29 Eylül 2024 Pazar

Babası işkencede katledildi, kendisi gözaltında kaybedildi

Ortaokul öğrencisiyken askerler tarafından mayınlı bir mağaraya gönderilen ve ağır yaralanan Coşkun'un tedavi sonrası okula devam etti. Lise 1'e gittiğinde ev baskınıyla gözaltına alındı ve kendisinden bir  daha haber alınamadı. Batman'da düzenlenen eylemde babası da işkencede katledilen Coşkun'un akıbeti soruldu, faillerin yargılanması istendi.

İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi ve kayıp yakınları, 29 Ekim 1995'te Mardin'in Dargeçit ilçesi Ulaş köyünde evinden alınan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Abdurrahim Coşkun'un akıbetini sordu.

Gülistan Caddesinde bulunan İnsan Hakları Anıtı önünde gerçekleşen eylemde, "Kayıplar bulunsun failler yargılansın" yazılı pankart açıldı, kayıpların fotoğrafları taşındı. Basın metnini okuyan Ercan Başar, çobanlık yapan Coşkun'un aynı zamanda ortaokul öğrencisi olduğunu belirtti.

1993 yılında bir grup askerin Coşkun ve iki arkadaşını bir mağaraya götürdüğünü, "gidin içine bir bakın, ne var orada" denildiğini aktaran Başar, "Mağaranın kapısına mayın döşenmişti. Abdurrahman ve arkadaşları kendilerine kurulan tuzaktan habersiz içeri girdiler ve içeri girer girmez mayın
patladı. Patlama sonucu Abdurrahman bir gözünü kaybetti, vücudunun birçok yerinde derin yaralanmalar oluştu. İki arkadaşı ise yaşamını yitirdi. Vücudunun birçok yeri parçalanan Abdurrahman, 4 ay hastanede tedavi gördü" dedi.

Okuluna devam eden Coşkun'un lise 1'e gittiği 29 Ekim 1995'te sabaha karşı 03.00 sıralarında evine askerlerin baskın düzenlediğini ve Coşkun'u gözaltına aldığını kaydeden Başar, şöyle devam etti: "Bu arada aynı köyden 6 kişi daha gözaltına alınmıştı. Ertesi günü aile, Dargeçit savcılığına ve askeri tabura Abdurrahman'ı sordu. 'Abdurrahman biz de' dediler. İkinci günü ailesi hem savcıya hem de taburdakilere Abdurrahman'ı tekrar sordu. '5 kişiyi bıraktık, iki öğrenciyi de Mardin'e gönderdik dediler.

Aile 9 gün boyunca hep aynı cevabı aldı. Abdurrahman'ın hayatından iyice endişe etmeye başladı. Mardin'e gidip tekrar Abdurrahman'ı savcıya sordu. Savcı, 'sizin Dargeçit'te savcınız var, niye buraya geliyorsunuz' dedi ve bağırarak tersledi. Tekrar Dargeçit savcısına gelen aile, savcıya Abdurrahman'ı sordu. Bu kez Dargeçit savcısı 'bana kâğıt geldi, serbest bırakmışlar sizinkileri' dedi. Abdurrahman'ın yakınları 'daha ilk günden 5 kişiyi serbest bıraktığınızı söylediniz, 9 gündür hiçbirini göremedik. Şimdi de iki kişiyi bıraktığınızı söylüyorsunuz, peki bu çocuklarımız neredeler' diye ısrarla sordular.

Ailelerin çoğu yaşlı ve Türkçe bilmiyorlardı. Biraz Türkçe bilen içlerinden biri. Savcının Dargeçit savcısını arayarak 'Siz niye bana tekrar gönderdiniz bunları' diye bir süre tartıştığına tanıklık etti. Başvurular hep sonuçsuz kaldı. Ve babası da köy ortasında işkence edilerek öldürülen Abdurrahman Coşkun'dan bir daha haber alınamadı."