İşgücü Uyum Programı: Emek sömürüsü
Kamuda tasarruf tedbirleri adı altında uygulamaya konulan "İşgücü Uyum Programı"yla esnek, güvencesiz ve ucuz iş gücü meşrulaştırılıyor. Program kapsamında işe alınanlar ilk 4 hafta 5, sonra ise 3 gün çalışacaklar, "cep harçlığı" olarak adlandırılan ücretleri ise günlük asgari ücreti geçemeyecek.
İşçi ve emekçileri açlığa mahkum eden, sermayeyi daha da zengin etmek için hazırlanan Mehmet Şimşek'in Orta Vadeli Programı için tasarruf tedbirleri kapsamında kamu yatırım projeleri hedef alınmıştı. Bu doğrultuda Türkiye İş Kurumu'nun (İŞKUR) hazırladığı "İşgücü Uyum Programının (İUP) Yürütülmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" 29 Ağustos'ta Resmi Gazete'de yayımlandı. Söz konusu programın karşılığı asgari ücretin yarısına, esnek, güvencesiz ucuz iş güçü.
"Kamu yararı gözetileceği" iddia edilen program, İŞKUR tarafından uygun görülmesi halinde, engelli, yaşlı, hasta ve çocuk bakım işleri; tarımsal üretim ve hayvancılık faaliyetlerinin desteklenmesi durumlarında uygulanabilecek. Ayrıca, "ağaçlandırma faaliyetleri, kamusal alanların temizlik, bakım ve onarımı, geri dönüşüm ve atık imha faaliyetleri, parkların ve yeşil alanların korunması ve geliştirilmesi, biyolojik çeşitliliğin korunması ve doğal yaşam alanlarının restorasyonu, spor ve kültür faaliyetlerinin desteklenmesi ile İŞKUR tarafından belirlenecek ve kamu kurum ve kuruluşlarıyla yürütülebilecek diğer faaliyetlerin desteklenmesi amacıyla da program düzenlenebilecek.
Program, ilk dört haftasında 37 buçuk saat ve beş gün uygulanacak, 4 haftadan sonra ise 22 buçuk saat ve 3 olarak devam edecek. Programdan yararlanacak kişiler ve alacakları "günlük cep harçlığı" İŞKUR tarafından belirlenecek ancak günlük asgari ücret tutarının üstünde olmayacak. Söz konusu programa göre ödenecek günlük miktar 566 lira 73 kuruş. Ancak haftalık bin 998, aylık ise 7 bin 924 lira. Asgari ücretin yarısından da az. Ayrıca yol ve yemek parası da verilmiyor.
Eylül ayının ilk haftası uygulanmaya başlanacağı duyurulan program kapsamında kamuda tasarruf tedbirinin uygulandığı okullarda hijyen ve temizlik krizi baş gösterdi. Eğitim alanına bütçe ayrılmazken ve kadrolu temizlik personeli atanmazken bugüne kadar bu ihtiyaç İŞKUR bünyesinde bulunan Toplum Yararına Program (TYP) kapsamında geçici olarak çalıştırılan işçilerle karşılanmaya çalışılmıştı. Ancak bugün İUP çerçevesinde emek sömürüsünün yoğun olduğu ve insanların açlık ücretlerine mahkum edildiği bu koşullar nedeniyle okullar personel bulamıyor. Bu nedenle okullarda hijyen ve temizlik sorunu had safhaya çıktı. Okul aile birlikleri yükü üzerine alarak öğrenci velilerinden yüksek miktarda "bağış" adı altında para istiyor. Bazı okullarda veliler bağış öderken bazı okullarda ise öğretmenler para toplamaya zorlanıyor kimi okullarda veliler ya da öğrencilere temizlik yaptırılıyor.