22 Eylül 2024 Pazar

Koçyiğit: Kapitalizmin kent inşası sağlığa zararlı

"İçinde yaşadığımız kentler kapitalizmin ihtiyacına göre şekillenmiştir. Bu kentler insanı insana, insanı doğaya yabancılaştırıyor" diyen HDP Muş Milletvekili Gülistan Koçyiğit, kurultayda alternatif oluşturmak için farkındalık yaratarak işe başlayacaklarını söyledi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Sağlık Meclisi, "Kapitalizmin kentlerine alternatifimiz var" şiarıyla HDK Genel Merkezi'nde 2 günlük Sağlık Kurultayı düzenliyor.
 
Kurultaya Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Gülistan Koçyiğit ve Prof. Dr. Onur Hamzaoğlu, SES MYK üyeleri Fikret Çalağan ve Selma Atabey katıldı.
 
Açılış konuşmasını yapan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, açlık grevinde olan HDP Hakkari Milletvekili ve DTK Eşbaşkanı Leyla Güven'i selamladı.
 
Koçyiğit, insanlık tarihi boyunca kırdan kente göçlerle birlikte üretim ilişkilerinin değiştiğini ve bu durumun ezen-ezilen ilişkisini de değiştirdiğini belirtti. "İçinde yaşadığımız kentler kapitalizmin ihtiyacına göre şekillenmiştir. Bu kentler insanı insana, insanı doğaya yabancılaştırıyor. İş bölümü üzerinden büyüyen kentler aynı zamanda iktidarın alanıdır. İktidar insanların farklılıklarını yok ederek bizi birbirimize yabancılaştırıyor. Her geçen gün yalnızlaşıyoruz" diyen Koçyiğit, bir dönem kentlerde ucuz iş gücü birikiminden doğan ihtiyaçla yoksulluğun ve varoşların mekan olan alanlar yaratıldığını belirterek Tarlabaşı ve Dolapdere'nin buna örnek alanlar olduğunu söyledi.
 
KAPİTALİZM TOPLUMSALLIĞIMIZI YOK EDİYOR
 
"İktidar yıllardır hafızamız olan mekanları da yok edior. Hasankeyf ve Sur'un yıkımı buna örnektir. Kent savaşlarından sonra yüzyıllık tarihi evler TOKİ evleri ile değiştiriliyor" diyen Koçyiğit, kapitalizmin en büyük savaşımının insanların toplumsallığına yöneldiğini ifade etti. Kapitalizmin çelişkisinin her gün yeniden üretildiğini vurgulayan Koçyiğit, kapitalizmin kent anlayılşının insan sağlığına zararlı olduğunu belirterek "Kentler sadece hava ve su kirliliği gibi etkenlerle insan sağlığını olumsuz etkilemiyor.  Aynı zamansa toplumsallığımızı da yok ediyor" dedi.
 
Koçyiğit, "Yaşadığımız mekanlar sermaye ve kapitalizm tarafından kurgulanmış, bize ait alanlar değildir. Arkasında işsizlik, yoksulluk ve güvenlik önlemleri vardır. Toplumsallığı oluşturan unsurların dağıtılmasına yöneliktir" diyerek Sultanbeyli gibi Kürt ve Alevilerin yaşadığı yerlerin buna örnek olduğunu kaydetti.
 
Kurultayın amacına değinen Koçyiğit, "Nasıl bir mekanda yaşadığımızın ve bu mekanların halkın ihtiyacına cevap verip vermediği ile ilgili yapacağımız tartışmalarla farkındalık oluşturmayı amaçlıyoruz" dedi.
 
HDK Eş Sözcüsü Onur Hamzaoğlu ise 2 günlük program ile ilgili bilgi verdi ve birinci gün kuramsal tartışma yapacaklarını belirtti.
 
Hamzaoğlu, son bir ayda Türkiye'nin gündemindeki Sağlık Torba Yasası, Sağlık Bakanlığı bütçesi ve TÜİK'in devletin sağlığa yaptığı harcamaları açıkladığı veriler olduğunu söyledi. Hamzaoğlu, torba tasa ile insanların diplomasını aldığı mesleği yapamamasına neden olan ve  hatta mesleğini yapamsı için para ödemesi gereken bir önergenin meclis kayıtlarına geçtiğini belirtti.
 
ÖZEL HASTANEYE DEĞİL SAĞLIĞA BÜTÇE
 
2019 bütçesine değinen Hamzaoğlu, meclis tarihinde ilk kez bir bütçenin Cumhurbaşkanlığı tarafından gönderildiğini ve bu bütçenin ancak yüzde 22'sinin denetime açık olduğunu aktardı. 2019 yılında devletin bütçeden çalışanların maaş, SGK pirim gibi ödemelerin çıktığında her bir kişi için sadece 279 TL sağlık harcaması yapılmasının öngörüldüğünü belirten Hamzaoğlu, korucu sağlık hizmetleri için ise 13 TL ayrıldığını ifade etti.
 
TÜİK'in sağlık harcaması dair verilerinden uzak durulması gerektiğini, çünkü bu verilerin gerçeği yansıtmadığını söyleyen Hamzaoğlu, TÜİK'in 2018 yılı için devletin ödediğini iddia ettiği 100 küsür TL'nin ilaç katılım ve muayene payı ödeyerek 73 TL'sini halkın ödediğini kaydetti. Bu rakamın ancak 23 TL'sini devletin ödediğini söyleyen Hamzaoğlu, iktidarın sağlık harcaması politikasının özel sağlık hizmetleirini teşvik anlayışı ile yapıldığını aktardı. Hamzaoğlu son olarak, kurultayda alternatif kentler için anahtar arayacaklarını söyledi.
 
Kurultayın bundan sonraki bölümü basına kapalı olarak devam ediyor. Sabah oturumu Hamzaoğlu'nun "Sağlık tanımı mı, kavramı mı" başlıklı sunumu ile başladı. Öğleden sonra ise Özlem Özkan ve Mehmet Zencir'in "Sağlık için sağlığın sosyal belirleyicileri yeter mi?" sunumu ile devam edecek.
 
Yarın ise "Kapitalizmin kentleri" ve "Bizim kentlerimiz" konuları ile devam edecek.