28 Eylül 2024 Cumartesi

Adana'da Tosun ve Keskin'le dayanışma eylemi

İstiklal Caddesi katliamının ardından hedef gösteren avukat Jiyan Tosun ve Eren Keskin'le dayanışma açıklaması yapan Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, saldırının ardından internete yönelik müdahalenin kaos duygusunu derinleştirdiğini belirtti. Katliamın kınandığı açıklamada, yetkiler açıklama yapmaya çağrıldı.

Adana Emek ve Demokrasi Güçleri, İstiklal Caddesindeki katliama ilişkin açıklama yaptı. Ayrıca katliam sonrasında hedef gösterilen yıllardır hak mücadelesi veren avukat Jiyan Tosun ve Eren Keskin'le dayanışma içinde olduklarını belirtti.

İnönü Parkında, "Bomba, yasak ve korku siyasetine hayır. Karanlık planları boşa çıkaracağız" ve "İnsan hakları savunucularını hedef göstermekten vazgeçin. Eren Keskin ve Jiyan Tosun'un yanındayız" yazılı pankartların açıldığı eylemin metnin İHD Adana Şube Başkanı Yakup Ataş okudu.

İstiklal Caddesi katliamını kınayan Ataş, şiddet ve kaos ortamından beslenenlere eşitlik, özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini kaydetti.

Saldırının hemen ardından Zafer Partisi Genel İdare Kurulu üyesi Adem Taşkaya'ya ait twitter hesabından Av. Jiyan Tosun'u hedef gösteren paylaşımı ve üç dakika sonra silmesini hatırlatan Ataş, Tosun'a ve Keskin'e tehdit ve saldırıların sürdüğü belirtildi. Hak savunucularına yönelik ciddi saldırı karşısında, ülkeyi yönetenleri takındıkları suskunluktan vazgeçmeye ve kamuoyuna açıklama yapmaya çağıran Ataş, "Diğer yandan saldırının ardından yayın yasağının getirilmesi, internet hızının düşürülmesi ve sosyal medyaya müdahale edilmesi ve sonuç olarak halkın haber alamaz hale gelmesi olayın etkisinin boyutlarını katlamış ve kaos duygusunu derinleştirmiştir" dedi.

Ataş, şöyle devam etti: "Yetkili kurum ve kişileri, böylesi zor zamanlarda yurttaşların temel haklarını korumaya, toplumsal barışın zarar görmemesi için de herkesi sorumlu davranmaya davet ediyoruz. Son olarak Taksim katliamı insanlığa karşı işlenen ağır bir suçtur. Dolayısıyla bu suç faillerinin ve destekçilerinin hangi ülke vatandaşı olursa olsun Türkiye mahkemeleri önüne çıkarılması insanlık vicdanının ve ceza kanununun gereğidir. Bu nedenle savcıların en etkili şekilde soruşturma yürüterek failleri tespit etmesi ve bu faillere yardım eden kişileri hep birlikte yargı önüne çıkarması gerekmektedir. Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak."