24 Eylül 2024 Salı

Kod-29 yürüyüşünün ardından Sinbo önünde açıklama

Taleplerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na iletmek üzere Ankara yürüyüşünü tamamlayan direnişçiler Sinbo fabrikası önünde açıklama yaptı.

İnsanca çalışma ve yaşam koşulları için Kod-29'un kaldırılması talebiyle Ankara yürüyüşü gerçekleştiren Sinbo direnişçileri, fabrika önünde açıklama yaptı.

TOMİS üyesi Dilbent Türker taleplerini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'na iletmek üzere başlayan Ankara yürüyüşü baskılara, gözaltılara ve tüm saldırılara rağmen tamamlandığını söyledi.

Türker, "İş cinayetlerine, ucuz emek gücüne karşı anayasal hakkımızı kullanarak sendikalaştık. Ücretsiz izne çıkarıldık, direndik haklılığımız tescillendi. Bu sefer de Kod-29'la işten çıkarıldım. Direnişe devam ettik" dedi.

Türker, direniş boyunca yaşadığı saldırıları şöyle anlattı:

"Onlar tüm kurumları ile saldırmakta kararlı, biz de tüm saldırılara karşı mücadelemizde kararlıyız. Çalışma Bakanlığı ile görüşmek istedik. Her ilde, her ilçede vahşice polis saldırısına uğradık. Biz hak mücadelesi veriyoruz. Bugün ırkçı saldırılara, yangınlara, sellere, kadın cinayetlerine bir şey yapmayanlar yürüyüşümüz boyunca bizim karşımıza dikildi."

Türker sözlerini "Devran dönecektir. İşçi emekçiler iktidara gelecek, saldırıların hesabını soracak" diyerek tamamladı.

TOMİS Temsilcisi Onur Eyidoğan ise "14 günlük Ankara yürüyüşümüz bir kez daha Çalışma Bakanı'nın kimin yanında olduğunu göstermiş oldu. Sermaye devletinin kimin yanında olduğunu göstermiş oldu. Biz yürüyüşe başlarken bakanlardan medet ummuyorduk. Fabrikalarda yaşananlardan haberdarlar ve bizzat sorumludurlar" diye konuştu.

Eyidoğan son olarak şunları ifade etti: "Yüzbinlerce işçi insanca çalışmak istediği için işten atıldı. Bize saldıran polislerin amiri Cargill işçilerine de 'size devletin gücünü göstereceğiz' diye saldırmıştı. Aynı polisler Ankara'da bize saldırdı. Haklı olan, tüm zenginlikleri yaratan bizleriz. Elbet bir gün insanca yaşayıp çalışabileceğimiz düzeni kuracağız."

Eylemde konuşan BDSP temsilcisi "Sinbo direnişçileri Ankara yürüyüşü için buradan yola çıktı, yürüyüşlerini tamamlayıp geldiler. Aynı yerde değiller. Onlar sermaye devleti tüm kurumları ile patronların olduğunu gösterdi." dedi.

DÖB adına yapılan konuşmada direniş selamlanarak, her daim yanlarında olduklarını belirtildi. Konuşmada "Sinbo direnişçilerine azgınca saldırılarına rağmen bugün direnişin 202. günü ve buradalar. Saldırılar sınıf kinimizi artıyor. Öğrenciler olarak işçi ve emekçiler omuz omuza mücadele etmeye devam edeceğiz" diye kaydetti.

DGB adına yapılan konuşmada şunlar vurgulandı: "Haklı ve meşru talepleri ile Ankara'ya yürüyen direnişçilerin yanında olduğumuzu gösterdik. Onlar bize işçi sınıfının bayrağının nasıl yükseltildiğini gösterdi. Bizler de taleplerinin ve direnen işçilerin yanında olacağız."

İTK adına yapılan konuşmada ise "Ankara yürüyüşü işçilerin emekçilerin yanında kimlerin olduğunu gösterdi. Bizler de büyük konfederasyonların karşısında bağımsız sınıf sendikacılığı yapanların yanındayız. İşçi sınıfı örgütlenecekse buralarda kendini var edecektir. İşçi sınıfının özgürleşmesi için mücadeleye devam edeceğiz" diye belirtildi.

Açıklamaların ardından vardiya çıkışında Sinbo işçilerine seslenen MİB temsilcisi Sinbo işçilerine mücadeleyi yükseltme çağrısı yaptı. Konuşmada, "Dilbent tek başına direnişe başladı. Bugün geçtiği pek çok kentte işçi dostları var. Kod-29'a karşı mücadelede önemli bir adım attılar. Artık Sinbo işçileri bu adımı büyütmelidir. Kurtarıcı beklememeli ve kendileri adım atmalıdır. Dilbent ve Onur sizi kurtarmayacak. Onlar yürünmesi gereken yolu gösteriyor. Onlar 2 kişi nelerin başarılabileceğini gösterdi" ifadeleri kullanıldı.