28 Eylül 2024 Cumartesi

Burak Oğraş'ın şüpheli ölümüne ilişkin 11 yıl sonra inceleme

HSK, 16 yaşındaki Burak Oğraş'ın Fettah Tamince'ye ait otelde şüpheli şekilde hayatını kaybetmesine ilişkin adım attı. 11 yıl sonra alınan karar ile soruşturmada görev yapan yargı mensupları hakkında inceleme başlatıldı.

Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), 2011 yılında "FETÖ borsası" iddialarında da ismi geçen iş insanı Fettah Tamince'ye ait Rixos Otel'de staj yaparken şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Burak Oğraş'ın ölümüyle ilgili soruşturmada görev yapan hakimler ve savcılar hakkında soruşturma başlattı.

Davaya konu olan olay; staj yaptığı Rixos Otel'in yatakhanesinin önündeki boş havuzda, o sırada 16 yaşında olan Burak Oğraş'ın cansız bedeninin bulunduğu 9 Eylül 2011'de meydana geldi. Oğraş'ın ölümünün ardından başlatılan soruşturmada 6 şüphelinin yer aldığı dosyada aradan geçen 11 yıl 3 ayda hiç kimse tutuklanmadı.

DW Türkçe'de Can Bursalı'nın haberine göre şüpheliler, olayın ertesinde alınan ifadelerinin ardından serbest bırakıldı ancak soruşturma dosyası hala açık. 2020 yılında dosyada yeni bir gelişme yaşandı ve şüphelilerden F.P. ile C.A. hakkında savcılık gözaltı kararı verdi. Yurt dışında olduğu belirlenen C.A.'nın ifadesi alınamadı. F.P. ise "kasten öldürme" iddiasıyla tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi. Mahkeme ise F.P. yurt dışına çıkış yasağı koyarak adli kontrolle serbest bıraktı.

Oğraş'ın ölümüyle ilgili soruşturmayı yürüten dönemin Antalya Asayiş Şube Müdürü Nurullah Güler ise 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminden sonra Gülen yapılanmasına üye olduğu suçlamasıyla mahkum edilerek hapse girdi. Dönemin Antalya İl Emniyet Müdürü Ali Yılmaz ise olay yaşandıktan 10 ay sonra emekli oldu ve otelde yönetim kurulu üyesi olarak göreve başladı.

Hayatını kaybeden Burak Oğraş'ın babasının adalet mücadelesi ise yıllardır sürüyor. Baba Murat Oğraş, soruşturmayı yürüten kolluk güçlerinin Gülen Cemaatiyle bağının yanı sıra dosyaya bakan hakim ve savcılar hakkında da şikayetçi oldu. Dosyada görevli hakim ve savcıların Gülen Cemaatiyle ilgili bağlantılarının araştırılmasını isteyen Oğraş, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi'ne (CİMER) ihbarda bulundu.

Oğraş'ın CİMER'e yaptığı başvuru, HSK'ye gönderildi. HSK de CİMER'den gelen yazı üzerine, dosyada görev yapan hakimler ve savcılar hakkında inceleme başlattı. Murat Oğraş da incelemeyi yürüten HSK Başmüfettişi'ne ifade verdi.

İfadesinde 11 yıl 3 aylık süreçte etkin bir soruşturulma yürütülmediğini ve delillerin irdelenmediğini belirten Oğraş, dosyanın sürüncemede bırakıldığını söyledi. Oğraş, ayrıca, oğlunun katillerinin belli olduğunu ve etkin bir soruşturma yürütülmesi halinde şüphelilerin suçlarını itiraf edeceklerini dile getirdi. HSK Başmüfettişi'ne verdiği ifadede, "Olay cinayet değil de intiharmış gibi gösterilmeye çalışıldı. Tek tek isimlerini bilmiyorum ancak bu konuda kasten ya da ihmali hareketle olayın çözümünü engelleyen, soruşturmada görev alan herkesten şikayetçiyim" dedi.

İfadesinin ardından DW Türkçe'ye konuşan baba Oğraş, HSK Başmüfettişi'nin dosyayı detaylı bir şekilde incelediğini ve soruşturma dosyasına bakan savcının yerinin değiştirildiği bilgisini verdiğini aktardı. "Otel sahibinin bizi yönetenlerle yakın ilişkileri var. Geçmişte de FETÖ elebaşına övgüler yağdırıyordu. Bu yüzden ilk günden itibaren dosyanın kapatılmasına yönelik bir çabaya girişildi" iddiasında bulunan Oğraş, HSK Başmüfettişi'nden "Gerekeni yapacağız" sözünü aldığını ifade etti.