28 Eylül 2024 Cumartesi

Cumartesi Anneleri 925. haftasında: Adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz

Cumartesi Anneleri'nin 925'inci hafta basın açıklamasını okuyan Gülseren Yoleri, Türkiye'nin insan hakları ihlallerine karşı mücadelesiyle örnek olduğunu iddia eden Dışişleri Bakanı'na seslenerek, "Hükümetinizin uygulamalarıyla bağdaşmayan açıklamalarınızın inandırıcılıktan uzak olduğunu artık görün" dedi.

Cumartesi Anneleri, 925'inci hafta basın açıklamasını online olarak düzenledi. Cumartesi Anneleri adına 925'inci hafta basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri okudu. Gözaltında kaybetme suçunun araştırılmamasının, hukukun etkili uygulanmamasının sonucu olduğunu söyleyen Yoleri, cezasızlık geleneğinin adaletsizliğin derinleşmesine hizmet ettiğini söyledi. "Etkili bir ceza adalet sisteminin yokluğunda 925 haftadır zorla kaybetmelerle ilgili gerçeklerin ortaya çıkarılması için kamuoyu yaratmaya çalışıyoruz" diyen Yoleri, iktidarı, adli ve idari makamları yükümlülüklerini yerine getirmeye çağırdı.

Bağımsız bir yargı olmadan kaybetmeler gibi ciddi insan hakkı ihlallerinde gerçeği açığa çıkaracak, failleri sorumlu tutacak bir ceza adaleti sistemi de olmayacağını vurgulayan Yoleri, "925 haftadır güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınarak resmi ya da gizli gözaltı merkezlerine götürülen ve bir daha geri dönemeyen yüzlerce insana ne olduğunu soruyoruz. Ancak devletin bu insanların kaybedilmesindeki rolü, etkin soruşturma ve kovuşturmaların yürütülmesini engellediği için sorularımız karşılıksız bırakılıyor" dedi.

İnsan haklarından yana adli ve siyasi bir irade olmadığı için 226 haftadır barışçıl toplanma özgürlüklerinin engellendiğine işaret eden Yoleri, 10 Aralık İnsan Hakları Günü'nde yetkililerin art arda açıklamalar yapıp gözaltında kaybetmeler karşısında suskun kalmasını eleştirdi.

Yoleri, şöyle devam etti: "Türkiye'nin 'her türlü insan hakları ihlallerine karşı mücadelesiyle uluslararası topluma örnek olmaya devam ettiğini' söyleyen Dışişleri Bakanına sesleniyoruz; hükümetiniz dönemi boyunca hak ihlallerinin arttığı, hukukun askıya alındığı ve adaletsizliğin derinleştiği tüm gerçekliğiyle ortada duruyor. Dört yılı aşkın zamandır Galatasaray Meydanı hükümetiniz tarafından kayıp yakınlarına ve tüm topluma çelik bariyerlerle kapatılmışken; toplumun her kesiminin hak talebi baskıyla, şiddetle engellenmeye çalışılırken insan haklarından yana görünmeye çalışmayın. Hükümetinizin uygulamalarıyla bağdaşmayan açıklamalarınızın inandırıcılıktan uzak olduğunu artık görün."

İnsan haklarına ilişkin yüzeysel açıklamalar değil köklü değişim adımlarının atıldığını görmek istediklerini belirten Yoleri, "Kaç yıl geçerse geçsin tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan 226 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekanımız Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz" dedi.