28 Eylül 2024 Cumartesi

Çepni: Koronavirüs doğrudan ekolojik krizle alakalı

Tüm dünyayı saran Koronavirüs salgının doğrudan ekolojik krizle alakalı olduğunun altını çizen HDP İzmir Milletvekili Çepni, "Dünyanın dengesinin insanlar tarafından bozulması, hayatın kimyasallaşması, doğal olan herşeyin yok edilmesi, kapitalist üretim biçiminin insanı ve doğayı yok etmesi, zehirlemesi ve bunun sonucunda açığa çıkan sonuçlarla karşı karşıyayız" dedi.

Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayılan Koronavirüs'ün Türkiye'de de görünmesinin ardından bir dizi önlem alan iktidar, bu süreci doğa katliamlarını gerçekleştirmek için de fırsata çeviriyor. Virüsün yayılmasının önleyici en önemli etkenlerden biri temiz hava iken Şırnak'ın havasını kirletecek yeni bir kömür madeni açılıyor.

Zaten termik santrallerle istila edilen Şırnak, bir de kömür madeni saldırısına uğruyor. Yapılan duyuruya göre Uludere ilçesi içinde kömür madeni açılarak yılda 160 bin ton linyit çıkarılacak. Üstelik kömür madeni Uludere'nin Şenoba köyü mevkiinde 144.66 hektar ormanlık alanda açık olarak işletilecek.

Kömür madeninin işletilmesi verimli tarım arazilerinin bozulması, ekosistemin tahribatı, su zehirlenmesi, hava ve toprak kirliliği ve hayvanların yaşamsal faaliyetlerinin yok edilmesi anlamına geliyor. Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir Milletvekili Murat Çepni, ETHA'ya yaptığı değerlendirmede maden şirketlerinin tıpkı Dersim'de olduğu gibi bir coğrafyanın tamamının maden sahası haline gelmesine neden olduğunu ancak yalnızca köy yakın olanların bilinebildiğini belirtti.

'İKLİM KRİZİNE RAĞMEN KÖMÜR MADENLERİ İŞLETİLİYOR'
"Bunun dışında dağın yerleşim alanlarına uzak bölgelerinde sessiz sedasız madenler çalıştırılıyor" diyen Çepni, bunun gibi çok sayıda maden projesi olduğunu da kaydetti. Çepni,"Bu konu da yer yer maden göçükleri gerçekleşiyor buna ilişkin haber alıyoruz. Büyük oranda orman katliamı gerçekleşiyor. Özellikle iklim kriziyle ilgili orman katliamları, fosil yakıtlarının sınırlandırılması tartışmasına rağmen bunlar yaşanıyor" dedi.

"Madenler orman katilamı demek" diye vurgulayan Çepni, fosil yakıtların küresel ısınma, suların zehirlenmesi, bozulan ekolojik denge yok olan yaban hayat demek olduğuna dikkat çekti. Çepni, "Bunları bir bütün olarak ele aldığınızda içinde bulunduğumuz ekolojik krizle doğrudan ilişkili" diye konuştu.

'DOĞANIN DENGESİNİN BOZULMASININ SONUÇLARIYLA KARŞI KARŞIYAYIZ'
Tüm dünyayı saran Koronvirüs salgının doğrudan ekolojik krizle alakalı olduğunun altını çizdi Çepni ve şu ifadeleri kullandı: "Dünyanın dengesinin insanlar tarafından bozulması, hayatın kimyasallaşması, doğal olan herşeyin yok edilmesi, kapitalist üretim biçiminin insanı ve doğayı yok etmesi, zehirlemesi ve bunun sonucunda açığa çıkan sonuçlarla karşı karşıyayız."

'BATIDA GÖRÜNÜR OLAN DOĞA KATLİAMI KÜRDİSTAN'DA DAHA AZ GÖRÜNÜYOR'
Uludere'de gerçekleşen maden yatırımlarına bu açıdan dikkat çekilmesi gerektiğinin altını çizen Çepni, 144,6 hektar ormanlık alanın yok olacağını ve çıkartılmaya çalışılan 160 bin linyitin ciddi bir yıkım anlamına geldiğini kaydetti. Çepni, "Dersim'de geçen yıl Munzur vadisi hatta Dersim tümüyle maden sahası haline gelmişti. Bu tip durumlar özellikle Kürdistan coğrafyasında olduğundan çok fazla görünmüyor. Batıda görünür iken Kürt illerinde az görünür. Ek olarak tepki örgtlenmesi, ekoloji örgütlenmesi de o kadar zayıf kalıyor. Bunun örneklerini Hasankeyf, Dersim ve Şırnak'ta, başka kentlerde de gördük. Bu maden projeleriyle kömür madenlerinde daha önce termik satrallerde yaşanan ölümler gerçekleşti. Tümüyle kapatılmalı kömür madenleri. Orman kesimlerinin, orman katliamlarının son bulmasını istiyoruz. Bu hem ekolojik denge hem de dünyanın dengesi açısından önemli. Tüm ekoloji örgütlerine, doğa katliamlarına duyarlı insanlara çağrı yapıyorum; bu süreçte duyarlı olmaları çok önemli" dedi.