERİ TUTANAKLARA GEÇSİN
HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş söz aldı. Mahkeme heyetinin Gültan Kışanak'a, "Kim size savunma yapmayın" sözlerine tepki gösteren Demirtaş, "Savunmanın nasıl hazırlandığı avukat arkadaşlarla birlikte nasıl savunma hazırladıkları çok bilinen bir şey. Başka bir savunma hazırladığımızın stratejine dair elinizde bilgi varsa açıklayın elinizde bilgi yoksa neyi ima ediyorsunuz. Başka bir yerden bize talimat gelmiyor, mahkemeniz başka bir imada bulunuyorsa bunu açıklamak zorunda. Mahkeme yargılamayı uzatmaya yönelik bir davranış görürse ara kararlarında yazar" diyerek, mahkemenin sözlerinin tutanaklara geçilmesini talep etti.

MAHKEME HEYETİNE: TALİMAT ALMADIĞINIZA YEMİN EDEBİLİR MİSİNİZ
Mahkeme heyetinde "Örgütten talimat aldığı" algısının çok fazla olduğunu dile getiren Demirtaş, mahkeme heyetine, "Gültan Kışanak savunma stratejisini size anlatmak zorunda mı?" diye sordu. Demirtaş, "Merdan Rüştüovalıoğlu size bir şeyler mi fısıldıyor. Ne siyasi hayatımızda ne de yargılamamızda kimseden talimat almadım peki siz heyet olarak birilerinden talimat almadığınıza yemin edebilir misiniz? Biz savcının iddianamesini kimlerle hazırladığını soruyor muyuz?" sözlerini kullandı.

'YARGITAY KARARI KOYMUŞ'
AİHM'in Figen Yüksekdağ hakkında verdiği karara ve Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel hakkında birleşen dosyalarından tahliye edilmesine değinen Selahattin Demirtaş sözlerine şunları ekledi: "6 yıl süren hukuk mücadelesi sonucunda mahkeme heyetinizin kararını değerlendirirken, tek cümle ile geçmeniz doğru değil. Bir önceki celsede, savcı tutuk devam mütalaaları verirken, 63 sayfa anayasa ve Yargıtay kararı koymuş. Sizler de Figen ve benimle ilgili sayfalarca AİHM ve AYM kararına atıf yapıyorsunuz. Aleyhinize bir karar bulduğunuz da onlarca sayfa tutanağa geçirirken, büyük hukuk mücadelesi sonucu kazanılmış kararı tarih ve sayfa belirterek, tutanağa geçiyorsunuz. AİHM'de 6 yıldır devam eden bir yargılama yapıldı, aralarda Türk bir hukukçunun olduğu heyet yargılama yaptı ve karar verdi. Siz bu kararı tarih ve sayfa ile belirtemezsiniz.

'AİHM SİZE TUTUKLAMAYI SİYASİ SAİKLE YAPTINIZ DİYOR'
Bir örgüt üyeliğine ceza 6 yıl 3 ay ceza verilir. 6 yıl 3 ay cezanın dörtte üçü iyi hal ile geçilmişse tahliye edilir.  Bulunduğum Edirne cezaevinden FETÖ'cülerin çoğu 9 ayda tahliye oldu. Figen Yüksekdağ, Sebahat Tuncel ve Gültan Kışanak  örgüt üyeliğinden 6 yıl 2 aydır tutuklular kesintisiz. AİHM size; 'Siz bu tutuklamayı siyasi saikle yaptınız' diyor. Karşınızda Türkiye'nin üçüncü partisinin vakti zamanında eş genel başkanlığı ve milletvekilliği yapmış üç kadın var. Siyasi saiklerle hayatını çaldığınız seçilmiş kişilerle ilgili vereceğiniz karar bu mudur? Hangi siyasi saikle, hangi siyasi talimatla Figen Yüksekdağ'ı 6 yıl 1 ay içeride tutunuz? Siyasi saikle tutuklama ve yargılama ancak ve ancak kasten yapılabilir.

'YAPMANIZ GEREKEN DAVADAN GERİ ÇEKİLMENİZ'
Siz bizlerle ilgili geçmişte verilmiş kararları ne varsa getirip dosyanıza koyuyorsunuz. Bunlar bizim sicilimiz ama bu da sizin siciliniz. AİHM, siz heyet olarak, Erdoğan'ın selameti için tutuklama ve yargılama yapmışsınız diyor. Tek bir cümle ile belirtebilirsiniz ama AİHM kararı verdi.  Elinizde Demirtaş ve Yüksekdağ kararı var. Bu ikisinde de heyetlerinizin hepsi siyasi amaçlarla yargısal faaliyetin dışında ağır suç işlemek suretiyle bizi özgürlüğümüzden yoksun bırakmış, referanduma müdahale etmiş, seçmenin iradesine müdahale etmiş diye belirtmiş. Arkadaşlarımızı bu kumpasa dahil edecek şekilde çok sayıda insanın düşünce özgürlüğü ihlal edilmiş dedi. Bariz bir şekilde siyasi saiklerle hareket etmişsiniz. Yapmanız gereken şu; davadan geri çekilmeniz.

'DOSYADA DERHAL HERKESİ SERBEST BIRAKIN'
Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel'in 6 yılını geri verin demiyoruz zaten veremezsiniz. Ama bu dosyada derhal herkesi serbest bırakın. Hukuken siz bariz bir siyasi yargılama sürüyorsunuz, bunu da kabul etmemiz mümkün değil. Figen Yüksekdağ'ın milletvekilliğinin düşürülmesine sebep olan hükme ihlal kararı verildi. Aradan yıllar geçti ve AYM'ye yapılan başvuruda, AYM buna da ihlal verdi. Bir milletvekilinin cezaevinde bile olsa elinden hakları alındı. Figen Yüksekdağ'ın kişisel uğradığı mağduriyetleri giderilemez ama Figen Yüksekdağ'ı Meclis'e gönderen halkın iradesine ne yapacaksınız. Milyonlarca seçmenin hakkı ihlal edilmiş oldu. AİHM Demirtaş ve Yüksekdağ kararında var. Bunları heyetiniz bir karara bağlamadan AİHM sanki bağlayıcılığı olmayan bir kurummuş gibi davranarak yargılamayı sürdürmeniz mümkün değil.

'TAKSİTLE TAHLİYE OLUR MU'
Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel 'örgüt üyesidir' diyor, bunu Bahçeli de Erdoğan da söylüyor. Bunların siyasi olduğunu biliyoruz sizde buna göre mi söylüyorsunuz? 6 yıldır haksız bir şekilde yattıklarını ikinci tutuklamaya sayın. Dün akşam verdiğiniz karar, hukuku ve AİHM kararına dolanma, bir hükümeti rahatlatma hamlesinden başka bir şey görünmüyor. Bu duruşma günü bitmeden, 3 arkadaşımızla ilgili yarım verdiğiniz tahliye kararını tamamlamalısınız. Biz hükümetin rehinesi isek onlar da bizim rehinemiz oldu artık bırakın diğer arkadaşlarımızı. Taksitle tahliye olur mu? Böyle ihlal giderme kararı olmaz.

'DAVAYI SİZ BU HALE GETİRDİNİZ'
Gültan Kışanak'ın, Sebahat Tuncel'in Kobanê davası ile ne alakası var? Hadi biz MYK'yız ya olmayanların bu dosyayla ne alakası var. Hadi ben örgüt yöneticisiyim, bunlar benim örgütümde hiç çalışmadı. Dosyanın elle tutulur hiçbir şey yok. Diyelim ki; Gültan Kışanak perşembe savunma yapacak, bir sonraki periyotta gelen evrakları okuyacaksınız, Gültan Kışanak daha savunmasını yaparken geride bıraktığı onlarca sayfada savunmasını yapamazken yeni müşteki beyanları eklenecek. O sırada savunmasını kesip müşteki beyanlarına mı cevap versin? Nasıl olacak, biz davayı uzatmadık siz bu hale getirdiniz. Biz hazırlığımızı yapmıştık siz kestiniz. Örgüt üyeliğinden yargılanırken arkadaşlarımız örgüt yöneticiliğinden ifade vermeye başladılar. Heyetiniz çetenin başı çıktı şimdi ev hapsinde, bize diyorsunuz 'kimden talimat aldınız' valla biz değil sizin heyetiniz almış talimatı ortaya çıktı. Mevzu dosyayı bitirmekse bitirin."

TUNCEL: BU DAVA SİYASİ SAİKLERLE HAZIRLANDI
Demirtaş'ın beyanlarının ardından Sebahat Tuncel konuştu. 6 yıl sonra tahliyelerinin olduğunu ve bu tahliyenin altında da başka bir şey çıkacağını dile getiren Tuncel, mahkeme heyetine, "Malatya dosyalarını sürekli önümüze çıkardınız şimdi ne olacak" diye sordu. Sebahat, "2 yıldır bu mahkemede bir kumpas davasıdır, ortada bir suç yok diyoruz. Örgütlenme hakkımız, siyasi hakkımız ve mücadelemiz yargılanıyor dedik ve AİHM'de bunu söyledi. Biz 6 yıldır isyanımızda haklıyız bu siyasi bir davadır, bu dava siyasi talimatla hazırlanmıştır. AİHM, iktidara da bir cevap vermiş oldu. Demirtaş kararlarına da atıfta bulunarak, bu davanın nasıl siyasi bir dava olduğunu bizi haklı çıkardı. AİHM'in bizi halkı çıkarması bir şey ifade etmiyor. Erdoğan, 'işime gelirse uygularım işime gelmezse uygulamam diyor" sözlerini kullandı.

'KARŞINIZDA CESUR İNSANLAR VAR NE YAPTIYSAK SÖYLÜYORUZ'
Savcının AYM kararlarını yazmayı sevdiğini dile getiren Tuncel, bu süreçte tutukluluğun infazı ile karşılaştıklarına dikkat çekerek, "Bunun adı 'tutukluluklarını nasıl devam ettirebiliriz' diye ara karar kurmuşsunuz. Minareyi çalıp yeni bir kılıf uydurmaya çalışıyorsunuz. Hadi biz savunmamızı vermedik peki savunmasını yapan arkadaşlarımız neden hala burada. Savunma yapsak bile savcı, 'savunmasını dikkate almayın' diyor. Aynur Aşan arkadaşımız Kürtçe savunmasını değiştirmek zorunda kaldı, çünkü sürekli yeni bir belge geldi ve savunmasının yarısını bile sunamadı. Sanki savunma için koşullar hazırlamışsınız gibi davranıyorsunuz. O sözü ha Gültan başkana söylediniz ha bize. Bu nasıl bir yaklaşımdır. Bir tweet atamayacak bir MYK'mız var ama 6 milyon oy alan da bir partimiz var nasıl oluyor ya bu? Bunca oy alan MYK'mız hakkında utanmadan 'kimden talimat aldınız' diyorsunuz. Sizin bizi tanımanız lazım iki yıldır biz bu kürsüyü kullanıyoruz. Karşınızda cesur insanlar var ve ne yaptıysak söylüyoruz. Toplu bir dava var, herkes aynı anda savunma yapmayacak" şeklinde konuştu.

'ÇEKİLMEYECEKSENİZ, AÇIKLAYIN'
Tuncel şöyle devam etti: "Bizim talimat aldığımızı neden düşünüyorsunuz? Bunu açıklamak zorundasınız, madem somut bir şey yok o zaman itham etmeyeceksiniz. Biz savunma yapmaktan kaçan insanlar değiliz. Sizin heyetinizi reddeden bir kişi olarak savunma yapmaktan kaçmıyorum. Biz halkımıza sorumluluğumuz nedeniyle savunmamızı vereceğiz. Bu rehin almalarınız da tarihe not düşecek. Bütün Türkiye'de biliyor bizim siyasi rehine olduğumuzu. AKP'yi zorladığımız için burada siyasi rehine olduğumuzu herkes biliyor. Bir twetten bu olayların çıkmayacağını herkes biliyor. Bahtiyar Çolak, kararlar alırken iki üye şerh koydunuz mu? Kendisi itirafçı olmuş ama bizim özgürlüğümüzü elimizden aldı. 37 insanın ölümüne dair bizi suçluyorlar bu öyle basit bir şey değil. AİHM kararını uygulamayacaksanız mahkemeden çekilin. Çekilmeyecekseniz de bunu bize açıklamak zorundasınız."

Duruşmaya bir gün ara verildi.