24 Eylül 2024 Salı

Uğur Tekstil patronu sendikalı işçileri tehdit ediyor

Uğur Tekstil fabrikasında DİSK Tekstil sendikasında örgütlenen işçiler, sendikanın yetki almasının ardından tehdit edilmeye başlandı. DİSK Tekstil işçilerin tehdit edilmesini protesto ederken, suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.

Urfa Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan Uğur Tekstil'de çalışan işçiler, DİSK Tekstil sendikasında örgütlenmelerinin ardından tehdit edilmeye başlandı. Sendikanın yetki almasının ardından tek tek odaya çağrılan işçiler sorguya çekildi, sendikadan istifa etmeleri için tehdit edildi.

DİSK Tekstil, işyerinde yetki almasına rağmen patron sendikayı tanımadı. 21 Eylül günü fabrika önünde eylem yapan işçiler, patrona sendikanın yetkisini tanıma çağrısı yaparken, patron çağrılara yanıt vermediği gibi işçileri tehdit etmeye başladı. Tek tek sorgu odasına çağrıldıklarını anlatan işçiler, aileleri üzerinde baskı kurularak ve işyerinde mobbing uygulanarak sendikadan istifaya zorlandıklarını aktardı. Ayrıca fabrikaya getirilen barkod sistemiyle, işçiler üzerinde üretim baskısı kuruldu. Verilen sayıda üretim yapmayan işçiler tutanak tutularak işten atmakla tehdit edildi.

İŞÇİLER ÜZERİNDE ÜRETİM BASKISI KURULUYOR
İsmini vermek istemeyen bir işçi, müdürlerin işçileri tek tek odaya çağırıp. "Neden sendikalı oldunuz", "Neden istifa etmiyorsunuz" denildiğini, aileleri aranarak baskı kurulduğunu anlattı. Baskılara karşı direnmeye devam ettiklerini söyleyen işçi, yüksek oranda üretim dayatmasına tepki gösterdi, "İşçiler zaten canını dişine takarak çalışıyor. Yemek yemesen, çay içmesen, molaya çıkmasan bile bu üretimi yapmak çok zor. İstedikleri hiç insani değil. Üretimi yapmayan işçilere tutanak tutarak baskı kuruyorlar. Sendikadan beri bize düşman kesildiler. Yeri geldiğinde 'biz hak yemeyiz' diyorlar. Sendika da bir hak. O zaman neden sendikaya karşı çıkıyorsunuz" diye sordu.

'PATRON SUÇ İŞLİYOR'
Prim için getirildiği söylenen barkod sisteminin işçiler üzerindeki baskıyı arttırma amacı taşıdığını vurgulayan bir başka işçi, tepki olarak sisteme kart okutmama eylemi yaptıklarının bilgisini verdi. Yönetim tarafından işçilerin takibe alındığını, yemek ve tuvalet süreleri tutularak mobbing uygulandığını belirtti, "Ne yaparlarsa yapsınlar biz sendikadan vazgeçmeyeceğiz. Biz devletin verdiği yasal hakkı kullanıyoruz. Bizlere yönetmeliğe aykırı davrandığımızı söylüyorlar, ama asıl kendileri suç işliyor. Biz artık bir tabak yemeğe razı kalmayacağız" diye konuştu.

KADIN İŞÇİLER VE AİLELERİ TEHDİT EDİLDİ
Sendikalarının bir süre önce Uğur Tekstil'de örgütlendiğini ve yaklaşık 3 haftadır Bakanlık yazısıyla beraber fabrikada yetkili olduklarını aktaran DİSK Tekstil Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, fabrika yönetiminin sendikayı muhatap almadığını ve yetkiye itiraz ettiğini söyledi.

İşçilerin yarısından fazlasının sendikaya üye oldukları bilgisini veren Türkmen, fabrikanın Zara gibi uluslararası markalara üretim yaptığını ve markaların taraf olduğu sözleşmeleri hatırlattı, sözleşmelerde sendikal haklarının güvence altına alındığını dile getirdi. Fabrikanın sadece Türkiye'deki anayasaya değil aynı zamanda uluslararası sözleşmelere de aykırı davrandığını vurgulayan Türkmen, "Fabrikanın sendika tanımayan tavrı bununla sınırlı değil. Yetkiden beri işçiler üzerinde yoğun baskı var. Odaya çağırılarak baskıya zorlanıyor. 2 gün önce bir kadın işçi, avukatların ve müdürlerin olduğu odaya sorguya çağrıldı. Fabrikanın avukatı Sabri Doğantürk, kadın üyemizin ailesine kadar arayıp tehdit ediyor" diye konuştu.

'ÖRGÜTLÜ GÜCÜMÜZLE MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ'
İşçilerin üzerinde kurulan üretim baskısına da değinen Türkmen, işçilerin soluk almadan çalıştırılmak istendiğini ve işten atmakla tehdit edildiğini söyledi. Türkmen 5 Ekim günü fabrika önünde basın açıklaması yapacaklarının bilgisini vererek, şunları söyledi: "Ayrıca fabrikanın baskılarını teşhir etmek için bir kampanya başlatacağız, fabrika yönetimi ve avukatları hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Sendikamız fabrika yönetiminin baskılarına göz yummayacak. İşçi arkadaşlarımız birliği ve örgütlü gücüyle beraber baskılar son bulup sendika tanınana kadar mücadele etmekten vazgeçmeyecek."