23 Kasım 2024 Cumartesi

Hatimoğulları: Emeklinin hakkını savunmak herkesin boynunun borcudur

Ekmek ve Adalet buluşmaları kapsamında Adana'da emeklilerle yan yana gelen DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Emekliler ki bu ülkeyi bugüne kadar taşıyandır, ekmeği üretendir, emeği üretendir. Dolayısıyla dünyada en kutsal şeylerden biri emekse bu emeği verenler de kutsaldır, onların hakkı da çok kutsaldır" dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Ekmek ve Adalet buluşmaları kapsamında Adana'da tarım işçileriyle yan yana geldi. Hatimoğulları ardından, İnşaat Mühendisleri Odası'nda (İMO) emeklilerle buluştu.

Türkiye'de 16 milyon emekli olduğunu kaydeden Hatimoğulları, "Emekli demek; emek veren demektir, dirsek çürüten demektir, yıllar boyunca kesintisiz bir şekilde alın teri döken demektir. Hastalıkta bile çalışmak zorunda kalan demektir. Emekliler ki bu ülkeyi bugüne kadar taşıyandır, ekmeği üretendir, emeği üretendir. Dolayısıyla dünyada en kutsal şeylerden biri emekse bu emeği verenler de kutsaldır, onların hakkı da çok kutsaldır. 16 milyon emeklinin hakkını savunmak DEM Parti'nin de herkesin de boynunun borcudur" dedi.

Sermayenin yaşadığı derin krizin bedelini Türkiye'de yoksulların, işçilerin, emekçilerin ödediğini belirten Hatimoğulları, sermayenin krizden çıkış yolu olarak daha çok kemer sıkma politikasını gördüğüne dikkat çekti.

'İNSANLAR ARTIK DİŞİNİ SIKIYOR'
"Milyarlarca işsizin, emekçinin, işçinin, dar gelirlinin daha fazla boğazına sarılarak, daha fazla kemerini sıkmasını isteyerek müdahale ediyorlar. Oysa şu bilinmelidir ki Türkiye dahil dünyada artık yoksulun, yurttaşın, insanların sıkacak kemeri kalmamıştır. İnsanlar artık dişini sıkıyor. İnsanlar artık öfkeli" diyen Hatimoğulları, giderek artan işçi direnişlerini, Soma'da süren madencilerin grevine dikkat çekti.

AKP iktidarının sermayeyi koruduğuna vurgu yapan Hatimoğulları, "Erdoğangiller ailesine sesleniyorum: 16 milyon emekli aç. 16 milyon emeklinin kirada oturanı kirasını ödeyemiyor, torununa harçlık veremiyor, evine ekmek götüremiyor. Siz neden emeklilerle uğraşıyorsunuz? Çünkü Hazineyi boşaltınız ya emekliye birazcık zam yaparsak çalacak çırpacak bir şeyimiz kalmaz diye korkuyorsunuz. Emekli hakkını istiyor, direniyor. EYT'liler çok güzel bir direniş örneği sergilediler" dedi.

'HEP BERABER ÇÖZÜM ÜRETECEĞİZ'
Ekmek ve Adalet buluşmaları kapsamında ülkenin dört bir yanında işçi ve emekçilerle, yoksullarla, ev emekçisi kadınlarla yan yana geldiklerini ve sorunlarını dinlediklerini ifade eden Hatimoğulları, tüm sorunlara hep beraber çözüm üreteceklerini söyledi.

Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Demirtaşlar, Figen Yüksekdağlar, Kavalalar hapishanedeyken milyarlarca lirayı aklayan Polatları serbest bırakan anlayış ne yazık ki varlığını sürdürmeye çalışıyor. Şunu belirtmeliyiz ki vergi yurttaşın, esnafın belini büküyor. Neredeyse her gün esnaf kepenk kapatıyor, siftah etmeden evine gitmek zorunda kalıyor. Burada bir kez daha dile getiriyoruz; azdan az, çoktan çok vergi sistemine mutlaka geri dönülmelidir."

'ÇUKUROVA'YI KURUTTULAR'
Adana'nın yaşadığı sorunlara dikkat çeken Hatimoğulları, "Adana, geçmiş dönemde emek göçü alan bir kent iken şimdi devletin buraya özgü uyguladığı politikalarla işçi göçü veren bir kent haline geldi. Adana sanayisizleşti. Çukurova'yı kuruttular neredeyse. O verimli pamuk tarlalarına kotalar getirerek; mazota, gübreye, elektriğe zam yaparak çiftçiyi bitirdiler. Bunu yaparak aslında Türkiye'nin her tarafına yetecek kadar üretim yapan Çukurova'daki üretimi de etkilediler. Aynı zamanda belli başlı illere, kendilerine yandaş sermaye yaratmak istedikleri illere teşvikleri kaydırarak ve buradaki teşviklerin birçoğunu ortadan kaldırarak Adana'ya karşı özel bir politika izlediler" dedi.

"Ankara'nın halka sefalet yayan koridorlarında reform ambalajıyla sosyal güvenlik sisteminin hazırlıkları yapılıyor. Mevcut sosyal haklarımızı ve kazanımlarımızı tırpanlayan yasalar yetmiyormuş gibi şimdi yenilerini eklemeye çalışıyorlar. Şimdi kıdem tazminatının elimizden alınmasını engellemek için çalışıyorlar" diyen Hatimoğulları, buna karşı hep birlikte bir direniş örgütlenmesi gerektiğinin altını çizdi.

'NASIL MÜCADELE EDEBİLECEĞİMİZİ KONUŞMALIYIZ'
Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Burada bizler sorun tespit edip gidecek değiliz. Biz yönetsek bu ülkeyi emeklilerle ilgili politikamız ne olur sorusunun yanıtını da sizlerle paylaşmak istiyorum. Aynı zamanda birlikte nasıl mücadele edebileceğimizi, olanakların ne olduğunu konuşmak istiyoruz. Görüş alışverişinde bulunmak istiyoruz. Biz bu ülkeyi yönetsek öncelikle yapacağımız şey kesinlikle emeklinin ücretini yaşanabilir bir ücret, bütün ihtiyaçlarının karşılandığı yaşanabilir bir ücret haline getirmek olacaktır. DEM Parti olarak belirlediğimiz asgari ücret rakamı bugünün koşullarıyla 32 bin TL'dir. Emeklilik ücreti de asgari ücret seviyesine gelmek zorundadır. Saray'dan rakamları alan TÜİK verileriyle değerlendirilmiş enflasyon ücreti değil; gerçekten raflara, mutfağımıza, tenceremize yansımış olan enflasyon rakamlarıyla uyumlu bir asgari ücret ve emeklilik ücreti olması gerekiyor."