1 Ekim 2024 Salı

Tümüklü: Korku duvarı yıkıldı, birleşik mücadeleyle faşizmin surlarına vurmalıyız

ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Suruç katliamının 5. yılında yapılan anma ve eylemlerde faşizmin oluşturduğu korku duvarlarının bir kez daha yıkıldığını belirtti. Tümüklü, "Birleşik mücadelenin direnişçi ve kararlı ruhu ortaya çıktı. Bu ayak izlerine basmak, bu deneyimin büyütülmesiyle 33 düş yolcumuzun düşlerine ulaşabiliriz" dedi.

20 Temmuz 2015'te katil IŞİD çetelerinin düzenlediği bombalı saldırıda yaşamını yitiren 33 düş yolcusu, katledilişlerinin 5. yılında birçok ilde anıldı. Polis, İstanbul, Ankara ve katliamın gerçekleştiği Amara Kültür Merkezi'ndeki anmaları engellemeye çalıştı, onlarca kişi darp edilerek gözaltına alındı.

Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, düş yolcularını anmak için sokaklara çıkan herkesi selamladı ve onlara yönelik polis saldırısını kınadı. 

Özellikle son 5 yılda Türkiye ve Kürdistan illerinde iktidarın özel bir politika uyguladığını söyledi. Tümüklü, devletin belirlediği sınırlar içerisinde eylemlere izin verdiğini, diğerlerini engellediğini belirten Tümüklü, en temel demokratik eylemin, hak talebinin dahi bastırılmaya çalışıldığını söyledi. 

'33'LERİN İRADESİNİ, SURUÇ'U SAHİPLENME İRADEMİZİ KIRAMADILAR'
Amara Kültür Merkezi'ndeki anmanın engellenmek istenmesinin ayrı bir anlamı olduğuna dikkat çeken Tümüklü, o gün yaşananlara ilişkin kısaca şunları söyledi: "Anma başlamadan pankart ve 33 düş yolcumuzun resimlerini almaya çalıştılar. Buna izin vermedik. Engellemelere rağmen içeri girdik ve anmamıza başladık. Bir süre sonra yeniden geldiler ve 33 düş yolcusunun fotoğraflarını indirmek istediler. O fotoğrafların orayı, adalet mücadelesini anlamlandırdığını ve simge olduğunu söyleyerek buna asla izin vermeyeceğimiz belirttik. Saldırdılar, yoldaşlarımızın fotoğraflarını yırttılar. Ama irademizi, Suruç'u sahiplenme iradesini kıramadılar" dedi. 

'33'LERİN FOTOĞRAFLARI İLE MEZARLARA YAPILAN SALDIRI AYNI'
33'lerin fotoğraflarına yapılan saldırı ile Kürdistan'daki mezar taşlarının kırılmasının aynı olduğunu vurgulayan Tümüklü, "Mücadelemizde yitirdiğimiz insanları kimliksizleştirerek, onların resimlerini, isimlerini, yarattığı değerleri yok ederek, bu mücadeleyi tarihsizleştirmeye, teslim almaya çalışıyorlar" şeklinde konuştu. 

Tümüklü, "Biz de faşizmin irade kırma ve teslim alma, adalet mücadelesinin gücünü etkisizleştirme savaşına karşı bir irade ve kararlılık gösterdik" diyerek, tüm engellemelere rağmen Amara Kültür Merkezi'ndeki anmayı gerçekleştirdiklerini hatırlattı. Tümüklü, "Yırtılan resimlerimiz ile şehitlerimizin bakışları arasında bu kararlılığı sergilemeye çalıştık. Bu bizim için varlık yokluk meselesi" vurgusu yaptı.

Suruç şehitlerinin mezarları başında yapılmak istenen anmanın da engellendiğini anımsatan Tümüklü, "İçeri seçilmişlerimiz başta olmak üzere sınırlı sayıda insanı almak istediler. Ama hayır, biz büyük bir aileyiz. Kürt özgürlük güçlerinden Türkiyeli sosyalistlere, devrimci demokrat tüm güçlerin oluşturduğu bir aileyiz diyerek buna karşı çıktık. Anmamızı kendi sınırlarına hapsetmelerine izin vermedik ve mezarlık girişinde gerçekleştirdik" diye belirtti.

'BİRLEŞİK MÜCADELENİN DİRENİŞÇİ RUHU VE KARARLILIĞI ORTAYA ÇIKTI'
ESP Eş Genel Başkanı Tümüklü, Amara başta olmak üzere dört Türkiye ve Kürdistan'da Suruç'un 5. yılında yapılan anma ve eylemlerde birleşik mücadelenin direnişçi ruhunun ve kararlılığının ortaya çıktığını vurguladı. Tümüklü, "Devrimciler, gençler, insanlar faşist terör karşısında yılmadığını, yıkılmadığını, korku duvarını parçaladığını bir kez daha gösterdi" dedi.

33 düş yolcusunun düşlerinin gerçekleşmesi için birleşik mücadelenin büyütülmesi gerektiğini ifade eden Tümüklü, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'BİRLEŞTİRDİĞİMİZ ADALET MÜCADELESİYLE FAŞİZMİN BARİKATINA VURMALIYIZ'
"Bundan sonra bu öfkeyi, bu direnişi, barikat başlarında ortaya çıkan enerjiyi gerçek bir Gezi ve Kobane ruhu olarak okumak ve bu eşiği aşmak için daha fazla sokakta, yan yana olmak zorundayız. 

"2 Temmuz'la Suruç'un, Hande Kader ile Suruç'un, 10 Ekim'le Suruç'un, Roboski ile Suruç'un, Ermeni soykırımı ile Suruç'un birleşmesi, adalet mücadelelerinin birleştirilmesi bakımından çok önemliydi. Birleştirdiğimiz adalet mücadelesi ile faşizmin surlarına birlikte vurmalıyız. Bunun yolu da birleşik mücadeleden, irade ve kararlılıktan geçiyor.

33'LERİN DÜŞLERİNİ GERÇEK KILMAK İÇİN...
"Suruç bize birleşik mücadelenin ne olduğunu bir kez daha gösterdi. Adalet mücadelesinin nasıl ve hangi zeminde yapılacağını bize gösterdi. Bu ayak izlerine basarak, bu deneyimin büyütülmesiyle 33 düş yolcumuzun, halkların eşitliği, sınırsız, sınıfsız ve kadın özgürlükçü bir dünyanın kurulması düşüne ancak böyle ulaşabiliriz."