25 Eylül 2024 Çarşamba

27 ülkeden Türkiye'ye çağrı: İstanbul Sözleşmesi'ne bağlılığınızı yenileyin

Avrupa Konseyi'ne üye 27 ülke Türkiye'ye bir çağrı yaptı ve İstanbul Sözleşmesi'ne olan bağlılığını yenilemesi gerektiğini kaydetti. Açıklamada, İstanbul Sözleşmesi'nin tüm imzacılarını da onun 2021'de onaylanması için gerekli adımları atması için çağrı yapıldı. 

Türkiye'nin bir gece yarısı AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesine yönelik tepkiler sürüyor. Avusturya, Belçika, Hırvatistan, Kıbrıs, Danimarka, Estonya, Fransa, Almanya, Yunanistan, İzlanda, İrlanda, İtalya, Lüksemburg, Malta, Monako, Karadağ, Hollanda, Kuzey Makedonya, Norveç, Portekiz, Sırbistan, Sloventa, İspanya, İsveç, İsviçre, Birleşik Krallık ve Finlandiya bir açıklama yayınladı. 

KaosGL.org'da yer alan habere göre, İstanbul Sözleşmesi'nin kadınların, çocukların, ailelerin ve tüm toplumların yaşamları üzerinde belgelenmiş olumlu bir etkiye sahip olduğu kaydedildi. Diğer faydaların yanı sıra, Sözleşmenin uygulanmasının mevzuatı, destek hizmetlerini, profesyonellerin eğitilmesini ve bilinçlendirmeyi iyileştirdiği belirtilen açıklamada, tüm Avrupa Konseyi üye Devletlerine, Sözleşmeyi onaylamaya; sözleşmenin standartlarından ve GREVIO tarafından sunulan özel öneriler, incelemeler ve destekten yararlanmaya çağrı yapıldı.

Sözleşmenin feshinin dünya kadınlarının BM Kadının Statüsü Komisyonu'nda toplandığı sırada gerçekleştiğine dikkat çekilen açıklamada, ayrıca bu kararın 1995 Pekin Kararnamesi ve Platform Eyleminden bu yana en önemli uluslararası kadın hakları konferansı olan Paris'te düzenlenen Generation Equality Forum sırasında Türkiye'nin 1 Temmuz'da Sözleşmeden çekilmesi anlamına geleceği de belirtildi. 

'TÜRKİYE SÖZLEŞMEYE BAĞLILIĞINI YENİLEMELİ'
Açıklama, şöyle devam etti: "Türk Hükümeti'ni fesih bildirimini geri çekmeye ve İstanbul Sözleşmesi'ne olan bağlılığını yenilemeye çağırıyoruz. Sözleşmenin 'gizli bir gündem' içerdiğini iddia etmeyi bırakmanın zamanı geldi. İstanbul Sözleşmesi, cinsiyet kimliği ve cinsel yönelim ile ilgili yeni standartlar belirlememektedir. Aynı cinsiyetten çiftlerin yasal olarak tanınmasını da sağlamaz. Bununla birlikte Sözleşme, kadına yönelik şiddetle bağlantılı cinsiyet temelli klişelerle mücadele etmek için mükemmel araçlar sağlar ve en önemlisi, bunun nasıl yapılması gerektiğini tanımlamayı ulusal mevzuata bırakır. Hükümetlerin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Bakanlar Komitesi tarafından belirlenen standartlar dahil olmak üzere, LGBTİ kişilerin haklarını korumak için önemli bir yasal yükümlülüğü vardır, ancak bunlar öncelikli olarak İstanbul Sözleşmesi kapsamında değildir.

'GEREKLİ ADIMLAR ATILMALI'
Avrupa Konseyi'ne üye bir Devletin Başkanının önemli bir İnsan Hakları Sözleşmesinden çekileceğini duyurması sorgulanmadan bırakılamaz. Alman Başkanlığı, Genel Sekreter ve Parlamenterler Meclisi Başkanı tarafından 21 Mart'ta yapılan açıklamayı takdir ediyor ve Genel Sekreter ve ekibinden konunun takipçisi olmalarının devam etmesini istiyoruz. Kadına yönelik şiddetle ve ev içi şiddetle mücadeleye yönelik güçlendirilmiş taahhütler de dahil olmak üzere daha ayrıntılı tartışmaları dört gözle bekliyoruz. Son olarak, İstanbul Sözleşmesi'nin tüm imzacılarını, onun 2021'de onaylanması için gerekli adımları atmaya çağırıyoruz."