25 Eylül 2024 Çarşamba

Berlin'de Cumartesi Anneleri eylemi: Yargılanamaz

Cumartesi Anneleri hakkında açılan davanın yarın görülecek ilk duruşması öncesi Berlin'de eylem yapıldı. Gözaltında kayıpların fotoğraflarının taşındığı eylemde "Cumartesi Anneleri onurumuzdur, yargılanamaz" denildi.

Gözaltında kaybettikleri yakınlarının akıbetlerini sormak ve faillerin yargılanması için yıllardır mücadele eden Cumartesi Anneleri hakkında açılan davanı duruşması 25 Mart 2021 günü görülecek. Cumartesi Annelerine açılan dava Alamnya'nın Berlin kentinde yapılan eylemle protesto edildi.

Berlin Cumartesi Anneleriyle Dayanışma İnisiyatifi'nin çağrısıyla yapılan eylemde ICAD adına Türkçe ve Almanca konuşmalar yapıldı. Türk devletinin gözaltında kaybetme politikasının tarihçesi hakkında bilgilendirme yapan ICAD Uluslararası Büro Sözcüsü Baki Selçuk, 21 Mart 1995 yılında Hasan Ocak'ın gözaltında kaybedilmesine karşı yürütülen Hasan Ocak kampanyası ve ardından 27 Mayıs 1995'te başlatılan Cumartesi oturma eylemleriyle Türkiye'de en uzun örgütlü sivil itaatsizlik eyleminin ortaya çıktığını vurguladı.

Cumartesi Anneleri'nin sürekli Türk devletinin baskılarına, saldırılarına maruz kaldığını, gözaltına alındıklarını, tutuklandıklarını ve işkence gördüklerini, ancak kayıplarını arama mücadelesinden vazgeçmediklerini belirten Selçuk, Cumartesi Anneleri'nin İstanbul'daki eylemlerinin yanı sıra, Kürdistan'ın Diyarbakır, Batman gibi kentlerinde de kayıp yakınları ve insan hakları savunucularının gözaltında kayıpların akıbetini sormaya devam ettiğini söyledi.

Selçuk, "Toplumsal muhalefeti sindirme ve susturmayı hedefleyen, bundan dolayı en ufak bir hak arama mücadelesine saldıran, on binlerce demokrat, ilerici, devrimci muhalifi, aydın, yazar, gazeteci, akademisyen ve öğrenciyi politik faaliyetlerinden dolayı tutuklayan, Kürdistan'ı her gün bombalayan, Rojava ve Güney Kürdistan'da işgalini genişletmeye çalışan faşist Erdoğan diktatörlüğü, gözaltında kaybetme saldırısını da sürdürmektedir" dedi. Sekçuk, 5 Ocak 2020'den beri kayıp olan Gülistan Doku ve 11 Ocak 2020'den kayıp olan Hurmüz Diril'in akıbetini sordu.

Türk devletinin Cumartesi Annelerine açılan dava ile gözaltında kayıplar mücadelesini engellemeye ve yeni gözaltında kayıpların önünü açmaya çalıştığını vurgulayan Selçuk, yargılanması ve hesap vermesi gerekenin Türkiye ve Kürdistan'da binlerce gözaltında kaybın sorumlusu olan Türk devleti ve onun başındakiler olduğunu vurguladı. Selçuk, "Cumartesi Anneleri onurumuzdur, yargılanamaz" dedi.

Young Struggle adına yapılan konuşmada, gençlik olarak Cumartesi Anneleri ile dayanışma içinde olduklarını ve Cumartesi Anneleri'nin "gözaltında kayıpların akıbetlerinin açıklanması ve sorumluların hesap vermesi" talebini sahiplendiklerini, Hasan Ocak ve diğer gözaltında kaybedilenlerin mücadelesini sürdüreceklerini belirtti.

Kommunistische Aufbau adına yapılan konuşmada ise Cumartesi Annelerini yakından tanıdıklarını, öfkelerini ve kayıplarını arama mücadelesindeki direngen ve kararlı tutumlarından etkilendiklerini, bu mücadelenin yanında olmaya devam edecekleri vurgulandı.

Kayıp yakınlarının kısa konuşmalarının ardından eylem, gözaltında kayıplar için bestelenmiş ezgiler dinletildi. Eylem "Yaşasın enternasyonal dayanışma" sloganıyla sona erdi.