28 Eylül 2024 Cumartesi

Çok sayıda kentte eylem: Hak ihlallerinin karşısında olmayı sürdüreceğiz

Birçok kentte sokağa çıkan hak savunucuları, hukuk örgütleri, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü, hak ihlallerinin karşısında tutum alacaklarını ve hukuksal mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.

10 Aralık İnsan Hakları Günü'nde birçok kentte  sokağa hak savunucuları, tüm saldırılara ve zorluklara rağmen hak ihlallerini raporlaştıracaklarını, duyuracaklarını, cezasızlık politikalarıyla mücadele ederek engelleyeceklerini yineledi. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin Birleşmiş Milletler ( BM) tarafından onaylanmasından 74. yılında Türkiye'de yaşanan hak ihlallerine dikkat çekildi.

DERSİM
İnsan Hakları Derneği (İHD) Dersim Şubesi, Sanat Sokak'ta bir araya geldi, "10-17 Aralık 2022 İnsan Hakları Haftası. Halklarla, emekle, çevreyle barış. Barışı istemek hak; konuşmak ifade özgürlüğüdür" yazılı pankartla İnsan Hakları Heykeline yürüdü.

Yürüyüş sırasında sık sık, "Hasta mahpuslar serbest bırakılsın" ve "İnsan haklarıyla insandır" sloganları atıldı.

Basın metnini okuyan İHD Dersim Şubesi Eşbaşkanı Gönül Sonbahar, "İnsan Haklarını ve Hukukun Üstünlüğünü Savunmakla yükümlü bir hukuk örgütü olarak; bundan 74 yıl önce ifade edildiği gibi; İnsan haklarını göz ardı etmenin ve hor görmenin, insanlığın vicdanında infial uyandıran barbarca eylemlere yol açtığını ve insanların korku ve yoksunluktan kurtulması, konuşma ve inanma özgürlüğüne sahip olacağı bir dünyanın ortaya çıkmasının sıradan insanların en yüksek özlemi ve bizim de en büyük özlemimizdir. Bu umut ve inançla her zaman hak ihlallerinin karşısında tutum alacağımızı ve hukuksal mücadelemize devam edeceğimizi kamuoyuyla paylaşıyoruz" dedi.

DİYARBAKIR
İHD Amed Şubesi Koşuyolu Parkında bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde açıklama yaptı. "Aştî, bi mafên mirovan pêkan e" pankartının açıldığı eyleme, Amed Barosu, Diyarbakır Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUHAY-DER), Diyarbakır Tabip Odası, Rosa Kadın Derneği, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırma Derneğinin (Med-Der) katıldığı açıklamanın metnini İHD Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, okudu.

Yaşanan hak ihlallerinin asıl sebebinin Kürt sorunundaki çözümsüzlük olduğunu vurgulayan Zeytun, bu sorunun sorumlusunun ise mevcut iktidar olduğunu belirtti. Kürt sorununun çözülmesi halinde bahsi geçen ihlallerin de sona ermesinin mümkün olduğuna işaret eden Zeytun, PKK lideri Abdullah Öcalan'a uygulanan mutlak tecrit ve hasta tutukluların durumuna vurgu yaptı. Zeytun, "En az 651 ağır hasta toplam 1517 hasta bu haklardan yoksun cezaevlerinde tutuluyor. Hasta mahpusların sağlık hakları devlet tarafından ihlal edilmektedir. İHD Cezaevleri Komisyonu'nun 2022 yılının 11 aylık verilerine göre cezaevlerinde en az 70 tutuklu hayatını kaybetti. Cezaevlerinin hak ihlallerinde önemli bir husus da İmralı F tipi Cezaevi'nde tutuklu PKK Lideri Abdullah Öcalan ve 3 siyasi tutsağın tecrit edilmesidir. Cezaevlerinde tecrit ve hak ihlalleri evrensel hukuk normlarına CPT'nin tavsiyelerine ve 5275 sayılı Ceza Kanununa aykırıdır. Tutuklulara yönelik uygulamaların insan hakları ve insan hukuku bilincine, tecridin ulusal ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu, bu hukuksuz uygulamalara aceleyle son verilmeli" ifadelerini kullandı.

İZMİR
İzmir'de bulunan siyasi parti, insan hakları ve hukuk örgütleri, Alsancak'ta bulunan 10 Ekim Anıtı önünde açıklama yaptı. Hak savunucular, "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 74'üncü yılında yoksulluğa karşı ekonomik ve sosyal haklarımızı, savaşa karşı barış hakkımızı, baskılara karşı insan hakları değerleri ve demokrasiyi savunuyoruz" pankartı açtı.

Açıklamada, "Şebnem Korur Fincancı'ya özgürlük" dövizleri taşınırken, sık sık "İçeride dışarıda tecride hayır", "İnsan haklarıyla insandır", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "Savaşa hayır barış hakkı şimdi" ve "Hak, hukuk, adalet" sloganları atıldı. Açıklamaya kurum temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.

Kurumlar adına basın metnini okuyan Türkiye İnsan Hakları Vakfı (THİV) Genel Sekreteri Coşkun Üsterci, insanlığa karşı suç olan işkencenin 2022 yılında da Türkiye'nin en başta gelen insan hakları sorunu olduğunu söyledi. Türkiye'nin demokratikleşmesinin önündeki en temel engellerden birinin Kürt sorunu olduğuna vurgu yapan Üsterci, "Barışçıl, demokratik ve adil bir şekilde çözümüne yönelik hukuk devletinin gereği olan adımların atması gerekir. Seçilmiş siyasetçilerin siyasi iktidarın söylemleri ile cezaevlerine konulması, seçmen iradelerinin yok sayılarak yapılan kayyım atamaları gibi hukuk dışı uygulamaların artarak devam etmesi temel siyasi hak ve özgürlüklerin açık ihlali olup kabul edilemez" diye konuştu.

Açıklamanın ardından İzmir Barosu üyesi avukatlar Alsancak Gar'ı önünde İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi dağıtımını yaptı.

VAN
Van Barosu, İHD Van Şubesi, Özgürlükçü için Hukukçular Derneği (ÖHD), Van Hakkari Tabip Odası, KESK ve THİV Van Temsilciliği, İnsan Hakları Haftası nedeniyle Sanat Sokağı'nda basın açıklaması düzenledi. Birçok siyasi parti ve kurumun de destek verdiği açıklamayı Baro Başkanı Sinan Özaras, okudu.

Yürütülen politikalarla ülkenin artık nefessiz kaldığını söyleyen Özaras, "Katmerleşen sorunlarımıza çözüm üretilmediği gibi her geçen gün yeni sorunların yaratılması alışkanlık haline getirilmiştir. Kamusal gücü elinde bulunduranların işlemiş oldukları suçlar maalesef etkin soruşturulmuyor adeta bir cezasızlık politikası uygulanmaktadır" dedi.

İnsan hakları savunucuları ve aktvistlerin serbest bırakılmasını isteyen Özaras, talepleri şöyle sıraladı:
🔹"Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine son verilsin,
🔹Hasta mahpusların tedavi koşulları için tahliye edilsin,
🔹Kadın cinayetleri durdurulsun ve kadına yönelik hak ihlallerine son verilsin,
🔹Çocuk istismarı, çocuk işçiliği ve mülteci çocuklar sayısındaki artışa yönelik gerekli tedbirler alınsın,
🔹Ülkemizde yaşanan mülteci dramına son verilsin ve hak ihlalleri engellensin,
🔹Uyuşturucu ticareti ile mücadele ciddiye alınsın,
🔹Çatışma ve savaş hali insan hakları ihlalidir, savaş ve çatışmadan vazgeçilsin,
🔹Toplantı ve gösteri hakkı ihlal edilmesin."