29 Eylül 2024 Pazar

Sancar: Esas mesele emek meslek örgütlerini baskı altına almak

TTB'ye dayanışma ziyaretinde bulunan HDP Eş Genel Başkanı Sancar ve milletvekillerinden oluşan heyet hukuki olarak sürecin takipçisi olacaklarını belirtti. İktidarın varlığını savaşa bağladığını ve TTB de savaşa karşı olduğu için hedef olduğunu dile getiren Sancar, Fincancı'nın TTB'nin ilkeleri doğrultusunda hareket ettiğini söyledi. Kendisine yönelik soruya uzmanlık alanı doğrultusunda yanıt veren Fincancı'nın sözlerinin çarpıtılarak gözaltı için gerekçe oluşturduğunu kaydeden Sancar, esas meselenin emek, meslek örgütlerinin baskı altına almak ve muhalefeti susturmak olduğunu söyledi. Sancar, kamuoyuna birlikte mücadele çağrısı yaptı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile HDP  Milletvekilleri Tulay Hatimoğulları, Ömer Faruk Gergerlioğlu ve Necdet İpekyüz Türk Tabipleri Birliği'ne (TTB) dayanışma ziyaretinde bulundu.  

Söz alan HDP Eş Genel Başkanı Sancar, yurtdışında olan Fincancı'nın hakkında açılan soruşturmaya rağmen Türkiye'ye geldiğini ve perşembe günü de ifade vereceğini avukatları aracılığıyla savcılığa aktardığını hatırlattı. Buna rağmen gözaltına alınan Fincancı hakkında yapılan kara propagandayla linç kampanyası yürütüldüğünü belirten Sancar, nedenlerine ilişkin ise şöyle konuştu:

'TTB HEKİMLİK DEĞERLERİNE VE İNSAN HAKLARI İLKELERİNE BAĞLI'
"TTB hekimlik değerlerine, insan hakları ilkelerine bağlı bir kuruluş. Ve bu alanda çok etkili mücadele yürütüyor. TTB'nin tarihine baktığınızda da aynı özellikleri zor dönemlerde görebilirsiniz. 12 Eylül'ün zorlu yıllarında TTB başta işkence olmak üzere pek çok konuda insan hakları ihlallerine karşı mücadele yürütmüş ve bu konuda duyarlılık oluşmasında büyük rol oynamıştır."

TTB'de görev alan herkesin de bu ilkelere bağlı hareket ettiğini belirten Sancar, TTB'nin "savaş bir insanlık suçudur" açıklamasının ardından linç kampanyasına maruz kaldığını ancak mahkemeden ve yargıdan beraat kararı çıktığını ekledi.

'ŞEBNEM HOCANIN AÇIKLAMALARI LİNÇ VE GÖZALTI İÇİN GEREKÇE OLDU'
Sancar, "Şebnem hoca bu süreci tavizsiz yürüten, değerli bir insan hakları aktivisti ve hekimdir. Yoldaşımız, dostumuz, arkadaşımızdır. Meslek etiğine sık sıkıya bağlı davranıyor. Gündemde olan kimyasal silah iddialarına ilişkin kendi uzmanlık alanı çerçevesinde yaptığı açıklamalar, bu linç sürecinin ve gözaltı operasyonunun temel nedenini oluşturuyor. TTB savaşı ve savaş politikalarını her dönemde reddeden bir tutuma, çizgiye sahiptir. Savaşın yarattığı toplumsal ve siyasal tahribata dikkat çekmiş, barışı savunmuştur" dedi.

'İKTİDARIN VARLIĞI SAVAŞ POLİTİKALARINA BAĞLI'
Sancar, şöyle devam etti: "Bu iktidar kendi varlığını savaş politikalarına bağladığı için bu alanda ortaya çıkan muhalefeti her türlü yöntemle sindirmek ve susturmak istiyor. Çünkü savaş politikalarında muhalefet büyüdükçe bu iktidarın varlığını bağladığı temel dayanak da zayıflayacak ve çökecektir. İktidarın ayakta kalma imkanları ortadan kalkacaktır. İktidar bloğunun en büyük hassasiyeti savaş karşıtlığının büyümesi, savaşa karşı mücadelenin yayılmasıdır. Savaş politikalarına karşı çıkış yayıldıkça iktidarın seçim stratejisi de yönetim teknikleri de boşlukta kalıyor.

'ESAS MESELE MESLEK ÖRGÜTLERİNİ BASKI ALTINA ALMAK'
TTB tam da bunu yaptığı için ve Şebnem Korur Fincancı hocamız da bu geleneği en açık şekilde sahiplenip sürdürdüğü için hedef haline getiriliyor. Bizler buruda yapılanların tamamının hukuka aykırı olduğunu zaten görüyoruz. Meselenin siyasi boyutunun da mutlaka gözler önünde tutulması lazım. Esas mesele meslek örgütlerini bu operasyonla iyice baskı altına almak, muhalefeti sindirmek ve toplumu susturmaktır."

Gazetecilere yönelik gözaltı operasyonun da amacının bu olduğunu belirten Sancar, iktidarın seçime giderken amacının toplumu susturmak olduğunun altını çizdi. Bu saldırılara karşı ancak birlikte mücadeleyle karşı konulacağını dile getiren Sancar, "Şebnem hocamız bizim için büyük bir değerdir, duruşunu sahipleniyoruz. Sonuna kadar yanındayız. Sürecin hem siyasal hem hukuksal olarak takibinde üzerimize düşeni yapmaya hazır olduğumuzu TTB yöneticilerine ilettik. Çağrımız bütün demokrasi çevrelerinin bu konuda sorumluluklarının bilinciyle hareket etmeleri ve görevlerimizin ortak mücadeleyi büyütmek olduğu hususunu mutlaka akıllarında tutmalarıdır" ifadelerini kullandı.