29 Eylül 2024 Pazar

Başaran: Kimyasal silaha karşı Silopi ve İstanbul'daki yürüyüşlere katılalım

Kimyasal silah saldırısına karşı 6 Kasım günü Şırnak ve İstanbul olmak üzere iki merkezde yürüyüşler düzenlenecek. Yürüyüşlere ilişkin ETHA'ya konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Başaran, iktidar iddia ettiği gibi kimyasal silah kullanılmadıysa bağımsız ve tarafsız bir heyet oluşturularak inceleme yapılmasını ve rapor hazırlanmasını sağlaması gerektiğini vurguladı. İktidarın oluşan tepkileri zor aygıtları kullanarak ve manipülasyonla sindirmeye çalıştığını söyleyen Başaran, kimyasal silah kullanımının insanlık ve savaş suçu olduğuna dikkat çekti, "Toplumun buna karşı net bir tutum alması, iktidarın politikalarını boşa çıkarması önemli. Gerçeklerin üstünün örtülmesine izin vermeyelim" diyerek yürüyüşlere katılım çağrısında bulundu.

Nisan ayından bugüne Medya Savunma Alanları'nda süren savaş ve çatışmada Türk devletinin 2 bin 467 kez kimyasal silah kullanıldığı açıklandı. Son kimyasal silah kullanımının ardından yayınlanan görüntüler savaş suçuna işaret ederken, başını Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın çektiği devlet erkanı kimyasal silah kullanıldığını reddetti. Kimyasal silah kullanımına ilişkin açıklama yapan, sosyal medya paylaşımında bulunanlara "cadı avı" başlatıldı. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Şebnem Korur Fincancı, bir televizyon kanalında uzmanlığı doğrultusunda yaptığı değerlendirmenin ardından tutuklandı.

Kimyasal silah kullanımına ilişkin araştırma yapması gereken uluslararası kuruluşlar da sessizliğini koruyarak işlenen savaş suçuna ortak oluyor.

6 KASIM'DA SİLOPİ VE İSTANBUL'DA YÜRÜYÜŞ
Kimyasal silah kullanımına ilişkin Şırnak'ın Silopi ilçesinde ve İstanbul Taksim'de merkezi yürüyüşler düzenlenecek. Silopi'den Habur'a düzenlenecek yürüyüş, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), Özgür Kadın Hareketi (TJA) öncülüğünde, İstanbul'daki yürüyüş ise Halkların Demokratik Kongresi (HDK), HDP ve Birleşik Mücadele Güçleri (BMG) tarafından gerçekleştirilecek.

Savaşa karşı barışı, ölüme karşı yaşamı savunmak için düzenlenecek yürüyüşlere ilişkin ETHA'ya konuşan HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, Federe Kürdistan Bölgesi'ne yönelik kimyasal silah kullanımının sık sık gündeme geldiğini son yayılan videonun kimyasalın kullanıldığına dair önemli veriler içerdiğini belirtti.

'KURU KURU AÇIKLAMAYLA GEÇİŞTİRİLEMEZ'
Kimyasal silah kullanımına ilişkin bağımsız heyetler oluşturularak, bölgede inceleme yapılması ve bir rapor hazırlanması çağrılarını hatırlatan Başaran, "Tepki gösteren herkes hedef gösterildi. Savunma Bakanlığının yaptığı açıklama ise ne kamuoyunu ne de bizleri ikna etti. En nihayetinde bu durum kuru kuru açıklamayla geçiştirilemez" dedi.

'SİLOPİ'NİN DİĞER TARAFINDA CİDDİ BİR SAVAŞ SUÇU VAR'
Yürüyüş için belirlenen Silopi'nin özel bir yeri olduğunu kaydeden Başaran, şöyle devam etti: "Tam sınırda. Silopi'nin diğer tarafında şu anda ciddi bir savaş suçu olduğunu görüyoruz. Bu savaşta videolara yansıyan şekilde insanlığa karşı bir suç işlendiği verileri ortada. Hem dikkat çekmek hem bağımsız, tarafsız heyetle gidip inceleme yapılması için kamuoyu oluşturmak ve tepkimizi ortaya koymak istiyoruz. Paralelinde de İstanbul'da bir yürüyüş gerçekleşecek.

'GERÇEĞİN ÜSTÜNÜN KAPANMASINI ÖNLEMEK İÇİN ORADA OLMALIYIZ'
Ortada bir gerçek var bu yüzden kamuoyunun koyacağı tepki önemli. Hükümet eğer gerçekten söylediklerinin ispatlanmasını istiyorsa bağımsız heyet oluşmasını sağlamalı ve göndermeli. Bir gerçeğin üstünün kapanmasını önlemek için orada olmak önemli."

'DAHA NET BİR TUTUMLA SİLOPİ VE İSTANBUL'DA OLMALIYIZ'
Türk devletinin hem kendi hukukunu hem de uluslararası hukuku çiğneyerek savaş ve insanlık suçu işlediğini vurgulayan Başaran, "Bütün demokratik kamuoyu baskı, yıldırma ve susturma politikalarına karşı daha net bir tutumla Silopi ve İstanbul'da olmalı" çağrısında bulundu.

'SES YÜKSELTMEYE ÇAĞIRIYORUZ'
İktidarın uyguladığı politikaların üstünü örtmek için zor aygıtları ve manipülasyona başvurduğunu kaydeden Başaran şöyle konuştu: "Hedef göstererek sindirme politikası uyguluyor. Toplumun buna karşı net bir tutum sahibi olması iktidarın politikalarını boşa çıkarması önemli. Bu nedenle biz yürüyüşlerde olacağız. Başta Kürtler ve kadınlar olmak üzere demokratik kamuoyunu, insan hakları savunucularını ses yükseltmeye çağırıyoruz."